Arkadaşlar yorumlar, votelar ve ilgiler çok az, böyle olduğu içinde benim yazasım gelmiyor açıkçası.Hikayenin devam etmesini istiyorsanız motive şart, motive içinde vote ve yorum lazım.Dikkate alırsanız sevinirim.
İyi okumalar :)
Şuanda bulunduğum durumu biraz olsun anlamaya çalışıyordum.
İrem'in ve benim numaramın, hadi İrem'i geçtim de benim numaramın Bora'nın kazağının cebinde ne işi vardı?
Hızla tezgaha doğru yürüdüm, üzerimdeki önlüğü çıkartırken dayıma laf yetiştiriyordum. "Dayı! Benim biraz işim var, çıkıyorum."
Arkasını döndü ve tezgaha koyduğum önlüğü alıp katladı. "Ne işiymiş bakayım bu?"
Gözlerimi kaçırdım. "Arkadaşlarımı görmek istiyorum."
"Pekala." dedi dayım, "Git de gör arkadaşlarını."
Ceketimi giyip çantamı aldım.Kapıdan çıkarken ceketimin tişörtüme takılan fermuarıyla boğuşuyordum.
Sahil kenarında ceketime iyice sarılarak yürümeye başladım.
İlk olarak İremlere gidecektim ve olayın aslını astarını öğrenecektim, daha sonra da Bora denen hödüğü bulup dayak arsızı yapacaktım,son olarakda tekrar İremlere gidip numaramı Bora'ya verdiği için kafasını su dolu leğene sokup süngerbob misali sıkacaktım.
Burada donup kalmamak için adımlarımı sıklaştırdım.Cebimden cep telefonumu çıkartıp İrem'i aradım.
Herzamanki tiz sesiyle cevap verdi. "Niiiiiiiiiiil!!!!"
"Evet, benim.Sakin ol ve cırlama lütfen."
"Peki." dedi ve sesini alçattı. "Şimdi nasıl?"
Kıkırtımı bastırmak için elimi ağzıma götürdüm. "Çok daha iyi."
"Neredesin çabuk söyle" dedi hararetle.
Rüzgarın suratıma savurduğu saçlarımı ellerimle çekiştirdim. "Sahildeyim, size geliyorum."
"Duuuur!"
Otomatikman adım atmayı kestim ve olduğum yerde durdum. "Noluyo be?"
Sesini iyice alçattı, artık sesi bir fısıltıdan ibaretti. "Ben geliyorum. Ev hapsim var, dışarı çıkamıyorum.Şimdi seni bahane edip dışarı çıkabilirim."
"Çok fenasın İrem." dedim. "Yine ne yaptın da ev hapsindesin?"
"Buluşunca anlatırım, bekle beni orada sakın bir yere gideyim deme!"
"Tamamdır.Bekliyorum."
Sahil kenarında bir banka oturup İrem'i beklemeye başladım.
Durmadan da Bora'nın İrem'i nereden tanıdığını çözmeye çalışıyordum.
Yarım saatlik bir beklemenin ardından İrem görüş hizama girmişti.Heyecanla elini kaldırıp sallamaya başladı.Aynı şekilde karşılık verdim.
Boynuma sımsıkı sarılıp beni nefessiz bıraktı. "Çok özlemişim!"
Sırtını sıvazladım. "Bende."
Biraz önce kalktığım banka birlikte oturduk.
Gülümsedim. "Ee anlat bakalım, neden ev hapsi yedin?"
Eliyle geçiştirdi. "Amaaan boşver."
"İyi o zaman" dedim. "Sana birşey soracağım."
"Sor bakalım."
"Bora'yı nereden tanıyorsun?
Suratı anlayamadığım bir şekle büründü. "Sen Bora'yı nereden tanıyorsun?"
"Önce ben sordum."
"Tamam, tamam.Tiyatro klübüne yeni katıldı."
"Peki benim numaramın onda ne işi var?"
"Haa o mu? O şey için, hani olurda bana ulaşamazsa diye senin numaranı verdim sen nasıl olsa bana her türlü ulaşabiliyorsun."
"Bu mu yani?"
"Evet bu.Sen anlat bakalım, nereden tanıyorsun Bora'yı?"
"Aynı uçaktaydık, o sırada tanıştık. Aslında bakarsan pek sıcak bir tanışma olduğu söylenemez."
"Çok ukala değil mi?"
"Evet, aynen.Tam da öyle!"
Aynı anda kahkaha atmaya başladık. İkimizde Bora'nın ukala olduğuna hemfikirdik.
Kahkahalarımız devam ederken İrem duraksadı,arkama baktı. "İti an çomağı hazırla" dedi.
Bende arkamı döndüm, uzaktan bize yaklaşmakta olan Bora ve arkadaşlarını görünce suratımı buruşturdum.
"Biliyor musun beni bir daha görürse burnumu kıracakmış." dedim İrem'e.
"Babayı kırar."
"Çok ciddiydi."
"Yerim onun ciddiliğini ulan!"
Elimi omzuna koydum ve güldüm. "Ştt sakin ol şampiyon"
Gözlerini devirdi ve dil çıkardı.
"Vay vay vay, bakın burada kim varmış?" Bora yanıma yaklaşıp pis pis sırıttı.
Gözlerimi kıstım. "Dişlerini fırçala nefesin iğrenç kokuyor."
Kaşlarını kaldırıp ellerini göğsünde birleştirdi. "Son dediğimi hatırlıyor musun?"
"Şu bebek önlüğü isteyişini mi?" dedim.
Arkadaşları kıkırdamaya başlayınca dişlerini sıktı. "Sana bir daha karşıma çıkarsan burnunu kıracağımı söylemiştim."
Ayağa kalkıp karşısına geçtim. "Hele bir dene!"
Elini yumruk yaptı.Gözlerini İrem'e çevirip "Bu arada merhaba İrem" dedi.
Yumruk yaptığı elini kendine doğru çekti ve tam suratımın ortasına bir yumruk savurdu.
Acıyla bağırdım. "Lanet olsun gerizekalı! Ciddi değildim! Kanıyor mu?"
Çenemden tutup kafamı kaldırdı. "Güzel geçirmişim ha! Şunu bil seni aptal, şiddette cinsiyet ayrımı yapmam!"
Hödük Bora iş başındaaaaaa, herzamanki hödüklüğü üzerinde.
Evet arkadaşlar vote ve yorummmmm :))