BAĞIMSIZ

İTHAF VE TANITIM

Kendi yalanlarına inanan en doğru yalancılara ithafen...

***

Kan...
Silah...
Cinayet...
İhanet...
Anlaşmalar...
Geçmiş...
Gelecek...
Güç...
Hırs...
Savaş...
Barış...

Hepsini bir arada toplayan o sokak: BAĞIMSIZ

Adana'dan bağımsız bir bölge... Örselenmiş, itilmiş, dışlanmış çocukların toplanıp kendi adaletini yarattığı sokak.

Bir devrin açılışı, bir devrin sonsuza denk kapanışı...

Bela, bir kanser hücresi gibi yayılmıştı ve oradaki herkesin kalbini ele geçirmişti.

Bağımsız Çocukları... Kendi çöplüklerinde kendi yuvalarını yaratmış o güzel çocuklar.

Merhameti, sevgiyi, iyiliği...
Nefreti, öfkeyi, kini, acıyı... Her şeyi birbirine öğretmiş bu çocuklar...

Ve içlerinden dört çocuk...

Gökalp... Eymen... Gizem... Merve...

Dördününde göz bebeklerinde kimsesizlik yuva kurmuştu. Kötülüğün her haliyle tanışmış, haşır neşir olmuşlardı. Yaşadıkları, yaşayacakları bir çok acı vardı.

Her birinin yolu Bağımsız'a bir bir şekilde düşmüştü.

Dört çocuk, dört farklı hikaye...

Ve tüm bunların içinde güçlü bir kadın: Arsen Hüray.

Yağmur tanelerine binlerce anlam yükleyen, sırtına binlerce bedel yüklenen güçlü kadın. Lafta sevilmiş, ancak bu sevgiyi hiç bir zaman hissetmemişti. Başarılı, genç ve güzel...

Kendini ansızın Bağımsız sokaklarında koştururken bulacaktır ve zamanla Bağımsızın kanseri ona da bulaşacaktır.

İnsan en sevdikleriyle sınanırdı, peki ya Arsen kiminle sınanacaktı?

Nelere cesaret edecek? Nelerden kaçacaktı?

Tüm bu karışıklığın içinde iki imkansız birbirini bulursa neler olacaktı?

BAĞIMSIZ, fark etmeden iki imkansızı birbirine bağlayacaktı...

"Dünyanın en doğru yalancısısın..."

***

Yazılmaya başlama tarihi: 05.11.2020

Yayımlandığı tarih: 25.05.2021

Hazır mısınız? Kemerleri bağlayınız lütfen! Yazarken benim bile nefes nefese kaldığım bir kurgu oldu. Çok düşündüm sonunda sizlerin beğenisine sunmak için hazır olduğumu anladım.

Hazırsanız BAĞIMSIZ'la tanışacağız ve her birimiz oradaki adaleti oluşturan zincirin bir parçası olacağız :)

Not: Kitaptaki her şey tamamen hayal ürünüdür. Sadece şehrin adını kullandım. 'Polisler nerede?' gibi sorular aklınıza gelecektir ancak beni tanıyan ve Ay'ın Gecesi'ni okuyan herkes bilir ki ben bir ortaya bir şey attıysam her zaman arkasını toplarım.