| SUGARMAN |14+ 30 BİN DOLARCIK

2.6K 200 352
                                    



Aaa bölümü erken attım nasıll olurr  O~Q

Para birimlerine bakmadım 10 won 10 tlymiş gibi düşündüm 🤷🏼‍♂️ ya da ona yakın bir şeyler.

Hala sinirliydim. Ne soğuk hava tenime çarptığında sakinleşiyordum ne de Jimin omzuma dokununca. İnsan kardeşini kandırır mıydı? Helede para konusunda.

Jimin aklım dağılsın diye boş konuşuyordu. "Napsak ki bu parayla?" Diye kendine kendine sordu. Okulun demirliklerine yaslanmış mutsuz bir çocuktum. Boynumdaki kravatı esnettim. Onu evde basar seks yapmasını engellerdim ama çok üşeniyordum. Aklımda yatak basmak yerine yatakta Jimin'le olmak vardı. Ah Jungkook... umarım Tae penisini ısırıp koparırdı.

"Keşke bir saksocu olsada -salak bir şey- 10 wona penisimi emse." Dedim umutsuzca ama tek gözüm çaktırmadan Jimin'deydi. Her şansı denemek gerekirdi. "Eğer üstüne bana para verirse onu da becerebilirim."

"10 wona kabul edeceğini düşünmüyorum." Dedi Jimin. Bu şu ana kadar ağzından çıkan en mantıklı cümleydi. Şaşırdım. "Neden ki?" Dedim safa yatarak. Kafamıda hafif yana yatırdım. Durup düşünüyor gibi yaptı. "Ne bileyim az gibi. Daha fazla kazanmıyorlar mı?"

Denemeye devamdı. "Peki üstüne 5 won daha koysam kabul eder misin?" Dedim ultra çekici 3 numaralı bakışımı atarak. Bana gözlerini büyültüp baktı. "Sen başından beri benden mi bahsediyorsun?" Dediğinde dudaklarını sıktı. "Sürtük olduğumu mu düşünüyorsun?"

Gözlerinde küçük hayalkırıklığı parçaları oluşmaya başlarken sakince "Hayır." Dedim. Bana inanıp inanmaması umrumda değildi onu inandırmaya uğraşmıcaktım. Tamam hiçkimse 15 wona üstüme atlamazdı lakin biliyordum işte. Boşuna insan sarrafı değildim. "Ki olsanda farketmez. İnsanları yaptıkları için yargılamıyorum."

"Bende." Dediğinde kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Hava kararıyordu ve yüzüne birkaç saate ay ışığı vuracaktı. Bu bir ima mıydı? "Kötü birisi olsam da mı? Mesela hırsız olsam. İnsanları tehdit edip paralarını alsam bile mi?" Dediğimde kollarımı gövdemde birleştirip ona üsten baktım. "Yargılamazsın?" Okul forması içinde iyi duruyordu. Bana bir adım yaklaştı. Saçını kulağının arkasına atıp "Bana bir yanlışın olmadığı süre-" sözünü kestim. Saçmalıyordu. "Sana ot içirdim? Sence bu yanlış değil mi?" Diye sordum. Dudağını ısırdı ve yaladı. Geriliyordu. "Aslında umrumda değil bana ne yaptığın." Dediğinde dişlerimi göstererek gülümsedim.

Sadece bir an beyni olduğunu düşünmüştüm ama yoktu. Jimin yüzünden artık beyinsiz seviyordum. "Seni yargılamıcam." Dediğimde demirliklerden ayrılıp onu kolumun altına aldım. Bekletmeden girmişti. Vanilya ve çilek kokusunu alabiliyordum. "Napıcaz eve mi dönsek?" Dediğinde onu umursamadım.

"Bara gidiyoruz biraz sevişe- pardon eğlenelim."

Kıkırdadı.

Yakınlarda bir yer biliyordum. Hem biraz Sugarman'lik yapar hem de geceye Jimin'i yerdim. Boylarımız çok yakındı. Küçük bir topukla beni geçebilirdi. Cidden 1.70'ler 1.70'lerle beraber oluyordu. Bu kanunu sikiyim. Canlı kanıtıydık. Biraz yürüyüp sonunda gelmiştik. Hava tam kararmıştı. İçeri girdiğimizde bizi sıcak hava karşıladı. Atmosfer direkt değişiyordu. Boş bir koltuğa geçip oturduk. İki bira alıp geldim. Parasını Jimin ödemişti. Şikayetçi falan değildim. Yaşasın feminizim. Param olunca bende öderdim.

Jimin birasından birkaç yudum aldı, yüzünü ekşitti ve beklemeden aklındakini dışarı vurdu. "Sehun'un benimle derdi ne?" Diye sordu. Saçlarını geri verdi. Morali bozuluyordu. "Herkesin ortasında beni utandırıp aşalamaya çalıştı."

SUGARMAN | YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin