sechs

482 79 183
                                    

namjoon:
jungkook,
seni sadece bir kere uyaracağım.
taehyung'u engelle.
sen onu umursamadıkça, görmezden geldikçe daha çok üzüyorsun.
engeli neden kaldırdığını çözebilmiş değilim.
fakat bilmelisin ki taehyung senin oyuncağın değil.
aylar önce nasıl tek kelime etmeden çekip gittiysen aynı şekilde git.
numaranı değiştir, mümkünse karşısına da çıkma.

jungkook:
hyung,
onun üzüldüğü kadar ben de üzülüyorum.
benim için kolay olduğunu mu düşünüyorsun?
isteyerek gittiğimi mi sanıyorsun?
mecburdum.
ben gitmesem o benden gidecekti.
kaldıramazdım bunu.

namjoon:
çok aptalsın.
bencilliğin yüzünden taehyung'un neler yaşadığını biliyor musun?
bilemezsin.
o hayatta kalmaya çalışırken sen eğlenmekle meşguldün çünkü.
eğlenmeye devam et.
sensiz taehyung daha iyiydi.

jungkook:
değildi hyung.
ayrıca hayatta kalmak derken?
neyden bahsediyorsun?
sırf ayrıldık diye ölecek değildi.

namjoon:
bilmiyorsun değil mi?
hiç merak etmedin de.
sormadın bile.
ve hâlâ taehyung'u suçluyorsun.
taehyung'a üzülüyorum, biliyor musun?
onun sevgisini hiç hak etmiyorsun sen.

jungkook:
hyung,
anlatacak mısın artık?
bilmediğim bir şey mi var?

namjoon:
bilmediğin bir şey değil çok şey var.
sormak şimdi mi aklına geldi?
her neyse,
taehyung kanser,
aylardır kanser.
senin ruhun bile duymadı tabii.

jungkook:
hyung...
ciddi misin sen?

namjoon:
ciddiyim, jungkook.
ve biliyor musun?
sen yokken ilaçlarını kullanırdı,
yemek yerdi.
şimdi tek ilacının sen olduğunu söylüyor.
farkında olmadan iyileştiriyordun sen onu.
uzaktan sana bakarak bile mutlu oluyordu.
sırf sana uzaktan bakabilmek için iyileşmeye çalışıyordu.
şimdi,
yavaşça öldürüyorsun onu.
geceleri o kadar korkuyorum ki
ertesi sabah uyanamayacak diye.
sen rahatça uyurken acı çekiyor o, jungkook.
yağmurlu gecelerde uyumuyor,
hâlâ seni bekliyor,
belki gelip uyutursun diye.

jungkook:
ben...
ben bilmiyordum.
özür dilerim.
çok özür dilerim hyung.
affeder mi beni?
sen affeder misin beni?
bilsem bırakır mıydım onu?
telafi edeceğim hatalarımı.

namjoon:
bırakırdın, jungkook.
bencilsin sen, düşünmezdin onu.
bir gün seni bırakacağını bildiğin için önce sen bırakırdın onu.
öyle de yaptın zaten.
daha fazla üzülmesini istemiyorum.
daha fazla üzmeni istemiyorum.
yanında olacaksan bir an önce olmalısın, bir dakika sonra bile her şey için çok geç olabilir.
ama eğer bırakacaksan,
hiç umut verme.
çünkü bu sefer dayanamaz.
[görüldü 23.10]

the heart wants what it wants || taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin