1'

35 6 19
                                    

Yüce Tanrım, eğer yanına gelirsem beni ve bedenimi cezalandırırmısın?

***

Anne, ben Lisa

Sana bu mektubu yazıyorum çünkü gidersem -belki ama- merak etme diye.

--------

''Lisa, nerdesin?!''

Mektubumu yazmamı bölen ses annemden gelmişti.

Kağıdı tam kaldıracak iken, odaya ani bir giriş yaptı. ''Nerdesin Lisa! saatlerdir sana sesleniyorum''. Elimdeki kağıdı arkama saklamış sandalyede oturuyordum. ''Ş-şey ya...dalmışım da... afedersin anne. Noldu birşey mi diyecektin?''

Annem tam konuşacak iken elimi fark etti. Hayır... nolur soru sorma nolur.

''O elinle sakladığın şey ne?''

''Şey...''. Düşün Lisa düşün. Gözümü odamda gezdirmeye başladım, tanrım ne diyeceğim şimdi ben. Aklıma gelen ilk şeyi söyledim '' Sırtım kaşınıyorda anne... Bende işte elim sırtımda oturuyorum böyle''.

Annem göz devirecek gibi oldu ama yapmadı. Nefes verip '' Kardeşini okuldan sen al, benim işim var birazdan çıkacağım''. Kafa salladım. Annem odadan çıktığı gibi kağıdı çekmeceme koydum azıcık buruşmuştu ama olsun yenisi yazardım bu gece. Sandalyeden kalkıp üstüme giyecek birşeyler aradım. Hava iyice soğumuştu
o yüzden uzun kollu birşeyler aradım

Üstüme siyah,sol köşesinde 'cry' yazan sweat tişört ve altıma siyah
pantolon giydim. Siyah kısa saçlarımı taradıktan sonra kulaklık ve telefonumu alıp odamdan çıktım

''Anne ben çıkıyorum''

Annem kafa salladı. ''Ha Lisa''. Tam çıkacak iken annem tekrar seslendi
''Hızlı gelin ben birazdan çıkarım''.

Kafa sallladım ve evden çıktım. Yolda giderken iyiki uzun kollu birşeyler giymişim dedim içimden.
Telefona kulaklığımı takıp müzik aramaya başladım. En sonunda bir şarkı bulup dinlemeye başladım.

Okula gelmiştim. Kız kardeşim Minseo'yu beklemeye başladım. 9 yaşındaydı ve acayip zeki bir kızdı bu yaşına kadar en az 20-25 tane madalya kazanmıştır. Onu beklemeye başladım.

Az sonra okulun merdivenlerinden Minseo inmeye başladı. Yanıma koşarak geldi ''Abla yanında para varmı?''

Kafa sallamıştım. Minseo onu her okuldan alışımda markete sokup birşeyler aldırıyordu. O yüzden para almıştım yanıma. ''Şu yeni açılan markete gidelim''.

Aklıma annemin dediği şey geldi.
''Tatlım yarın gidelimmi? Annem eve hemen dönün dedi''. Minseo oflaya puflaya kabul etti. Elinden tutup yürümeye başladık okulu evimize çok da uzak değildi.

''Aa şu ablam değilmi?''. Yolda kız kardeşim Aisha'yı görmüştük. Sahi unutmuşum.

''Selam'' sessizce yanımıza geldi. Aisha aramızdaki en uzun boyluydu.
Babama çekmişti, Minseo ile ben ise anneme. Benim boyum normal, hatta koredeki kızlara bakacak olursak hayli uzunum ama Aisha'nın yanında kısa kalıyordum. Yolda yürürken Aisha'nın hiç konuşmadığını fark ettim. O çok komik, güzel, konuşkan ve eğlenceli bir kızdı. ''Aisha iyimisin?''

Aisha beni duymadı. O şu anda ruh gibi yürüyordu sadece

''Aisha abla'' Minseo'da şaşırmış gibiydi

''Aisha'' onu hafifce dürttüm. Korkmuş olacak ki yerinde hopladı
''Aisha neyin var?''. Cevap vermeden yürümeye başladı ama biraz daha hızlanmıştı. ''Aisha küsmüyüz?''

Hızlanıp Aisha'nın kolundan tuttum.
''Abla, n'olur soru sormayın''

Eve varmıştık. Kapıyı çaldığım gibi açıldı. Karşımdaki annem, çok güzel giyinmişti. Üstünde siyah bir bluz altında diz boyu yeşil kot etek. Ayağında ise, ince topuğu olan siyah topuklu. Saçlarını hafif dalgalandırmış. Yüzünde Kısa bir eyeliner ve turuncu ile kırmızı arası bir allık ve dudak nemlendirici.

O...çok güzel olmuştu

Kızlarla içeri geçtik. Minseo şok olmuş şekilde ''Anne nere gidiyorsun?''

Annem saçlarını savuşturarak ''Bay Sungmin ile randevumuz var''. O kim di ve neyin nesiydi.

Aisha ''O kim?'' dedi. ''Çalıştığım yerde tanıştık''. Aisha göz devirip, ''Bu kacıncı işte tanıştığın adam?''. Annem sinirlenmişe benziyordu ''Sizene be! Size hesap mı vereceğim!?''. Aisha odasına ilerledi sertce kapıyı kapattı ''Babası kılıklı n'olcak''

''Anne kız ne dedi sana, neden bu kad-''. Annem bağırmaya başladı ''Bana bak Lisa! Ben kimim ya?! Annenizim ben sizin anneniz, size ne!''. Minseo koltukta sessizce duruyordu. Ona baktım ''Tatlım hadi odamıza geç birazdan bende gelirim''

Minseo kafa sallayıp odaya girdi. ''Ne yaptığını sanıyorsun anne?''. Annem bu günlerde bizi umursamıyordu. Sık sık dışarı çıkıyor, çıktığında gece 3 olmadan eve dönmüyordu. Onu deli gibi merak ediyordum ama bize asla nere gittiğini söylemiyordu. Para bırakıp gidiyordu. Gene aynı şeyi yaptı.

Cüzdanından 200 won çıkartıp masanın üstüne koydu.

''Ben yarın dönerim''. Ne?! Annem yarın dönerim mi demişti. ''Ne yarını? Neyden bahsediyorsun ya!''. Annem gülüp yürümeye başladı

''Yani hayatımı yaşıyorum umrumda değilsiniz''.

Umarim begenirsiniz degerli okuyucularim❤❤

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 20, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EccedentesiostHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin