Merhaba ben Simay,Bu ilk kitabım fakat wattpad'den az çok ünlü olmuş kuzenim Melisa bana yardımcı olucak,Yani bu kitabı ikimiz beraber yazıyoruz.İyi okumalar,Bu arada Melisa arkadaşımın nickini vermek isterim,Kittaplarını okuyup voteleyiniz...Çünki cidden okulmaya değer kitapları var,Beni okuduğunuz için teşekkürler...
Nick: Melisss1137
Tanıtım:
Ben 18 yaşında bir genç kızım,Adım Asya,Bir ikizim var,O da Hale... O daha çok erkeksi takılan,Sportik,Güzel,Kurnaz,Sinsi bir kız,Bense Tam tersine Şirin,Akıllı,Saf ve temiz bir kızım.Uzun süredir okulu bırakmış bir durumda Bir Yazlık evinde yaşıyoruz.Almanya'da yaşıyorduk.Kardeşim Hale tekin olmayan bir barda 'Barmen'lik yapıyordu.Bense Sahil'deki bir kitapçıda çalışıyordum.Annemle babamı geçen sene,Trafik kazasında kaybettik.Acım dinmişti.Şimdiyse mutluydum.
***********************
Sabah kalktığımda Hale yatağında değildi.Hemen doğrulup pofuduk terliklerimi ayağıma geçirdim.Odadan çıkıp banyoya ilerledim.Kısa bir duştan sonra üstümü giyindim.Saçlarımı kurutup merdivenlerden indim.Mutfağa girdim ve etrafa bakındım.Fakat Hale hala ortalıkta görünmüyordu.Telefonumu elime alıp Hale'yi aradım.2-3 Kez çaldıktan sonra sonunda cevap verdi.
''Ne var?'' dedi Hale kısa ve soğukça.
''Mmm...Şey evde olmayınca seni merak ettim,Nerdesin ?'' dedim şirince.
''Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum!'' dedi yine soğukça.
''Ah Hale biz kardeşiz tabiki bilmem gerekir...'' dediğimde bir iç çekti.
''Off Asya,Cafe'de arkadaşlarla oturuyoruz'' dedi ve ofladı.
''Bu saatte?'' dedim sessizce.
''Öf ne varmış Saatte!?'' diye bağırdığında yerimde hopladım.
''Ne yaparsan yap akşam geç gelme!'' diyip telefonu kapattım.Önceden daha iyi anlaşırdık mesela şu Bar'da çalışmaya başlamadan önce.Telefonu kapattığımında karnım guruldadı.Dolabı açıp yiycek birşeylere baktım.Lanet olsun ki şuanda hiçbirşey yoktu!... Hemen dolabtan mısır gevreği çıkardım.Ahh fakat Süt yoktu!...Oturup yavan yavan yedim.Karnım doymamıştı.Hemen odama çıkıp Pembe şortumla beyaz bluzumu giydim.Saçlarımı at kuyruğu yapıp,Ayaklarıma sandaletlerimii geçirdim.Odadan inip küçük beyaz sırt çantamı elime aldım.Evden çıkıp bir cafe'ye doğru ilerledim.Çantamdan resim çizimlerimi çıkardım.Yolda onlara bakarken biranda duvar gibi sert birşeye çarptım.Çizimlerim etrafa saçılırken bir elde onları topluyordu bense şaşkınca izliyordum.Kafamı kaldırıp çarptığın kişiye bakınca kalbim biranda ritmini değiştirdi.
''Önüne baksan biraz saçılmazdılar!'' diye bağırdı.Hem suçlu hem güçlü!...
''Pardon,Üzgünüm...'' diyip başımı öne doğru eğdim.Topladığı kağıtları toparladım.Sonrasında kısa bir anlığına birbirimize baktık.
''Mmm...Şey tekrar özür dilerim,Ee iyi günler...'' diyip başımı öne eğerek o ortamdan uzaklaşacaktım ki bir kol bunu durdurdu.
''Önemli değil,Sert çıkıştığım için özür dilerim...'' Bu nezaketinden dolayı gülümsedim ve oradan uzaklaştım.Cafeye girdiğimde,Dikkatimi çeken Hale ve arkadaşlarıydı.Daha da dikkatimi çeken Hale'nin bir erkeğin kucağında oturmasıydı...
Hale'den:
Sabah kalkmamın sebebi telefonumdan gelen aramaydı.Uykuyla aramayı cevapladım.
''Ne var?'' dedim her zamanki repliğimi kullanarak.
''Çocuk buldum senin için Cafede tanışmak için bekliyor,Gel!'' dediğinde hemen sıçradım.Kaç gündür bu çocuğu arıyordum.Koşa koşa evden çıktım.Üstüme zincirli siyah yarım atletimi giydim.Altıma da siyah belli belirsiz bir şort giydim.Üstüme siyah deri bir ceket giydim.Ve ince siyah bir çorap,Sonrasında topuklu ayakkabılarımı giyip evden çıktım.
''Hahaha aradığımız kız bulundu!'' dedi tanımadığım çocuk.
''Yeah'' dedim.İlerleyip çocuğun kucağına yerleştim.Muhabbet ederken biranda 'Hale!!' gibi bir ses duyunca yerimde zıpladım.Asya bana kızgınca geliyordu.
''Hale burda bu şekilde...Ahh bu nasıl birşey!?'' dedi bana bağırarak.
''Sus,Sadece arkadaşlarımla takılıyorum!'' dediğimde kaşlarını çattı.
''Ne yani Arkadaşlarla takılma anlayışın bu mu ?!'' diyip adamla kendisini gösterdim.
''Seni ilgilendirmiyor,Git İnek arkadaşlarınla takıl,Bana karışma!'' diyip ayağı kalktı.Gerisin geri ilerlerken,Saçımı tutup kulağıma yaklaştı.
''Sakın bundan kimseye bahsetme,Yoksa ipini çektiririm!'' dedi ve sinirle arkasını dönüp yerine-Adamın kucağına- geri döndü.Ve bana elleriyle kış kış işareti yaptı.Gözlerim dolmuştu.Gerisin geri ilerlerken yine duvar gibi birşeye çarptım.Fakat tam düşecekken güçlü kollar beni tuttu.
''Ah yine mi sen!?'' dedi bu sabah karşılaştığımda çarptığım çocuk.
''Mmm...Şey ben şeyi şey ederken şey oldu şeyden şey ederken şey olunca sana şey oldu!'' diyince küçük bir kahkaha patlattı.
''Peki,Peki... Ben Görkem...'' dedi.
''Mmm...Şey bende şey...'' devam edicekken sözümü kesti.
''Ne?'' dedi gülerek...
''Asya!'' dedim sırıtarak.Elini bana uzatınca nezaketten el sıkıcağını tahmin etmiştim.Sonra beni kendine çekip sarılınca şaştım.Geri çekildiğinde benim suratımın kıpkırmızı olduğuna bahse girebilirdim.Ama ben bahse girmem.
''Ah çok şeker birşeysin sen..'' diyip yanağımdan makas aldı.Ve devam etti.
''Ablan hangisi? Hale mi ?'' dediğinde gözlerimde bir ıslaklık hissettim.Beni çocuk yerine koymuştu.
''N-Nasıl ?'' dedim kekeleyerek.
''Ahh kaç yaşındaydın küçük kerata!'' diyince suratım muşmulayyı andırıyordu.
''Mmm...18?'' diye sorarcasına konuştum.
''Ah ben küçüksün sanmıştım,Pardon kusurama bakma bende 20 yaşındayım!'' dediğinde kaşlarım hala çatıktı.
''Hale..'' dedim sessizce.
''Hale'yi nerden tanıyorsunuz?'' dediğimde hafif kaşlarını çattı.
''Fahişe'nin teki kim bilmez!?,Ayrıca şu siz biz olaylarını hiç sevmem!'' dediğinde şaşkınlıkla ağzım 'o' şeklini aldı.
''H-Hale Fahi.....'' devamını getiremeden kendimi güçlü kolların arasında baygın birşekilde buldum...