Uyandığımda bir hastane odasındaydım.Odada kimse yoktu.Ben ne olduğunu algılamaya çalışırken,Odanın kapısı açıldı.İçeri giren kişi koyu kahve saçları,Kahverengi gözleri,Uzun boyu,Ve dar yapılı vücudu vardı.Onu tanımıyordum.Tanımak zorunda da olmamak için umursamazca gözlerimi devirdim ve kapadım.
''Geçmiş olsun...'' diye fısıldadı.Ah bu çocuk kimdi?...
''Ahh...Bu arada ben Görkem'in arkadaşıyım,Aslına bakarsan işi çıktığı için gitmek zorunda kaldı ve beni sana bakmam ve göz kulak olmam için buraya çağırdı.Ve bu arada benim adım Çağlar,Ah seninki neydi,Asil miydi,As.. As neydi ya ?'' dedi ve yüzünü değişik bir havaya soktu.
''Mmm...Ben Asya,Mmm...Bu arada mmm.. yyani Görkem'in seni göndermesine gerek yoktu,Gidebilirsin.. Ben başımın çaresine bakıcak yaştayım-Ki Görkem beni küçük zannetti- fakat ben kendime bakabilcek yaştayım...'' diyip yüzümü buruşturdum.Sonra omuz silkip zaten elinde olan poşetten 2 sandwich çıkardı.Birisini bana uzatıp birde kutu meyvesuyu verdi.Vişne suyuydu ki nefret ederdim.Teşekkür edip elindekileri aldım ve yedim.Meyvesuyu nu ve sandwich'imi bitiremiyceğiimi anladığımda onu bir peçeteye sarıp kenara koydum.Çağlar'sa tip tip bakıyordu.
''Ne?'' diyerek kaşlarımı kaldırdım.
''Hiçbirşey yemediğini biliyorum ve zaten küçücük olan bir ekmek parçasını nasıl bitiremezsin onu düşünüyorum,Ki bu kadar kemik gibi kalmanın sebebi de ortada sanırım...'' dediğinde kaşlarımı çattım.
''Niye sen Kaç kilosun sanki ?'' diyerek kaşlarımı olabildiğince çattım.
''Ahh tabikide kilolu manasında dememiştim,Ah evet belki biraz...'' diyerek yüzünü buruşturdu.
''Off hep saçmalar mısın?'' diyip iç çektim.
''Ah belki biraz...'' dediğinde gözlerimi devirdim.Bugün birazcık Hale gibi davranmak istiyordum.İçimden öyle geliyordu.Ve büyük olduğumu kanıtlamanın zamanı gelmişti.
''Peki,Ne zaman gitmeyi düşünüyorsun?'' diyip bana beleşe verdiği sandwich ve meyvesuyunu unutmuştum.
''Sadece senin iyi olduğunu görmek isterim'' dediğinde kıpkırmızı oldum.Çoğu insan bana iltifat ettiğinde-Ki bu nadiren olur- utanırım.Öncedende diş tellerim yüzünden hep dalga konusu olmuştum.Aynı diş tellerinden Hale taktığında kimse tarafından dalga geçilmemişti.Ve bu sinirlerimi daha çok bozuyordu.Ne yani onla ben aynıyız sadece saç renklerimiz farklı insanların bu kadar ön yargılı olması beni delirtiyordu.Ki bence Hale şu yaşadığı hayatı hak etmiyordu.
Odaya biranda ''Of beni delirtiyorsun!'' diyerek Hale girdi.
''Sağol teşekkür ederim...'' diyerek gülümsedim.
''Ahh kızım sen kafayı mı yedin döverim seni!'' dediğinde içimden gelen kıkırtıyı dışarı saldım.
''Gel döv!'' dedim ve sırıttım.Oflayarak odadan çıktı.Girme amacı neydi sahi? Beni azarlamak mı?Sanki beni önemsiyordu da!.Çağlar için geldiği ortadaydı.Ve bencede Görkem'in dediği kadar vardı.
''Mmm şey Asya üzgünüm ama Görkem'in özel talimatı var ve sen iyileşene kadar seninleyim...'' diyerek elimi tuttu Çağlar.Anında elimi çektim.
''Peki ama bazı şartlarım var'' diyip aklımı kurcalayan konuları dökmek üzereydim.
''Söyle'' dedi heyecanla.
''Bana baktığın sürece bana asla dokunmaya kalkışmıycaksın,Hiçbirşekilde!'' diyip kaşlarımı .
''Ah,Saçmalama amacım bu değildi cidden,Beni yanlış anlamışsın,Elini tutmamın sebebi güven vermekti.Üzgünüm...'' diyip başını öne eğdi.Ah bu çocuk benden daha masumdu.
**********************
''Yaa bana pamukşeker al!'' diye bağırdığımda Çağlar heyecanla gülümsedi.Koşarak pamuk şeker almaya gitti.O sırada yanımızdan karpuzla halay çeken insanlar geçti,Sonrasında Çağlarda halaya katıldı.Davul zurna çalansa görkemdi.Aynı zamanda Haleyse halayın başıydı.Sonrasında kafamda ve kafalarında karpuz kırdılar.Çoşmuşcasına halay çekiyorlardı.Bense ortada geçmiş çılgınca dans ediyordum.Biranda çağlarla görkem önüme geçip bana gülümsediler.Ne? diye sorarken biranda kolbastı oynamaya başladılar.
***************
Bir anda sıçradım.Bu nasıl bir rüyaydı ?...