2

80 11 1
                                        

Beni kucağına na aldı ve koltuğa yatırdı ve yanağıma minik bir öpücük kondurup gitti bense onun üzerime örtüğü yorgana daha fazla sokularak göz yaşlarımın akmasına izin verdim  ...... gözlerimi açtığımda sabahtı 18 olmam beni mutlu ediyordu ama bu sefer arkadaşlarım olmıyacak dahada önemlisi bir annem yada babam bana yeni yaşın kutlu olsun diyip bana sarılmıyacak  kapı çaldığında ise bütün düşünce lerimden sıyrılmış sadece korkuyordum kapıya yavaşça yöneldim ve kapının gözünden dışarı ya baktım karşımda bay ukalayı görünce bir iç çektim kapıyı açıp ona utangaç bir ifadeyle baktım sonucunda beni sütyenim ve tangayla görmüş tü

" ne oldu neden geldin"

" seni merak ettim "

"  iyiyim ve ayrıca teşekkürler "

" birşey değil , beni içeriye davet etiyecekmisin " dedi sıratarak . Bense kapıdan çekilip kolumu içeriye doğru uzattım, oda girdi . Onun ismini merak ediyordum acaba sorsammı diye düşünürken o bana sordu

" senin ismin ne" bu çocuk kain falanmı diye düşünürken " sana sordum , sonucunda kahraman nın kimi kurtardığını merak ediyor "

" evet o kahramanım ilk tanıştığımızda beni taş gibi vücuduyla eziyordu"

" demek ki benim vücudumu taş buluyorsun. "  dediğinde gözlerimi fal taşı gibi açtım galiba bazı düşünceleri sesli sölemiştim " yok ya lafın gelişi söledim ben onu "

" tabi kesinlike öledir . Ama ben halen cevabımı alamadım "

" yağmur , seninki"

"  yiğit"

" yiğitbsen niye yayıldın o kıçını kaldırda sofrayı kurmama yardım et"

" müsafire iş yaptırıltmaz " diyip daha da fazla yayıldı . Kapı çaldı bense korku dolu bakışlarımı kapıya yoğunlaştırdım ve kapıyı açmaya gittim yine kapının gözünden baktım ve amcamı gördüm ne işi vardı onun burada ne unutmuş olabilirki kapıyı açtım ve " ne oldu neden geldin " dedim o sıra yiğit te yanıma gelmişti " ne unuttun amca burada da geldin "

" bu gün doğum günün olduğu için geldim "  dediğinde şaşırdım ve yiğite dönerek " sonra gelsen olurmu" dedim oda kafasını evet anlamında salladı ve gitti bense amcamın elindeki pasta kutusunu ve hediyeyi alıp içeriye geç dedim

"  burası hiç değişmemiş "

" öyle "  diyip koltuğa oturdum amcam ise bana pastayı uzatıp "hadi gel birlikte sofra kuralım" diyip gülümsedi. Nasıl böyle davranıyordu sanki hiç birşey olmamış gibi . Elindeki pastayı alıp mutfağa geçtim sofrayı amcamla beraber kurduk mumları pastanın üzerine koyduk . " hadi üfle bakalım mumları, sakın dilrk tutmayı unutma"

" ben dilek tutsam bile onlar geri gelmiyecekler " diyip mumları söndürdüm . Pastayı kesitik

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 26, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aşkın zirvesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin