Bölüm 1-Her şeyin başı su

198 14 6
                                    

Uyandım. Gözlerimi açtım ve sessizliğin verdiği huzurla birkaç dakika bilinçsizce tavanı izledim.Saatin tiktak sesiyle kalkmam gerektiğini düşündüm.Banyoya gittim ve aynadaki yansımama baktım. Bugün yine aynıydı,değişen hiçbir şey yoktu.Yüzümü yıkhadım ve ıslak yansımama tekrar baktım.Suyun insan üzerindeki güçlerine inanıyordum.Vücuttaki negatif olan her şeyi temizlediğine inanırdım,ruhumu temizlemesini de umuyordum.Birkaç yudum kahve alıp dışarı çıktım.Metrodaki herzamanki yerime oturdum ve müzik dinlemeye başladım.Belki de ruhumuzu temizleyen şey müzikti.
Biraz kendimden bahsedim;adım Violet,21 yaşındayım ve bir kütüphanede çalışıyorum.Dikkat çekici bir dış görünüşüm yok,orta boyda kumral saçlarım,gri gözlerim ve beyaz bir tenim var.İnsanlar garip düşünceleri olan biri olduğumu söylerler.Ama onları umursamıyorum. Amaçsızca yaşıyorum.

Son durakta inip kulaklığımı cebime attım.İşimi seviyorum.Sessiz ve az insan olduğu içindi belkide.Kitaplar insanlara insanlardan daha yakındır.Ama çok az insan bunun farkında.Herzamanki koltuğuma oturup yeni gelen kitapları listelemeye başladım.Keşke hepsini okuyabilseydim diyorum hergün. Kütüphanede 3 kişi çalışıyoruz;hiperaktif bir kız Christie,gizemli bir genç Joe ve ben.Christie herzaman benimle konuşmaya çalışırdı bende knu dinlermiş gibi yapardım,tatlı ama o kadar da sinir bizucu bi tip.Hayatında olup biten herşeyi anlatırdı.Fakat Joe hakkında çok az şey biliyordum.23 yaşında ve sıcak çikolatayı çok sevdiğini biliyordum.Her geldiğimde elinde bir bardak sıcak çikolata olurdu.Diğerleri gibi olmadığı için dikkatimi çekmişti ama hiçbir zaman onunla konuşabilecek kadar cesaretimi toplayamadım.Erkekler bana pek ilgi duymazlardı.21 yaşında olmama rağmen bakireydim.Çok çekici olmasam da çok çirkin biri de değildim.Herneyse.Ben işimi yaparken kütüphaneye biri girdi ve ona yardımcı olmamı istedi.Arayıp bulamadığı bir kitap varmış.Adı "çılgın kalabalıktan uzak".Yerimden kalkıp dünya klasikleri bölümüne gittim o da arkamdan geldi.Kitabı aramaya başladım ve o yanıma daha çok yaklaşıp kulağıma çok güzel olduğumu söyledi.İlk defa bunu bir erkekten duyuyordum.Hatta bir insandan.Yanaklarımın kızardığını hissettim ve kitabı hemen adama uzatıp geri yerime döndüm.Kim olduğunu bilmediğim adam borcunu ödeyip çıktı.Ben ona bakmasamda burda bulunduğu süre boyunca bana baktığını farkettim.Christie o cırtlak sesiyle öğle yemeğine Mantromatre kafesine gideceğini söyledi.Mantromatre,vip üyesiydik,her gün orda yemek yiyip takılırdık,ordaki herkes bizi tanırdı.Bende giyinip onunla yola çıktım.Yemeğimizi yiyip geri kütüphaneye döndük.Yerime döndüğümde masamda fazladan bir kağıt gördüm.Açtığımda "Kitap için teşekkürler" yazdığını gördüm ve kağıdı buruşturup iç cebime attım.İlk defa böyle bir şey yaşıyordum ve garip ama birinin benimle ilgilenmesi hoşuma gidiyordu.Kim olduğunu bilmesem bile.İşleri bitirip metro durağına gittim.Bu saatte metroda hep aynı insanlar olurdu.Metroya bindiğimde herzamanki yerimde onu gördüm.Bu artık ürkütmeye başlamıştı.Sadece onun yanı boştu ve oraya oturmak zorunda kaldım.Başımı eğip yeri izlemeye başladım."Adım Nick" dedi.Kafamı kaldırıp yüzüne baktım."Bende .." dememe kalmadan "kim olduğunu biliyorum" dedi.Nerden bilebilirdiki."Senin hakkında çoğu şeyi biliyorum Violet." dedi. "Nerden biliyorsun" dediğimde gülümsedi.Gülecek ne vardı ki?Gerçekten korkmaya başlamıştım.O garip tipten kurtulmak için birkaç durak öncesinden indim.Peşimden gelmedi.Yürümeye başladım.Hakkımda herşeyi biliyorsa evimi de biliyordur diyip ne kadar salak olduğumu farkettim.Evime gitmekten korktum ama gidecek başka bir yerim yoktu.Bir kafeye girip biraz sakinleşmeye karar verdim.Bir masa başına oturup kahvemi yudumlamaya başladım ve karşıma Nickin oturduğunu gördüm.Kalkmak istediğimde "lütfrn korkma benden,her şeyi açıklıcam"dedi.Oturdum ve konuşmasını bekledim."Seni birkaç aydır takip ediyorum,Violet.Seni korkutmak istemsdim.Sanırım aşık oldum.İlk defa boyle bir şey yaşıyorum inan bana.Ne yapmam gerektiğini bilemedim.Sen soğukkanlı birine benziyorsun bu yüzden de konuşmaktan çekindim.Ama daha fazla seni izlemeye dayanamadım.Bana bir şans ver,lütfen." dedi.Bunu duyduğuma inanamıyordum."Bana düşünmem için biraz zaman ver" dedim ve kalktım.Evime girdim ve sıcak bir duş aldım.Keşke su düşüncelerimi de temizleyebilseydi.Benden bir şans istedi.Neden olmasın?

Not:Mediaya Violet'ı yükledim.

Pasif DepressifHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin