14.Bölüm

290 36 5
                                    

"Nefes alamıyorum Nayeon."

Minseok'un 5 dakikada bir Nayeon'u dürterek söylediği cümleydi bu. Nayeon'un tepkisi de gözlerini devirip "kıçından al." demek oluyordu

Matematik dersindeki 5.kez söyleyişinin hemen ardından matematikçi Oh Sehun'un boğazını temizlemesiyle Tzuyu gözlerini büyütüp dikkat çekerken yanında oturan Jeongyeon sertçe onun koluna vurdu. Orada küçük çaplı yaşanan fight'a arkalarında oturan Jongdae'nin de esneyerek katılmasıyla, Oh Sehun
uyarırcasına Jongdae'nin ismini söyledi ve alayla konuştu. "Esnediğin yetmez mi sence de?"

Jongdae esnemeye devam ederken bir eliyle ağzını kapattı. "Özür dilerim hocam." dedi ve esnemesi bittikten sonra Minseok'u gösterdi. "Minseok gece nefes almakta zorlandı, malum burnu kırık ben de başında bekledim uyumadım."

Oh Sehun anlayışlı bir şekilde başını salladı. "Sen uyu o zaman."

Jongdae şok.

"Ciddi misiniz hocam?" diye sordu Jongdae şokla.

"Evet. Yeter ki karşımda esneme."

Sınıf şok.

En çok da Tzuyu şok.

Tzuyu bu laflara çıldırmış, yanındaki Jeongyeon'u kolundan tutup saçma sapan sallarken Oh Sehun ona döndü. "Bir sorun mu var bayan Chou?"

"Ha-hayır y-yok." Tzuyu yine bir şeyleri ele vermişti. Oh Sehun çok üzerinde durmadan dersine devam etti.

Tzuyu, Jeongyeon'dan bir iki dayak yemişti ama.

"Nefes alamıyorum Nayeon."

Minseok'un, 5.dakikayı 1 saniye geçirmeden bilmem kaçıncı kez kurduğu bu cümle üzerine Nayeon elini yumuruk yapıp Minseok'a göstererek sinirli sinirli konuştu. "Şunu bir daha söylersen bir vuracağım, o zaman göreceksin nefesin nerden alındığını."

"O zaman bana yastık ol."

"Oldu başka emrin?" Nayeon bunu alayla söylemiş olsa da Minseok altındaki anlamı sallamayarak sol tarafında kalan Nayeon'a yaslandı.

"Minseok böyle yazamam kalk." Nayeon'un uyarırcasına konuşmasını Minseok ciddiye almadı. Pozisyonunu milimetre hareket ettirmemişti.

Nayeon onu kalkması için ittirirken orada yeni bir fight yaşanıyordu. Bu kez Seungwan susturdu onları.

"Önümde kıpırdanmayı kesin ya anlamıyorum."

"Seungwan senin ne işin var 4.sırada ya yürü git en öndeki yerine!" Nayeon, derste oldukları için sesini kısık tutsa bile bu çemkirmek sayılıyordu. Seungwan da aynı şekilde kızdı ona.

"Chanyeol yüzünden! Chaeyoung yok diye, Jongin Dahyun'un yanına geçmiş satmış bunu. O da hazır yalnızım bari Chaeyoung'a daha yakın olayım kafasıyla benden rica etti kabul ettim ben de, ne bileyim bu kadar hareketli olduğunuzu?!"

Minseok ve Nayeon, Seungwan'ın cümlesinden hiçbir şey anlamayarak birbirlerine baktılar sonra Minseok konuştu. "Chaeyoung yoksa Chanyeol ona nasıl daha yakın olsun? Ayrıca Chaeyoung var Seungwan?"

Seungwan ofladı. "Chaeyoung olan, Chaeyoung yok. Olmadığı için Dahyun bugün yalnız kalmış. Jongin de Dahyun yalnız kalmasın diye oraya geçmiş. Ama bu kez Chanyeol yalnız kalmış. O da Roseanne olan Chaeyoung'a yakın olmak bahanesiyle bana dedi ki 'Seungwan bugün yer değiştirelim.' ben de dedim ki 'tamam'. Sonra buraya geldim. Anladınız?"

"Chaeyoung mu yok?" Nayeon sınıfa bakındığında Chaeyoung'u görememişti. "Chaeyoung nerde?"

"Ben nereden bileyim ya?" Seungwan'ın çıkışmasıyla Nayeon onu alaya aldı.

"Sen hani başkan olarak her şeyi biliyordun?"

Seungwan ona sinirli bir şekilde baktı. Bir kez daha çıkışacakken Oh Sehun imdadına yetişti. "Nayeon önüne dön artık."

"Hocam Seungwan anlamamış da onu anlatıyordum." Nayeon güzel kıvırma taktikleri biliyordu yine birisini kullanmıştı.

"Seungwan sen niye oradasın?"

Seungwan derin bir nefes alarak olayı az önceki gibi, mala anlatır şekilde tekrar anlattı. Bundan sonra Oh Sehun'un isteğiyle Chanyeol somurtarak yerine geri gelmişti.

Zil çalıp da Oh Sehun sınıftan çıktığı an Minseok bütün yüzsüzlüğüyle Nayeon'a yaslandı.

"Minseok sen arkaya geçsene biraz Chanyeol'ü rahatsız edersin. Hadi." Nayeon'un bıkkın bir şekilde konuşmasıyla Chanyeol atladı. "Aman kalsın."

"Beni isteyen yok." diyip somurttu Minseok.

Nayeon hafifçe kafasına vurdu. "Boş yapıyorsun yapma."

Biraz uzaklarında oturan Sana, gruba seslendi. "Chaeyoung nöbetçi mi ya?"

"Yoo buradayım işte." Roseanne Chaeyoung'un üzerine alınmasıyla Chanyeol gülümseyerek ona seslendi. "Canım, sen Chaeyoung değil, bizim Chaeyoung'tan bahsediyoruz."

İyi insan lafının üzerine stilde Chaeyoung sınıfa girdi. Jongin'i yerinde görmesiyle kaşlarını kaldırarak ona baktı. Bununla ilgili hesap sormak üzere ağzını araladığında Byun Baekhyun sınıfa girdi ve alayla Chaeyoung'a baktı. "Nöbetçi olduğun bilgisi gelmişti Son Chaeyoung?"

"Ho-hocam" kekeleyen Chaeyoung gitmeye hazırlanırken Byun Baekhyun'un onu salmasıyla olduğu yerde kaldı.

Aynı alaylı tavırlarıyla gözlerini başka yere çeviren Byun Baekhyun, Minseok'u yarınlar yokmuşçasına, ve yatağında yatıyormuş rahatlığıyla Nayeon'a yaslanmış bir şekilde buldu. Dışarıdan fena halde sevgili gibi duruyorlardı ve bir öğretmenin olduğu ortamda bu şekilde durmaları hoş değildi. Nayeon, hemen Minseok'u ittirmeye çalışmıştı tabiki ama Minseok bugün inanılmaz derecede naz yapıyordu. Milimetre yerinden oynamadı.

"Minseok kalk." Nayeon dişlerini sıkarak söylemişti. Kırık olmasını umursamadan burnuna bir yumuruk daha atabilirdi o an.

Byun Baekhyun, Minseok'a yaklaşırken alaycı tavrını bozmadan konuştu. "Minseok çok rahat görünüyorsun?"

"Hocam öyle göründüğüme bakmayın aslında iyi değilim."

Bu cevabından sonra Nayeon gözlerini devirirken, arkasında olan Chanyeol hafifçe Minseok'un omzuna vurdu.

"Niye geldin o zaman?" biraz sert bir tonla söylemişti Byun Baekhyun, Minseok bu günlerde fazla mı gevşek davranıyordu sanki? "Kyungsoo bile evde yatıyor sen de gelmeseydin."

Minseok bununla doğrulurken Seungwan koşturarak geldi. "Bay Do kötü mü?"

"Yok ya ben dedim gelme diye. Sırtı ağrıyormuş." dedikten sonra yan yan Minseok'a baktı. "Artık nasıl becerdiysen üstüne çökmeyi."

"Ama Nayeon yüzünden oldu." diye mızmızlandı Minseok ağlamaklı sesler çıkartırken bir anda yüzü değişti. "Hocam cılız göründüğüme bakmayın ben çok güçlüyümdür."

Byun Baekhyun ona inanmayan, alaylı bakışlarını devam ettirirken Nayeon'a döndü. "Sen de bir özür dilersin artık."

Nayeon 'nah' dememek için kendini zor tutarak başıyla onayladı.

"Mesaj at."

Nayeon bir anda anlamayarak kaşlarını çatarken, onları dinleyen herkes birbiriyle göz göze geldi.

"Şimdi mi?" diye sordu Nayeon şokla.

"Evet. Sıkılıyordur evde yaz hemen."

"Peki." dedi Nayeon cılız bir sesle.

WTF?!

Byun Baekhyun kapıdan çıkmadan tekrar Nayeon'a seslendi ve gülerek söyleyip gitti. "Eve gidince soracağım bak yazmamış olursan bozuşuruz."

Nayeon arkadaşlarına döndü. "Neydi şimdi bu?"

Lose Control | Twice × ExoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin