Sydneyden geleli 10 ay olmuştu. Gelme nedeni hem koreyi merak etmesi hemde bu sanatçıların okuduğu okulda okuyup kariyerini geliştirmekti. Nerden bilebilirdi ki okula gittiği ilk gün birine aşık olacağını.
Onu ilk gördüğünde okula giden yolda bir ara sokakta kedilerle oynarken görmüştü. Dışardan bakılınca oldukça sert bir görünüşü vardı. 10 dakika, 20 dakika belki yarım saat onu izledi. Bu günlerce devam etti. O sırada sınıfta bazı kişilerle tanıştı. Seungmin ve Jisung her konuda en iyi yardımcıları ve destekleri olmuştu. Onlara bu çocuğu sürekli anlatmıştı. Bir gün Jisungın yanında görmesiyle şok olmuş eli ayağı bir birine dolaşmıştı bu yüzden konuşmuyormuş ve umursamıyormuş gibi durmuştu.
Gittikçe ona bağlandığında mesaj atmaya karar vermişti aslında istediğinden daha iyi bir tepki bile almıştı. Şimdide uzun zamandır aklına takılan şeyi yapmaya gidiyordu.
Üzerine geçirdiği siyah kapşonlusuna ek olarak siyah maske ve siyah gözlük takmıştı. Elindeki uzun siyah ipek bezi düzeltti resim atolyesinde yalnız oturan binin arkasından gidip gözlerine kumaşı kapattı
'Ne oluyor lan'
Dediğine cevap vermek yerine bezi bağladı. Maskesini indirip yanğına bir öpücük kondurdu.
"Seni seviyorum"
Ardından atolyeyi terk etti. Kalbi o kadar hızlı atıyor du ki nereye ne kadar süre yürüdüğünü bilmeden yürüdü. Geldiği yer eğitim fakültesinin çatısıydı. Kendi fakultelerinin tam karşısında duran binadan karşıyı izledi. Sakinleşmeye başlarken telefonu alıp mesaj atmaya karar verdi.
Çocuk: Hyung yanakların çok yumuşak
Sigara'm: Manyak mısın çocuk
İki saniyede kalp krizi geçirdim kaçırıldım diye
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çocuk:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
