-4-

229 27 12
                                    

"Biz geldik!"
Jeongguk, Jimin ile kütüphaneden geldiğinde karşısında hyungu ve Bay Jung'u görmeyi planlamıyordu, geldiğinde hyungunun ona terlik fırlatmasını bekliyordu hatta, fakat hyungu şuan dünyanın en değerli varlığına bakar gibi karşısındaki kızıl saçlı çocuğu izliyordu

"Hoşgeldiniz çocuklar, gidin üstünüzü değiştirin şu halinize bak"

Hoseok onlarla ilgilenirken Yoongi Jeon'a öldürücü bakışlar atıyordu, sen görürsün bakışıydı bu, nerde görse tanırdı. Jeongguk da Jimin ile bir günde bu kadar samimi olacağını düşünmemişti, tam tersi nefret etmişti ondan, çok pozitif, neşeli biriydi Jimin, ayrıca Jeongguk'u da çok seviyordu, kütüphanede Jimin bir yolunu bulup Jeon'la yakınlaşmayı başarmıştı. Hatta onun planlarında onu öpmek bile vardı ama en fazla elini tutabilmişti, bu da başarı sayılırdı onun için.

"Ne ara bu kadar yakın oldular anlamadım, Jeongguk ona ısınamadığını söylemişti"
"Jimin sıcakkanlıdır, İnsanlarla anında arkadaş olur, Jeongguk'la da hemen arkadaş olmuşlar"
"Sanmıyorum."

Yoongi Hoseok'un o ikisine bu haldeyken nasıl arkadaş gözüyle baktığını anlamıyordu, bahçeye girmeden önce el ele olduklarını görmüştü, tabii ki arkadaşlar da el ele tutuşur fakat Yoongi Jeon'un sosyal medyada paylaştığı fotoğrafı da görmüştü, dipdibe dolaşıyorlardı resmen, bu çocuğun Jeongguk'u nasıl kendine yaklaştırabildiğine şaşırıyordu.

"Neden öyle dediniz Bay Yoon? Çok iyi anlaşmışlar beraber"
"Arkadaş gibi gelmediler gözüme"

Hoseok, Yoongi'nin soğuk tavırlarından sıkılmıştı, onunla sohbet edip daha sıcak yaklaşmaya çalışıyor fakat o öyle yaptıkça Yoongi ona karşı duvar örüyor gibiydi. Hoseok'un bu mahallede konuşabilecek kimsesi yoktu Jimin dışında. Yoongi'nin soğuk tavırlarına daha fazla katlanmak istemiyordu, sanki her cümleye "beni ilgilendirmez" der gibi cevaplar veriyordu. Geldiğinden beri birkaç defa gülümsediğini görmüştü o da kendisine değil telefonuna gelen mesajaydı, sevgilisi diye tahmin etti Seok, ona nasıl davranılırsa o da öyle davranmak istiyordu ve öyle de yapacaktı, Yoongi'ye hep kısa cevaplar verdi ama hayatını fazlasıyla merak ediyordu, sık sık soru sorması gerekiyormuş gibi hissetmişti. Herkese karşı aynıydı Hoseok, neşeli, güler yüzlü, konuşkan. Jimin ile tencere kapak gibiydiler, ikisi de kardeşten öte yakın arkadaştı zaten.
-
"ah, çok pardon elim çarpmış"
"Jimin, kaçıncı elini bana çarpışın bu? Bilerek yaptığını düşüneceğim"
"Seven sevdiğiyle uğraşır Jeon"

Jimin her fırsatta Jeongguk ile flört etmeye çalışıyordu, ama onun tanımıyla Jeongguk tam olarak odundu. Kütüphane çıkışında biraz sahilde yürümüşlerdi, Jimin ona sevgilisiymiş gibi davranıyordu, yanlarına gelen kendi okullarından kızları görünce Jeon'a daha da yanaşıyordu, Jeongguk ne yaptığını anlamış olsa da sesini çıkarmıyordu, Jimin'in onu kıskanması hoşuna gitmişti.

"Biz artık gidelim, rahatsızlık vermek istemeyiz"
"Lütfen, ne rahatsızlığı evinizde gibi davranabilirsiniz. Artık komşuyuz nasıl olsa"
"Başka zaman belki, ama şimdi gitmeliyiz, işlerim var"

Yoongi doğruyu söylemiyordu, işleri bugün bitmişti ve sadece etrafta ses olmadan rahatça uzanıp mandalina yemek istiyordu, saatlerdir beyaz tahta sandalyenin üstünde Hoseok'un boş sohbetini dinliyordu ve Yoon böylelerine bir dakika bile dayanamazken üç saat onunla bahçede kalmıştı, şimdi de Jeon'u gitmek için zorluyordu. Jeongguk Jimin ile vakit geçirmeyi sevmişti ve izin verseler sabaha kadar yanında kalabilirdi, fakat abisi gibi o da umursamaz davranıyordu, onunki tanımaya çalışmak değil Jimin'in tepkisini ölçmekti, Jimin her seferinde ona daha da yaklaşıyordu ve odun hareketlerine asla sinirlenmiyordu.

"Bana hesap vermelisin."
"Hyung, küçük bir çocuk değilim hesap vermek zorunda olduğumu düşünmüyorum"
"Senin yüzünden o adamla üç saattir bahçede oturuyoruz, hayatımda geçirdiğim en sıkıcı andı"
"Adama dünyadaki en değerli varlığa bakar gibi bakarken hiç de sıkılıyormuş gibi değildin Yoobi"
"Hyung, Jeongguk. Hyung. Ayrıca Jimin ile durumuna bakarsak dipdibe dolaşıyordunuz. Hoseok hariç kim görse sevgili zannederdi sizi"
"Sansın, yakında oluruz belki de ne belli"
"Ne yapacağına karışmıyorum, ne yapıyorsan yap"

Yoongi bir haftalık fakat ona bir ay gibi gelen yorucu sergisinden sonra rahatça evinde uzanmış mandalinasını yiyip filmini izliyordu, şu komşusunun sesi beyninde yankılanıyordu, hiçbir şeye odaklanamıyordu, farkında olmadan ona kapılıyordu.
-
Jikook'u çok arkada bırakmamaya çalışıyorum ve daha hızlı  ilerletmeye çalışıyorum onları umarım oluyordur :/

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 02, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Neighborhood || SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin