*1*

429 21 25
                                    

Bir gün daha geride kaldı... Zaman durmaksızın akıyor , akarken ömrümüzden çalarak akıyordu... Zaman bir hırsızdı.Hem de en değerli şeyleri bizden alan ve geri vermeyen bir hırsız!... Bu hırsızı yakalayıp bizden alınanları geri verecek kimse yok. Bir polisimiz yada koruyucumuz yok. Yok! Hiçbir şekilde zamandan kurtuluşumuz yok. Bizden aldıklarını vermez. O zalim bir canavar! O canavar bizden pek çok güzel şey çalarken geriye sadece unutmayı ya da alışmayi bırakıyor...

Alışmak? Ailen olmadan yaşamaya alışmak?Babasızlığa alışmak?Yalnızlığa alışmak...? Her şeye alışılır ama yalnızlık sadece kabul edilir... Ben kabul etmek istemiyorum. Zamanın zalimliğine boyun eğmek istemiyorum. Ben ailemi geri istiyorum. Bu hayatta tek başıma kalmak ve kapımın kapanmasını seyretmek istemiyorum. Ama başka bir umut kapısıda istemiyorum. Ben kendi kapımı istiyorum. Ama şimdi kapım kapandı. Anahtarı sonsuzluk kuyusuna atıldı. Kapıyı kırıp açamıyorum.Zaten öyle bir şey yapabilsem bu bir mücize olurdu. Ve ben mucizelere inanmam. İlgiçtirki hayatın bir eşitliği var. Muhakkak bir kapı kapanırken diğer bir kapı açılır.Bu bize Allah'ın sunduğu bir dengedir. Eğer hayatıma devam etmek zorundaysam istemesemde o kapıdan geçmem gerek. Ne güzel bir lutuf ki(!) Allah beni çok bekletmeden hemen bir kapı gösterdi. Sabah uyandığımda hemşire bana bir zarf verdi. Üstünde Arnisa yazıyordu.Hemşirenin dediğine göre bunu babam o kaza olmadan önce bana yazmış. Bunu nereden bulduğunu soruduğumda polisler evde bir takım inceleme yapmış ve bu zarfı bulduklarını söyledi.

"İyide trafik kazası oldu. Bizim ev ne alaka?"

diye sordum. Hemşirede bilmediğini ama bu zarfın özel olduğu düşündüklerini bu yüzden okumadan bana yolladıklarını söyledi.

Hemşire odadan çıkana kadar zarfı açmadım. O gittikten sonra zarfı alıp belki babam kokuyordur diye kokladım.Yanılmamıştım zarf babam kokuyordu. Özlemle içime çekebildiğim kadar çektim özlediğim kokuyu.Hastane kokusundan sonra bu bana çok iyi gelmişti. Ayrıca sanki babam hala buradaymış hissi oluşturmuştu bende.Daha fazla dayanamayıp zarfı yırtmadan açmaya çalıştım. İçinde mektup ve bir kolye vardı. Kolyeyi hemen elime aldım. Uzun bir zinciri vardı .Kolye ucunda ise bir ejderha. Ejderha kanatlarını açmış sanki bir yere konucak gibiydi. Kanatlarının içi mavi ve kuyruğu kıvrılmış bir şekilde bir taşı tutuyordu. Bu gerçekten çok güzeldi. Kolyeyi hemen boynuma geçirdim. Ardından mektubu alıp açtım ve okumaya başladım. Mektupta şöyle diyordu:

Güzeller güzeli Arnisam;

Eğer ki bu mektup eline ulaşmış ise ben dünyadan gitmişim demektir.Ama sakına unutma ben her zaman kalbinde olucam. Yani hiç bir zaman yalnız olmana müsaade etmicem.

Benim biricik sevgili kızım. Sakına korkma özellikle kendinden. Her zaman cesur ol.Kimsenin senin cesaretini kırmasına izin verme.Kimseye boyun eğme. Her zaman güçlü ol. Okumayı bırakma. Her zaman araştır. Kimsenin seni durdurmasına izin verme. Ve en önemlisi bir arkadaş edin. Hiç bir zaman yalnız kalmak zorunda değilsin.Kendi içine kapanıyım deme. Evdeki neşeli halini dışarıda da özgürce yaşa. Arkadaşlarınla mutlu ol. Arnisam , hayatını yaşa. Tekrar aşık ol ,aşkından dolayı utanma. Bu utanılacak bir şey değil. En önemlisi de unutma ki hata yapıcaksın.Hemde defalarca. Hataların seni sen yapar.Hatalarını sev. Onlardan utanma.

Bir de eğer bize bir şey olursa diye seni önceden bir okula yazdırmıştım. Oraya git.Orada ki herkes. çok iyidir. Oradaki herkes kimsesiz. Bu yüzden birbirinizin olursunuz.. Bunları biliyorum çünkü bende orada okudum. Hatta annenle orada tanışmıştık. Hatırlarsan abinle sana okulda tanıştığımızı söylemiştim. İşte o okul bizden sonra senin gideceğin okul. Adı FEBRİS. Okul görevlileri seni almaya gelecektir. Birde zarfın içindeki kolye benim kolyemdi. Artık senin.

Seni çok seviyorum.

Baban...

Mektubu baştan sona defalarca okudum. Her satırını ,her harfini , her noktasını ezberleyene kadar . En sonunda dayanamayıp ağlamaya başladım. Babama sarıldığımı düşünerek yastığa sarılarak ağladım. Sakinleşince babam olması gereken yerde yastığın olduğunu görünce sinirle yastığı duvara fırlattım. Ardından tekrar uyudum.

Sırların EfsanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin