0.1

924 44 596
                                    

Sirius muggle içkisini fazla kaçırmış olacak ki başı dönüyordu. Sabah Severus'a yapyıklarını düşünürken canı acıyordu. Onu tepeden yuvarlama fikrini ortaya attığı için kendinden nefret etti bir kez daha. En son onu gördüğünde yerde yatıyordu ve hareket etmiyordu.

Uzun süre onu sevmişti ama Severus'un Lily'den hoşlandığını öğrendikten sonra gurur yapmış ve onun hayatını cehenneme çevirmişti. Sabah onu tepeden aşağı fırlattıktan sonra genç çocuğu hala sevdiğini fark etmişti ama bu içindeki öfkeyi iyice yoğunlaştırmış ve Severus'a daha fazla zarar vermemek için kendini muggle içkisine kaptırmıştı.

Şimdi ise okul kurallarını hiçe saymış ve Severus'u attıkları yere gelmişti ama yerde yatıp ağlayan bir severus görmeyi beklemiyordu. Hızla yerde yatan çocuğun yanına gitti ve yaşayıp yaşamadığını kontrol etti.

Yaşadığını anladığını derin bir nefes aldı ve yatan çocuğun saçlarının arasından elini geçirdi zaten içtiği muggle içkisi yüzünden başı dönüyordu ve üstüne üstlük Ağlamaktan gözleri kızarmış bir severus gördüğünde kontrolünü iyice yitirmişti. Hızla ayağa kalktı ve Yerde yatan çocuğun karnına tekme savurdu sabah yaşanan olay yüzünden ve ağlamaktan bitkin düşen severus gelen darbe karşısında soğuk bir inleme bırakmıştı.

Sirius bu inleme karşısında kontrolden çıktı ve genç çocuğun üzerindeki cübbeyi yırttı. Sirius birkaç saniye karşısındaki çocuğu süzdükten sonra kolay bir büyü ile üzerindeki kıyafetleri çıkardı.

Severus son kalan iradesini kullanıp geriye doğru ilerlemehi denedi ama zaten tepeden yuvarlandığı için yorgun olan bedeni ayağa kalkmasına engel oldu. Sirius genç çocuğun bu haline sırıttı ve küçümseyici bir ses tonuyla konuştu.

"Ah! Hadi ama daha ayağa bile kalkamıyorsun nasıl benden kaçmayı başarabilirsin ki?"

Hızla yerde yatmaya devam eden bedenin yanına ulaştı ve küçük çocuğu ters çevirdi. Tek eliyle Sev'in kollarını başının üzerine sabitledi ve küçük çocuğun pantolonundan kurtuldu. Çocuğun canını yakmaktan normalde nefret etsede şu anda umursamıyorsu.

Hızla Severus'un içine girdi ve onun acı dolu inlemesini sağladı. Severus'un canı acıyordu ve Sirius'a yalvarmaya başlamıştı ama Sirius inadına dahada hızlanıyor ve Severus'un boynuna izler bırakıyordu. Fazla sert ısırıyor olacak ki ısırdığı yerler kanıyordu ama bu Sirius'un durmasını yinede sağlamıyordu. Severus ağlamaktan ve bedenine verilen onca zarardan sonra yığılmıştı ve hareket edemiyordu.

Sirius bir süre daha devam ettikten sonra ayılmaya başlamıştı. Oldukları durumun farkına vardığında hızla Severus'tan uzaklaşmış ve bir süre boş boş yeri izlemişti. Sonrasında ise yapacağını tartmış ve kendisine göre fazla minik olan bedenin üzerine yırttığı cüppe yerine büyü yardımıyla yeni bir cüppe oluşturdu sonradında pantolonunu giydirdi ve kulağına fısıldadı.

"Burada olanların hepsi senin suçun eğer birine bundan bahsedersen bende senin nasıl bir sürtük olduğunu tüm Hogwartsa yayarım. Yaşandı ve bitti."

Sirius kendi üzerinide giyindi ve arkadına bile bakmadan Severus'tan uzaklaştı. Aklına biraz önceki olay gelince kendine kızdı ne vardı hatasını kabul edip özür dilese ve ona birazda olsa iyi davransaydı. Neden sevdiği insanın ondan tiksinmesi için sebep ürettiğini merak etti.

Şimdiye kadar ne yaparsa yapsın hiç bu kadar ileri gitmemişti. Onu giydirirken hala uyanık olmasına rağmen hiç hareket etmeyen Severus gelip duruyordu. Ona fark ettirmeden nasıl yanına gidebileceğini iyice düşündükten sonra animagus halini aldı ve hızla geriye doğru ilerledi.

O sırada Severus duyduklarının şokuyla kalakalmıştı ve birkaç dakika sonra her şeyi fark etti. Annesi öldüğü için yetimhanede yaşıyordu ama son aldığı habere göre annesi yaşıyordu ve sadece ondan kurtulmak için kendini ölü göstermişti.

Haberi aldıktan sonra hava almak için dışarı çıkmıştı ama yine çapulcularla karşılaşmıştı. Onu tepeden yuvarladıklarında ölmek için bir fırsat bulmuştu. Vücuduna yavaş yavaş yayılan soğukluk tam dört saat boyunca sürmüştü ama evren bu sefer onunla oynamak istemiş olacak ki Sirius'u ve kendini garip bir durumda bulmuştu.

Canı yanıyordu ve ağlamak istiyordu ama sadece hıçkırmakla yetindi. Genelde ağlamazdı ve bu alışkanlık olmuştu, gün boyunca yaptığı gibi bir gözyaşını daha serbest bıraktı ama bu sefer göz yaşı yere ulaşamadan siyah bir köpek Severus'un yanağını yaladı ve Köpek sanki her şeyi biliyormuş gibi Severus'a sokuldu.

Severus siyah köpeğe bakarken aklında ölmek dışında başka hiç bir şey geçmiyordu. Siyah köpek ise gözyaşının hafif tuzlu tadı karşısında içinde bir şeylerin eskiye döndüğünü anlamıştı...

Bu bölüm kötü oldu ama idare edin. Notmalde bu kitabı yazmayacaktım ki Deniz isminde bir arkadaşa söz verdim o yüzden paylaştım.

NAMİDA (Snack) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin