Letter of an Unknown Man ✓

Medya : Cem Adrian - Sana Bunları Hiç Bilmediğin Bir Yerden Yazıyorum

İyi okumalar.

By Amethyst ✉️

°°°

1 Eylül 1967

Meşhur ressam Jeongguk, dağlara yaptığı üç günlük dinlendirici gezi sonrasında tren istasyonundan gazetesini alıp evine dönmüştü. Kahyası, birkaç telefon ve iletilen mesajları kendisine haber verip bir tepsinin içine koyduğu düzinelerce mektubu efendisinin oturduğu odaya götürdü.

Jeongguk, mektuplara bakıp derin bir nefes vermiş, ardından önüne konulan tepsideki mektuplara bakmıştı. İçeriklerini biliyordu. Doğum günüm, dedi içinden. Otuz sekizinci yaş günüm.

Mektupları geliş amaçlarına göre ayıklarken hayli kalın olan bir mektup çekti dikkatini. El yazısı tanıdık değildi, içinde iki deste kadar kağıt parçası vardı.

Mektubu iyice evirip çevirdi, gönderenden en ufak bir işaret arıyordu. Bulamadığında kaşlarını çatıp iç içe girmiş kağıtları kurtardı yıpranmış zarftan. Beni hiç tanımamış olan sana, hitabıyla başlıyordu mektup. Hissettiği garip duygularla kahyasına çıkmasını söyledi.

"Evladım, kollarımın arasında son nefesini verdi. Üç gündür bitap bedeninde baş gösteren hastalık yüzünden huzursuzdu meleğim. Pamuk ipliğine bağlı yaşamı için savaştım, üç gün boyunca. Küçük parmaklarını öptüm, mızıldanmaları ciğerlerimi parçaladı. Kırk saat başında oturdum, üçüncü günün sonunda yorgunluktan bayılmışım. Kendime geldiğimde nefes almıyordu kuzum. Zavallı yavrum... Benim bahtsız evladım...

O ela gözleri sonsuzluğa kapanmış, elleri koynunda birleşmiş, daracık yatakta öylece yatıyor. Yatağın dört bir ucunda mumlar aydınlatıyor odayı, hafif esintiler kıpraşıyor oğlumun yüzünde, sanki hala yaşıyormuş gibi görünüyor. Cesaret edip dönemiyorum arkama, bakamıyorum solmuş bedenine.

Önümde bir melek öldü, öylece durdum.

Hakikat bu ya, evladım öldü. Bir sen varsın artık, beni hiç tanımayan, hiç bilmeyen, kendimi bildim bileli aşık olduğum sen.