Kacchan'ın bana ne dediğini anlamaya çalışırken bir kez daha boğuk bir sesle:
"İzuku.." dedi. Ne.. B.. Bu şuan da.. Çok tuhaf geliyor. Kacchan bana asla İzuku demez. Ş.. Şimdi niye.. V.. Ve neden.. Yüzüme yaklaşıyor!
*smutumsu birşey -koklatmalı-*
Dudağımı öncekine göre biraz daha derin öpünce dirseklerimden destek alarak doğruldum. Bu... Hiç Kacchan'a benzemiyor.. Sanki daha... A.. Azgın hali.. Elini gömleğimden içeri sokunca düşüncelerimden sıyrıldım:
"ka.. Kac-"
"kendini kasma İzuku.." boynumu öpmeye başlayınca kafamı istemsizce geriye attım:
"kacchan.. B.. Bekle" gömleğimin içindeki eli göğsüme ulaşınca göğsümü sıkmaya başladı. Boynumdan aşağıya doğru inerken düğmelerimi çözüp bana baktı:
"Kacchan deme.. Bana Katsu de.."
"n.. Ne? K.. Katsu..mu..?"
"evet.. Adım Kacchan değil.." ben anlamayarak suratına bakarken elimi, pantolonundan görünen penisinin üstüne koyup okşamamı sağladı. Hırıltılar çıkarırken gözlerime baktı:
"ngh.. Buraya dokun.. İzuku.." ben o utançla bir anda penisini sıkınca irkildi:
"hey kopar demedim.. Dokun dedim" yanağımı okşayıp geri çekildi ve düğmesini çözdü. Gözlerim faltaşı gibi açılıp yüzüne baktım. Sırıttı ve:
"tamam büyük ama daha göstermedim.." dedi. Utancımdan yerin dibine girince yüzümü kapattım:
"k.. Kacchan ben.. Devam edemem.. Kafam bulanıyor.. A.. Anlayamıyorum.. Utanıyorum.." kulağıma yaklaşınca irkildim:
"adım.. Kacchan değil.. Katsu.." dedikten sonra üstümden kalkıp toparlandı. Ben doğrulurken oda içtiğimiz bira kutularını poşete doldurup mutfağa gitti. T.. Tanrım.. Ne oldu az önce?!
***
O gün Kacchan bizde kaldı ve dünü çaktırmadan hatırlatmaya çalışsam da hiçbir şey hatırlamadı.. Hatta ona Katsu diye seslendim ve bana tuhaf tuhaf bakıp "yeni icatlar çıkarma" dedi.. Sanki dün herşeyi ben yaptım..
Öğle arasına girdiğimizde bahçede oturduk. Yüzümüze çarpan hafif rüzgar ikimizi de rahatlatmıştı. Ben gözlerimi kapatıp derin bir nefes çekerken Kacchan ayağa kalkıp ceketini üstüme attı:"şimdi huzurlusun ama hasta olunca sana bakmam..." ben ona bakınca hafif kafasını çevirdi:
"şaka yaptım.. Bakarım"... Buda Kacchan değil.. Sanırım... Ona sormalı mıyım... Bu davranışlarını.. :
"um.. Kacchan.."
"aaah! Bana Kacchan deme. Baku de.." niye kızdığını anlamaya çalışırken biraz tuhaf bakmış olmalıyım ki oda şaşırdı:
"ö.. Özür dilerim. Bağırmak istememiştim!" başka birşey demesine fırsat vermeden atıldım:
"sen Kacchan'ın kişiliği misin?" biraz sessizlik olduktan sonra önüne döndü:
"hah. Sana anlattı ha?"
"... Ne? Neyi?"
"kişiliklerini.."
"kişilik...leri..?"
"evet..Kendisinde bulunan 3 kişilikten.."
Evet bu bölüm de bitti. Beğenen ve yorum yapan herkese teşekkür ederim. Keyifli okumalar~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Smallness Love ~BakuDeku~
FanfictionMidoriya İzuku, geçmişte yaşadığı bazı olaylardan dolayı yaşadığı şehirden taşınıp geçmişi arkasında bırakalı tam 7 yıl olmuştu. Yeni şehrinde yeni bir okul, yeni arkadaşlar, yeni öğretmenler, yeni komşular, yeni mahalle ve daha bir sürü yeni deneyi...