on iki

637 57 6
                                    

yoongi:
orospu çocuğu
sen yaptın dimi
nasıl bu kadar cani olabiliyorsun amına koyayım
piç herif seni

jimin:
neyden bahsediyorsun?

yoongi:
ne
siktir et bilmemezlikten gelmeyi
min joon'a böyle yapmasını söyleyen sendin değil mi?

jimin:
neyi ne yapmışım anlamıyorum ki
biraz daha açık olur musun lütfen

yoongi:
jimin siktirtme belanı
jungkook'u denize itmesini joon'a söyleyen sendin değil mi?

jimin:
ne
ciddi misin
ben yapmadım öyle bir şey
cidden yapmadım
ne olmuş iyi miymiş

yoongi:
sikik herif
sana inanmamı mı bekliyorsun
joon kafayı yedi
jimin jimin diye sayıklayıp duruyor
jungkook hastanede ve hala bilinci kapalı
söylesene o zaman neden jimin jimin diye sayıklıyor ve bu denli kafayı yedi?

jimin:
nerden bilebilirim?
jungkook'u denize atan sevgiline sorsana sen
neden kabullenemiyorsun
onu iten o
ben değilim
uyandığında jungkook'a da sorarsın
bakacak yüzün varsa tabi
neyse yoongi,
sana kolay gelsin

yoongi:
sikik piç
sana asla inanmayacağım

-

"Sorun nedir doktor, iyi mi?"

Doktorun odadan telaşlı telaşlı çıkması Yoongi'nin bir hayli endişlenmesini sağlamıştı. Doktor odadan çıkar çıkmaz dibinde bitivermişti.

Doktor Yoongi ile göz teması kurmaktan sakınarak şöyle bir etrafına baktı

"Üzgünüm fakat hala son 3 saattir bilinci kapalı ve bu iyiye alamet değil. Bekleyip göreceğiz. Endişe etmeyin, elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. İyi günler"

Doktor, daha fazla lafı uzatmadan çekip gitmişti. Yoongi, öylece orada dikilmekle kalmıştı. Jungkook'a bir şey olacak düşüncesi onun içini yiyip bitiriyordu ve kendini suçluyordu. Ona her şeyi adam akıllı anlatsa bunların hiç biri olmayacaktı belki de.

Sevgilisi Min Joon, geldiklerinden beri bekleme koltuğuna yayılmış usul usul ağlıyor ve deli gibi davranıyordu. Yoongi bunun farkındaydı fakat o da ne yapacağını bilemiyordu. Sevgilisinin yanına oturdu ve kafasını kucağına koyarak saçlarını okşamaya başladı. Bu Min Joon'u sakinleştirmişti bir nebze.

1 saat sonra...

"Jeon Beyi görebilirsiniz fakat kendisinin hala bilinci kapalı. Sadece 10 dakika durabilirsiniz"

Yoongi başıyla hızlıca onaylamış ve Jungkook'un odasına girmişti. Onu ilk gördüğü anda, vücudu titremişti. Yanına gitmeye bile çekiniyordu, yüz bulamıyordu. Jeongguk ise bebek gibi uyuyordu. Göz altlarındaki siyah halkalar daha da belirginleşmiş, dudakları çatlamıştı. Yoongi yatağın yanındaki sandalyeye oturmuş, bir süre onu incelemişti. Jungkook'un bu yatakta yatmasının sorumlusu Yoongi'den başkası değildi. Kendisine karşı olan nefreti daha da alevlenmişti Yoongi'nin. Usulca elini tuttu ve Jungkook'a biraz daha yaklaştı. Gözünden düşen damlalar Jungkook'un alnına düşüyordu. Sakince sildi onları ordan Yoongi. Elleri titriyordu ve ağlamasını durduramıyordu. Bu çocuğun hayatını mahvetmişti.

Yüzünden bir dakika bile düşmeyen gülümsemesini, tatlı tatlı bakan gözlerindeki ışığı söndürmüştü.

Kendi elleriyle

Derin bir nefes aldı. Diğer eliyle Jungkook'un kiraz dudaklarına dokundu fakat hemen geri çekti. O, bunu yapmayı hak etmiyordu. Ona bu kadar acı çektirdiği halde acısına bir çare bile bulamayan zavallının tekiydi Min Yoongi. Ağlaması daha da hızlanmıştı. Derken, Yoongi'nin aklına Jungkook'un bir çift sözü geldi "Dolaylı yoldan katilim sen olacaksın"

Bu cümle adeta Yoongi'nin beyninde son ses yankılanıyordu. Kendini daha fazla tutamadı ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Defalarca özür diliyor, kendine lanet okuyordu.

"Ben özür dilerim, gerçekten özür dilerim. Bir özürle geçeceğini ben de biliyorum fakat elimden başka hiçbir şey gelmiyor ki. Seni boktan bir yola sürüklediğim için özür dilerim. Yemin ederim aptalın tekiyim. Beni bırakamazsın değil mi? Bırakma lütfen. Yemin ediyorum eğer istemezsen karşına bile çıkmam, uzaktan severim seni. Yeter ki uyan. Özür dilerim, çok özür dilerim..."

Jungkook bunları duyabilseydi, Yoongi'yi oracıkta affedebilirdi belki fakat gururunun buna izin vereceğini asla düşünmezdi.

Doktorun sesi dışarıdan yükseldi

" Yoongi Bey, süreniz doldu. Lütfen odadan çıkın"

Yoongi kendi kendine mırıldandı

"Hayır"

Ellerini ipek gibi olan yumuşacık saçlarında gezdirdi. Yanağını okşadı, ellerini sıkı sıkıya tuttu ve kendini tutamayarak dudaklarına kısa bir öpücük kondurdu.

Jeongguk'un ilk öpücüğü, gerçek ilk aşkına gitmişti.

Yoongi, Jungkook'un dudaklarından ayrıldığında o an uyanmasını o kadar çok istemişti ki fakat olmamıştı. Yoongi gözlerini açtığında, onunkiler hala kapalıydı.

"Yoongi Bey?"

Doktorun sesi bir kez daha duyulmuştu.

Yoongi, Jungkook'a son bir kez daha baktı ve istemeye istemeye odadan çıktı.

-

yoongi:
Namjoon
Sanırım ben katil oldum


fice başladığım ve ilerlemesini istediğim konularla şuan yazdığım şeyler arasında dağlar kadar fark var. Yani, boka sarabilir hatta çoktan sarmışta olabilir. Düz yazı yazmayı oldum olası sevmemişimdir bu yüzden bu bölümden sonra olsa olsa bi tanecik falan olur. Textinge tamamen geri dönüyorum 💜

skin or skin ; yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin