Ona olan aşkımı fark ettiğimde daha çok küçüktüm...Onu gördüğümde kalbim yerinden çıkacakmış gibi olurdu. Sanki o an benim için dünya durur sadece ikimiz varmışız şu koca dünyada diye hissederdim..Onun yanındayken kendimi dünyanin en şanslı insani gibi hissederdim.O an ki mutluluğum, huzurum, sevincim tarif edilemezdi.Hala da öyle şuan 18 yaşındayım ve ona karşı olan duygularım bir an olsun bir gram dahi olsun azalmadı.Ben onda kendimi buluyorum.Sinirli olduğumda üzgün olduğumda onun bana ufacık bir gülümsemesi tüm mutsuzluğumu alıyo.O bana Allah'ımın Rabbim'in verdiği en büyük hediye onun yanında kendimi prenses gibi hissediyorum.Özgüvenim tavan yapmış bir halde onun her gülümsemesi beni öldürüp öldürüp diriltiyor..Kötü birsey yapmaya yeltendiğimde aklıma o gelir korktuğumdan değil o üzülür mü? Kırılır mı? Küser mi? küserse dayanamam ki ben ölürüm...mahvolurum...vazgeçiyorum sonra seni düşünüyorum...Bir insan nasıl böyle kusursuz olabilir ki diyorum.Tabi sonra aklımaa oo geliyor...susuyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bitter Çikilatamm
RandomMerhaba arkadaşlar ayy nasıl başlayacağımı cidden bilmiyorumm nedense heyecanlı değilimm neyse ben bu hikayede hayatımın aşkına anlatıcam sizlere onun beninm için yaptığı fedakârlıkları benim yüzümden çektiği açıları falan fıstıkk işte inşallah beğe...