BÖLÜM 2

245 27 19
                                    

Annem kardeşim Asya'yı bana bıraktığından beri şoku atlatamamış ve bir bardak soğuk su ile salonun ortasında kalakalmıştım. Ya anlamıyorum ki tam da böylesine güzel etkinliklerin olduğu bir günde bana yapılırmı bu ? Kimbilir bizimkiler kaç tane taş gibi baklavalı çocuk kesicek. Şeker komasına girerler inşallah ! Ne diyorum ya ? Soğuk soğuk espiriler bi' birşeyler. İyice kafam bozuldu sahiden. Ay patlayacağım bari bizim kızları arayıp söyleyeyim. Beklemesinler sonra aval aval.

-Alo ? Beril ?

-Kanka geliyoruz size doğru. Ay muhteşem olucak ! Kesin ! Herşey hazır en doğal ve güzel haldeyiz. Tam dediğin gibi altın kural.

-Ama kanka birşey var.

-Aaa! Geliyoruz diyorum kapat çabuk. Hiç mi heyecan yok ?

-Ama. Alo ? Küçük bir sorunumuz var diyecektim sadece. Alo ?

Yine yüzüme kapandı telefonlar. Hiç umursamayın zaten. Bir annem bir sen çıldırıcam az kaldı ! Arya kim ki zaten . kapatın telefonu siz ama geriye hüzünle oturan uç kız olarak evde kalıcaz .

(Kapı çalar)

-Hah hüzünlü uç kız olmak için son 10!

Doğa: Kanka hadi gel .

Beril: Pijamayla mısın hala sen yoksa doğallığı fazla mı abarttın ?

-"Kızlar sakin ne bu böyle etekleriniz heyecandan zil çalıyor. Söylemem gereken bir şey var "derken Asya ,"abla" diye seslenerek kapının önüne geliyor.

Beril: Şaka mı yapıyorsun ?

Doğa: Ay öldum ay.

Beril: Gerçekten soruyorum bak maket falan mı bu çocuk ?

Doğa: Tut ayağından sallıyoruz!

-Şşş hop! Bu gerçek güldürmeyin beni.

Asyanın saçından çekmiştim maket olmadığını kizlara anlatmak için canı acımış olmalı ki bacaklarını dövüyordu.

Beril: Hadi kapıda kaldık içeri al artık ya.

-Gelin içeri hadi , erkek yoksa dedikodu var!

Asyaya çizgi film açtıktan sonra kızlarla odama çıktık. Hepimiz bir anda telefonlara sarılıp instagramı yokladık ve bir selfie çekilip paylaştık. Kokteylleri almak için mutfağa indiğimde camdan geçen sörf yakışıklılarını görüyorum. Sörf tahtalarıyla yavaş ve cool bir şekilde yürümeye çalışıyor aptallar. Ama bunu başaramıyacaklar. Artık sörf yakışıklılarıda tipsiz oluyor sırf bir adet cool grup diye önüne gelen sörf yapıyor. İlgi alanlarınızı bulun yeter ! Buzlu kokteylleri ve bir tabak çileği kapıp yukarı kızların yanına çıkıyorum. Başlamışlar bile dedikoduya.

Beril : Arya gel de şu olanlara bir bak !

Doğa : Adeta bomba gibi bir olay kızım !

-Ne olmuş o kadar büyütülecek ? Merak ettim şimdi açın arayı , hop geldim. Telefonu ver de inceleyim hadi !

Beril : Ama fırlatmayacağına söz ver.

-Ya ver şunu berilcim. Neden fırlatıyım ki ?

Doğa : Eminmisin Arya ?

-Eminim , son kararım. Oldu mu ?

Doğa : Pek inandırıcı olmasa da ver Beril baksın.

Beril : Son duamı ediyorum bi sn. Al tatlım bakalım hoşuna gidicek mi ?

-Telefonu aldığım anda ben bi şok ! ZOOM ZOOM ZOOM ! Elim ayağım tutmuyor. İlayda ve Ege mi o ? Eski sevdiğim resmen sıra arkadaşımla birlikte. Şaka mı bu ? Tatile girince azmış bunlar resmen !

Beril : Üzülmedin dimi tatlım ?

Doğa : Arya iyimisin ? Hiç göstermicektik aslında !

-Ya saçmalamayın kızlar ne üzülicem o çocuk için. Meymeletsizin tekiydi zaten !

Şok şok şok ! Bay koca burun ex aşkıyla yakalandı.

Doğa : Haykırdım !

Beril : Ya demesene öyle ayıp ! (Alaycı bir şekilde gülerler )

-O kız da zaten hiç güzel değildi. Boya badana yapıyordu resmen suratına. Sivilceli pislik !

Beril : Kıskandınmı sen ha ?

-Ne kıskanması be !

Doğa : Tabi kıskanmıcaksın ! Onca peşinden koştun o kaybetti.

-Saat tam olarak 2 annem almaya gelir birazdan Asya'yı. Ozaman haydi dışarıya ! (Gülüşürler)

Dışarıya çıkarken yaşananlar gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu. Onun peşinden aylarca koşmama rağmen olmadı. Başaramamıştım. Çünkü Ege ; zengin , egoist , havalı , ukala ve kendini beğenmiş biriydi. Bunun yanı sıra yakışıklı olmasını göz önünde bulundurmuyorum. Bulunduradabilirim. Her nys. Knmz bu dğl.s Aslında egeyi ilk okuldan beri tanıyorum. Her kız gibi bende onun sevgilisi olmak istiyordum. Bunlar hep ergenlikten. 8. Sınıfa kadar aynı okulda okuyup haftanın 5 günü her teneffüs sınıfının olduğu kata inip beklerdim . Tabii bu faaliyetimi 7.sınıftan beri yapıyordum. Tüm okul ve Ege dahil herkes biliyordu benim onu sevdiğimi. Arkadaşlarıda aynı ege gibi denyolardı. Hepsi bir kızı malzeme edip koridor ortalarında birbirlerinin üzerine binerek kahkaha atıyorlardı ( bu daha çok maymunların çiftleşme dansı gibiydi). Ben tabi o sıralar adeta "Çirkinler Tanrıçasıydım" Egeye de hak veriyordum bir yerde . 8.sınıfın ortalarında her gün yaptığım, standartlarımın sınırlarını zorlayan kentine iniş çabam ve uykulu gözlerimle ilerlerken birden önüme Ege dangalağı beliriveriyor. Her ne kadar hakaret dolu sözcükler kullansamda kalbimin benden bağımsız motora bağlayışını Egenin duymamasına şasırıyorum. Biliyorum yine birşeyler saçmalayacak ve benim içimi burkacaktı. Tabi her zaman ki eziklik ve saflığımla dinlemeyi tercih ettim. Daha çok bal rengi gözlerimi onun su yeşili gözlerine kitlediğim için dedikleri orangutan vızıltısı gibi geliyordu. Yani sinekten olabilir o onu çok fazla şeetmeyin. Gözlerimi gözlerinden aldığımda dediklerini anlıyor gibiydim. "Bugün okul çıkışı saat 5'te sahilde ki "Nirvana Cafe'de" bulusalim ".

*                    *                    *

Kışın en soğuk dönemlerini yaşadığımız için kat kat giyinmiştim. Cafe'nin  kapısında Ege belirdi ve yanıma yaklaştı. Dudağımda onun dudaklarını hissettiğim anda hayal dünyasında gibiydim. Soluk nar çiçeği dudak rengi vardı. Herşeyi çok farklıydı. Çok güzeldi. Dudaklarından ayrıldığın da karşılık vermediğimi hatırlamıştım. Hala şaşkın ve gözlerim kapalı dikiliyordum ayakta. O ise çoktan yerine geçmiş ve garsona sipariş veriyordu. Utancımla beraber bende yerime oturmuştum. 1-2 saat konuşmuş bir şeyler içmiştik. Eve gelir gelmez yatağa atmıştım kendimi. Aklımdan geçen düşüncelere engel olamıyordum. Resmen yıllardır sevdiğim çocuk benim sevgilimdi. İnanamıyordum. İçimde ki kelebekler şaha kalkmıştı. Çok mutluydum. Sonunda teni tenime değebilir kokusuyla sarhoş olabilirdim. Kollarında huzurun nirvanasını yaşamak istiyor gibiydim.

Ertesi gün okula gittiğimde herkes bunu biliyor olmalıydı ki bütün gözler üstümdeydi. İlk işim Egeyi bulmak ve ona ve ona sarılabilmekti. Sınıfa vardığımda kapının önünde arkadaşlarıyla şakalaşıyordu. Ulu tanrım bana bir adet sakinleştirici fışkırtır mısın ? Pilis. Her bir adımımı attığımda kalbim dahada hızlı çarpıyordu. Arkası dönüktü ufak bir oyunla gözlerini kapattım. Herkes bana aşağılayıcı bakışlar fırlatıyordu. Nedenini henüz anlayabilmiş değildim. Arkasını döndüğünde söylediği tek kelime ; "Ben sana söylemeyi unutmuşum ayrıldık biliyor musun ?" Kalbime oturan öküzle birlikte oradan hızlıca ayrıldım. O gün bu gündür Ege' nin "A" sını bile duymak istemiyorum.

Koduğumun salağının söylediği lafa bak ! "Bin sini siylimiyi initmişim iyrildik biz biliyimisin ?" Tam bir karaktersiz olduğunu biliyormusun ? Allah evine ateşler salsın. Zaten tipin değildin bay.  Doğa'nın çığlık atmasıyla kendime gelmem bir oluyor. Meğer bizimki iPhone 6 sını götünden düşürmüş ben düşürseydim kendimi pıçaklardım. Kızlarla sahildeki bankaların birini kaparak adeta semt oturuşunu andırırcasına erkek kesiyorduk. Kafamızı duyduğumuz sesle birlikte sola doğru çeviriyoruz , OHA O DA NE !

*                    *                   *

Multimedya - Ege

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 28, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HALLOLURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin