⁰⁷¹²'²⁰

70 17 11
                                    

Bazı insanların acı çekme yaşları, ergenlik zamanlarıyla örtüşür. Ya da öyle tahmin edilir. Çünkü hormonlar ve stres gençlik zamanlarında daha da bir fazlalaşır.

Benim acı çekme yaşım doğduğum an da başladı. Ben hep farklı ve hep "Değişik" bir çocuktum. İnsanlardan korkuyordum ve onlardan kaçıyordum.
Annem bile yaklaşamazdı bana, kimseye yaklaşmazdım.
Bir kız kardeşim ve bir abim var. Onlardan nefret ediyorum. Tek bir kelime, nefret.
Onlara duyduğum tek bir duygu, nefret.

Doğduğum an da aslında bebekken bile belliydi benim farklı ve değişik bir; çocuk, yetişkin, insan olacağım.
Bunu bana en çok hissettiren ve bunu en çok yüzüme vuran kardeşlerimdi.
Onlar her zaman ne kadar farklı olduğumuzu ve benim ne kadar "Değişik" olduğumu olabilecek en kaba şekilde dile getirmekten korkmuyorlardı. Ve ben de bu yüzden, onlara saf bir nefret duyduğum için vicdan azabı çekmiyordum.

Kendimi bildim bileli mektuplar yazıyordum, ağaçlara, kuşlara, hayvanlara, acılarıma, diyemediğim ve söyleyemediğim her şeye...
Eskiden günlük tutuyordum ama abimin günlüğümü bulduktan ve asla çekinmeden okuyup onlar hakkında ki en ama en saf düşüncelerimi gördükten sonra beni dövmesi ve bunun üzerine kolumun kırılmasından dolayı bir daha asla günlük yazmadım. Sağ kolum kırılmıştı ve ben neredeyse 2 ay boyunca asla yazamamış büyük bir boşlukta hissetmiştim. Bunlar olduğunda sadece 11 yaşındaydım...

Kız kardeşim abime göre daha çok psikolojik baskı yapıyordu. Kız kardeşimle aramda 1.5 yaş vardı ve o, benden kesinlikle çok ama çok daha mükemmeldi. Bu benim kendi düşüncem mi yoksa küçüklüğümden beri bana bunu söylediği ve bana sürekli psikolojik baskı yaptığı için savunma mekanizması olarak kullandığım bir şey mi bilmiyorum..?

Tek bildiğim, ne olursa olsun,, o benden daha da mükemmel..

Babam ve annem hakkında konuşmak dahi içimden gelmezken onların da bu pes ediş hikâyesinde kocaman bir imzaya sahip olduklarını asla unutmayın. Onların sahte yalvarışlarına ve timsah gözyaşlarına asla inanmayın. Çünkü, onlar sadece yalan söylemeye mükemmel alışmışlar.

Ben deniz. 21 yaşındayım.
Ben deniz, insanların bana ne kadar özenerek ve ne kadar kıskançlıkla baktığını biliyorum. Ama üzgün değilim ki, ölümüm bir intihar değil. Bir cinayet.

Bazen birisini öldürmek için onu vurmak değil, silahı biraz yana çevirip onun sevdiğini vurmak gerekir.
Bir kurşun, birinizi vurmak için..
Ve bir kurşun, hepinizi öldürmek için.

-wY.
22.12.2020

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 18, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

²¹°²⁸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin