Çan hala çalmamıştı. Ben ise uyanıktım, sıkılldığım için yerimden kalkıp tarım alanına gittim. O dalgakırana benzer şeyi aldım ve toprağı sürmeye başladım. Sanırsam yarım saat kadar olmuştu. Arkamdan gelen ayak seslerini duydum, kafamı arkaya çevirdim :
- Vay vay vay, Daniel çok iyi iş çıkardın. Erkenden işe başlamışsın. Bu gidişle çok çabuk görev atlayacaksın.
- Teşekkürler Nick.
- Gel hadi, sana kapının dışını göstereyim.
Yürümeye başlamıştık. En çok istediğim şey biraz sonra olacaktı, kapının dışını görmek. Nick bölge kapışının sağ yanında bulunan makarayı çevirmeye başladı :
- Hadi soldakini çevir.
Çevirmek için soldaki makaraya yöneldim. Çevirmeye başladım ama çok zordu. Büyük bir uğraştan sonra, sonunda kapıyı açmıştık.
- Şimdi, dışarı çıkmak yok. Belirli zamanlarda dışarı çıkabiliriz. Şimdilik buradan bakacaksın. Eğer çıkarsa 1. bölgenin savunma birliği seni anında öldürür.
Dışarısı kocaman bir daire gibiydi, 4. bölgenin kapısı gözüküyordu. Galiba en yakın bölge 4. bölge olmalı çünkü diğer bölgelerin kapısı pek gözükmüyordu.
- Neden bizim savunma birliğimiz yok ?
- Şuan neredeyse tüm bölgelerin kontrolü 1. bölgede bize karışabiliyorlar. Ve savunma birliğimizi de dağıttılar. Son toplantıda her şey değişti. Birinci bölge 3,4. bölgeleri tamamen ele geçirdi. Sadece biz ve 2. bölge şuan özgür. Şuan.
- Nasıl izin verebilirsiniz ki buna ? bütün bölgeler birleşip 1. bölgeye saldırsa ya ?
- Gizlice hiçbir şey yapamazsın. Dışarıda ve 3,4. bölglerde savunma birlikleri var. Birde 2. bölgeyle aramzı bozmaya çalışıyorlar ama hala ayaktayız. Bu aralar biraz savunma ve kapı konusunda projeler yaptık. Güçleneceğiz.
- Aklımda çok iyi planlar var, beni bir görev şimdiden atlatsan olmaz mı ?
- Olmaz ama bu gün çalış ben karar veririm. Hadi kapıyı kapatalım.
Makaraları tersi yönüne çevirerek kapıyı kapattık. Kapıyı kapatmamız ile birlikte çan da çalmaya başladı.
- Hadi Daniel, kendini göster bakalım
- Bu sabah yaptıkların için saol, Teşekkürler.
İşime başadım, yanıma birisi geldi :
- Merhaba, ben Stephan. Gel birlikte ikili sürme aracını kullanalım.
- Daniel, tamam hadi.
İkili sürme aracı iki kişinin iterek toprağı sürdüğü araçtı ve birlikte toprağı sürmeye başladık.
- Neden toprak sürüyoruz ? Oradakiler gibi bir şeyler eksek ya ?
- Onları sadece kızlar yapar. Onların görevi tohum ekmek bizim görevimizde onlara ekmeleri için alanlar açmak.
Birlikte, konuşa konuşa görevimizi yaptık. Sonra bir çan daha çaldı.
- Bu ne içindi ?
- Öğlen yemeği için olması gerekiyor. Ama saldırı da olabilir bu aralar oluyor da. Hadi gel meydana gidelim. Kesin yemek yiyeceğiz.
- Tamam hadi gidelim.
Meydana geldik :
- Şimdi ne yapacağız Stephan ?
- Şimdi burada sıraya girip tamircilerin yaptığı kaşık ve tabaklardan alıyoruz. Sonrada yemek dağıtılan yere gidip yemeğimizi alıyoruz. Gel sıraya girelim.
Sıraya girip, kaşık ve tabaklarımızı aldıktan sonra, yemek dağıtılan yerden yemeklerimizi aldık ve iştahla yemeklerimizi yedik. Buraya bayağı bir alışmıştım. Tanıştığım arkadaşlarımın iyi olmasından dolayı galiba. Yemek bölgesinden ayrılıp iş mesaimizi bitirince hava kararmaya başlamıştı. Ama herkes daha erken olduğunu söylüyordu.
- Benimle dışarıya gelecek misin ?
Bu Nick' ti, bana çok iyi bir teklifte bulunmuştu. Bende hiç bekletmeden.
- Büyük bir memnuniyetle.
Dedim ve peşinden gitmeye başladım.
- Şimdi, peşimden gel ve başka yerlerde oylanma bir el arabası alıp buradan çıkacağız.
- El arabası yapamaz mıyız ?
- Hayır yeterli erzak yok.
- Bir dakika birçok ağaç var burada kurumuş olanları kesebiliriz. Bence testeremiz yoksa testere alalım daha hesaplı ve mantıklı.
- Olabilir bunu düşünmemiştim. Aferim seni görev atlatacağım, yarın sabah tamirci olarak başlayacaksın ve el arabasını sen yapacaksın.
- Teşekkür ederim Nick.
- Şimdi hadi alalım şu testereyi.
Gezerken, 3,4 ve 1. bölgeyi görmüştüm. En iyi kapı 1. bölgeninkisiydi. 2. bölgenin kapısın başındaki tezgahtan bir testere aldık. Ve bölgeye geri döndük.
- Sanki 1. bölgenin tezgahındaki daha güzeldi.
- Olsun biz 2. bölge ile dostuz onlar bize birçok kez parasız mal verdiler, bizde onlara. Şimdi, gece toplantısında senin görev atladığını söyleyeceğim. Git ve akşam yemeğini ye.
Akşam yemeğine Stephan ile birlikte gittik.
- Bu akşam Nick görev atladığımı bildirecek.
- Vay canına, nasıl bu kadar çabuk ?
- Yani ona bir fikir verdim, işe sabah erken başladım ve dün çalışmam zorunlu değilken çalıştım diye galiba.
- Çok iyi bir şeymiş ama birlikte olamıyacağız. Herneyse yemekleri birlikte yeriz.
- Aynen öyle.
Yemek yedikten sonra Stephan ile birlikte oturduk ve konuşmaya başladık.
- Ne zamandır burdasın ?
- Senden bir öncekiyim yani 2 ay oldu.
- Nasıl burada yaşamak güzel mi ? 2 ay boyunca.
- Evet güzel, bir sürü çok iyi arkadaşım var, çok iyi zaman geçiriyoruz. Güzel yani. Çan birazdan çalar toplanma yerine gidelim.
Erken gelmemize rağmen çok fazla kişi vardı. Çan çalınca Nick kalabalığın önüne geldi ve söze girdi.
- Arkadaşlar bu aralar çatışma nedeni ile tarım görevinden görev atlayan 3 kişiyi açıklamayı unutmuşum. 1. kişi Stephan, 2. kişi Kerry, 3. kişi de Daniel. Dağılabilirsiniz arkadaşlar.
Stephan bana dönerek :
- İkimizde görev atlamışız.
- Evet, yani yine birlikte çalışacağız.
Birlikte dinlenme yerine gittik ve hamaklarımıza yattık uzun ve yorucu bir gündü ama güzel geçmişti. Sonuçta görev atlamıştım.