Teğmen iniş takımlarını kapadı. O an boşluk duygusu ona mutluluk verdi. "Bu işi yapmayı seviyorum. " diye düşündü. Fakat eğlenceye vakti yoktu, bir görevi vardı. Hızla 10.000 ft.'e tırmandı. Bunu yaparken +4g çekmişti ve gözleri kararmıştı. Uçağını düzeltti. Rapcon ile irtibat kurdu.
"Adana Rapcon konuşan hayalet-4 düşman uçağı Nerede? "
"Hayalet-4 düşman uçağı 8.000 ft.'de, size 3 mil uzakta 800 Knot hızla size yaklaşıyor!"
"Anlaşıldı Adana Rapcon."
"Bol şans hayalet-4!"
5 dakika sonra Radarında uçağı belirlemişti. İşte uçağı görmüştü. Bu bir F/A-18 Hornet'ti. Teğmen Telsizine davranamadan Hornet dar bir kavis çizerek migin kuyruğuna yapıştı. Teğmen gökhan soğuk soğuk terlemeye ve titremeye başladı. "Sakin olmalıyım yoksa bu benim sonum olur" diye düşündü. Oksijeni % 100 açtı. Soğuk hava onu kendine getirmişti. Hornet peşini bırakmıyordu. Füze kitlemeye çalışıyordu fakat gökhan'ın Uçağını hizaya getirmiyordu. "Hadi şu Hornetle biraz oyun oynayalım! "
Motor gücünü azaltmaya başladı. Yakınlaşmasını istiyordu gökhan. İstediği de olmuştu. Hornet pilotu "Bu Türkler cidden çok Çılgın insanlar." Diye düşündü. Ne yazık ki düşüneceği son şey olacaktı bu. Gökhan motoru kapattı ve hava frenlerini açtı. Hornet yanından geçip gitti,Hornet pilotu şaşırmıştı. Gökhan hemen motoru açıp hornetin kuyruğuna yapıştı. Hornet pilotu terlemeye başlamıştı. "Sıra bende!" Diye düşündü gökhan. Vizördeki (kask) hedefleme sistemini açarak Hornet'e kilitlendi. Zaman kaybetmeden hornet'e bir Aa-12 adder yolladı. Hornet pilotu füzenin hıslamasını duydu. Artık robot gibi hareket ediyordu. Füzeleri karıştırması gereken ışıldakları (chaff flare) attı fakat nafile füzenin Radarı uçağa kitlenmişti. Adder acımasızca uçağın altında patladı. Patlama uçağı ikiye bölmüştü ve pilot atlamaya zaman bulamamıştı. Kararmış metal parçaları düşmeye başladı. Gökhan derin bir nefes aldı.
"Adana Rapcon hava Sahası temiz."
"Tebrikler hayalet-4! "
""
