Okul Gezisi

1. Bölüm

1. Bölüm

"Tamam anne. Zaten altı üstü 3 hafta"

"Bak geceleri üzerini açma, ayaklarını üşütme, sırtına hırkanı giy" annemin omuzlarından tutup beni dinlemesini sağladım.

"Tamam annem. Bak bu 4. Oluyor ve artık ezberledim merak etme tamam mı?"

"Sus kız merak ediyorum sen kendine dikkat etmezsin oralarda"

"Annem başımızda öğretmenler olacak zaten hem kaç yaşıma geldim"

"Sus kız kaç yaşına gelmişmiş Allah'tan 16 yaşındasın sanki çok büyük" anneme gözlerimi devirip bavulumu merdivenlerden indirdim.

"Babam nerede?"

"Sırtım ağrıyor diye uzanıyor" başımla onaylayıp anneme el salladım. Bavulumu alıp evden uzaklaşmaya başladım.

Ben size ne olduğunu anlatmadım. Ben Eylül, 16 yaşında bir lise öğrencisiyim. Bugün de okul gezisi olarak ormana gidiyoruz 3 hafta tatil yapmayı düşünüyoruz. Annem de fazla panik yapıp gördüğünüz üzere beni darlıyor. Sırtımda sırt çantam, 1 küçük valiz ve 1 bavulla okula doğru gidiyorum.

Okula geldiğimde kapıdan girmeden derince nefes aldım. Ardından olacakları kendime hatırlattım. Böylece hayal kırıklığı yaşamayacaktım.

"Şimdi sen okula gireceksin, Leyla sırf arkadaşa muhtaç olduğu için yanına gelecek, ayrıldığı sevgilisi ile barıştırmanı isteyecek, diğerleri ise hocaların yanında yüzüne gülüp hocalar gittiğinde yüzüne bile bakmayacak" gözlerimi açıp yürümeye devam ettim. Yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirip yanından geçtiğim insanlara selam vermeye başladım. En sonunda Leyla'nın yanına geldiğimde rahatlamıştım. Ne kadar beni gerçekten sevmediğini bilsem de.

"Eylül nerede kaldın."

"Annem bırakmadı"

"Anladım. Şey dicem ben sana ya-"

"İlker?" Dedim sorgular biçimde. Kafasını onaylar biçimde salladı. Başımla onaylayıp devam ettim. "Neden kavga ettiniz bu sefer"

"Ya işte bu yine birisiyle kavga mı ne etmiş, bende bağırdım ona kavga edip durma diye. O da bana bağırdı sen karışma diye." Nefesimi sıkıntıyla verip başımı yukarı kaldırdım.

Gerçekten bıkmıştım.

Kafamı indirip İlker'e doğru yürümeye başladım.

"Bana bi bak" İlker bana döndü "siz niye sürekli kavga ediyorsunuz ya" dedim şikayetci bir tavırla.

"Her şeyime karışıyor" sıkıntıyla nefesimi verip kolundan tuttuğum gibi Leyla'nın yanına getirdim.

"Bana bakın ben sizin kavgalarınızdan bıktım. Leyla! Şuna karışıp durma ne halt yerse yesin sanane!" İlker'e döndüm. "Gerizekalı bu senin sevgilin tabi ki sana karışacak hem bir düzgün dur da sana karışmak zorunda kalmasın" ikisininde kulaklarını tuttuğum gibi çektim. "Anladınız mı beni? Bir daha kavga ederseniz uğraşmam ona göre" ikisi şaşkın şaşkın ilk bana bakıp ardından sarıldılar. Onlar barışmanın hevesiyle birbirlerine aşk cümleleri kurarken ben kulaklığımı takıp gitme saatimizi beklemeye başladım.

---

Servis geldiğinde kulaklığımın tekini çıkartıp etrafıma bakındım. Leylayı otobüse binerken gördüğümde bende yanlarına ilerledim. Bavulumu ve valizimi bagaja koyduktan sonra otobüse bindim. Boş koltuk pek yoktu. Bir kızın yanının boş olduğunu gördüğümde oraya ilerledim.

"Yanın boş mu?" Diye sordum. Kız başını bana çevirdi ardından başını olumsuz anlamda salladı.

"Maalesef bir arkadaşım gelecek" gülümseyip başımla onayladım. Kesin gelmeyecek. Biraz daha ilerledim. Bir erkeğin yanına oturmak istemiyordum. Biraz daha ilerlediğimde cam kenarında bir erkeğin oturduğunu gördüm. Otobüsün içine göz gezdirdim. Başka boş yer yoktu. El mecbur oturacaktım.