3

16 3 0
                                    

"Jennie'nin hayatı çok sıradandı. Okula gidiyor, kitap okuyor, eve geliyor ve yine kitap okuyordu. Ayrıca konuşması değişmişti. Daha düzgün konuşuyor sokak ağzı yerine düzgün kelimeler seçiyordu. Bu onu biraz yalnız yapsa da umursamıyordu ve yine okuyordu. Bugün Jennie'nin Bella dışında bir yakın arkadaş daha kazanacağı hikayeyi dinleyeceğiz.

Sınıfına geldiği zaman oturduğu sıranın önünde bir kız gördü Jennie. Sınıfa yeni gelmiş olduğu çok belliydi. Jennie onu umursamadan sırasına oturdu. Kız ondan daha iriydi ve uzundu. Bu onunla konuşmaması için yeterli bir sebepti. Ondan uzun olan herkes onunla dalga geçerdi ve bu onu sinirlendirirdi. Kıza ön yargıyla yaklaştığını bile bile bunu yapmaya devam edeceğinden emindi.

Kız bir anda arkasına dönmüştü. Jennie ilk başta korksa da belli etmedi. Kız kocaman gülümsedi ve kendini tanıttı.

'Selam ben Joy. Ailem doğduğum zamanda güldüğüm için bana bu ismi koymuş. Senin adın ne?'

Jennie içinden isminin anlamını taşıdığını düşündü.

Kısaca 'Jennie' dedi ve elindeki kitapla uğraşmaya başladı. Okumuyordu sadece kızla konuşmak istemediği için sayfalarını çeviriyordu.

'Bu kitabı ben de okudum! Kendisi en sevdiğim yazarın kitabıdır. Aslına bakarsan Lila'ya biraz sinir olmuştum ama sonradan zeki olduğunu düşündüm.'

Jennie kızın söyledikleriyle kafasını kaldırdı ve kızın suratına baktı. Aynı şeyleri o da düşünüyordu. Şaşırmıştı.

'Ben de öyle düşünüyorum!'

Sesindeki heyecan her şeyi bir anda unutmasına neden olmuştu. Birkaç kız onlara dönüp baksa da umursamadılar. Jennie bu arkadaşını Bella'yla tanıştırmalıydı.

Zil çaldığı gibi ikisi de dışarı fırladılar. Bella o gün hasta olduğu için gelmemişti. Jennie onun için okula gelmişti. Ne varsa not alıp onu çalıştıracaktı.

İki kız tüm gün hiç durmadan konuştular. Jennie yeni bir arkadaş edindiği için çok mutluydu. Belki daha fazla arkadaşı olabilirdi. Bunun için mutluydu.

Okul bittiğinde Jennie'nin içi burkulsa da ertesi gün tekrar buluşacakları için mutluydu. Hem onu Bella'ya da anlatmalıydı.

Ertesi gün ve ondan sonraki birkaç gün üçü beraber takıldı. Beraber dolaşıyorlar, beraber yiyorlar, beraber konuşuyorlardı. Her şey çok güzeldi. Jennie bu dostluktan çok memnundu. Ölene kadar üçünün beraber olmasını diledi.

Sadece birkaç gün geçmişti aradan. Bella ve Joy kavga etmeye başlamışlardı bir anda. Jennie buna anlam verememişti. Durduk yere kavga etmiş ve araları bozulmuştu. Jennie dostluklarının bozulmasından korktuğu için onları barıştırmayı düşündü.

İlk önce Bella'yla konuştu. Bella ona günlüğünü bir süre önce kaybettiğini ve günlüğündeki kişisel bilgilerinin arkadaşlarının dilinde olduğunu söyledi. Jennie günlüğü sadece onun ve kendisinin bildiğini biliyordu. Çok özeldi o günlük. Arkadaşlıklarından bu yana her şey oraya not alınmıştı. Saklaması içinde Bella'ya verilmişti.

Jennie daha sonra Joy ile konuştu ve günlüğü onun almadığını söyledi. İsterse eşyalarına bakabileceğini söyleyerek ona masum olduğunu ispatlamak istedi. Jennie nasıl barıştırması gerektiğini düşünmeye başlamıştı.

Bella elinde kanıt olmadan suçu Joy'a atmıştı. Joy da masum olduğunu söylüyordu. Sonunda ikisini yan yana oturtturdu ve konuşturdu. Bella yatışınca birbirlerinden özür dileyip bu konuyu tozlu rafın en arka köşesine kaldırdılar.

Aradan çok geçmeden Joy onları evine davet etmişti. Annesi okuldaki arkadaşlarıyla tanışma bahanesiyle anneleri de çağırmıştı. Jennie bunların hepsinin anneler arası başarı rekabeti olduğunu öğreneli yıllar olmuştu.

Davet kabul edilmiş ve Joy'lara gidilmişti. Bella, Jennie ve Joy odasında takılırken anneler içeride sohbet ediyorlardı. Kızlar zamanın çekimine kapılarak internet üzerinden erkek arıyordu. Daha çok toydular ama herkes yaptığı için onlar da özenmişti. Adeta üç küçük çocuk gibiydiler.

Üçü de gülüyor güzel zaman geçiriyorlardı. Annesi kapıyı tıklattı ve elinde bir defterle içeri girdi.

Jennie ve Bella defteri görünce renkleri bembeyaz olmuştu. Bu onların anı defteriydi. Annesi defteri masaya koydu ve dışarı çıktı. İki kız Joy'a dönmüş açıklama bekliyordu.

'İkinizin çok yakın olmasını kıskandığım için böyle bir şey yaptım. Lütfen beni affedin.'

Bella'nın affetmek istediğini hiç sanmıyordu Jennie. Aynı şey Jennie içinde geçerliydi. Bu yaptığı ufak bir hata değildi. Büyük ve geri dönüşü olmayan bir hataydı. Yalan, gizlilik, kıskançlık. Üçü kötü bir birleşimdi. Her şeyi yok edecek kadar kötü. Arkadaşlığı bile.

O günden sonra Bella ve Jennie, Joy'a yakın değillerdi. Aralarında yıkılması imkansız bir duvar örülmüştü. Jennie bu durumdan nefret etse de hiçbir şey olmamış gibi onu af edemezdi.

Birkaç gün sonra herkes Jennie ve Bella'ya gülerek bakıyordu. Kızlar ilk başta ne olduğunu anlamasalar da sonradan günlük akıllarına geldi ve Joy'a bunu sordular. Joy'dan aldıkları tepki iki kızı da şok etmişti.

'Benimle uğraşmayacaktınız. Şimdi cezasını çekeceksiniz.'

Size Jennie'nin yeni arkadaşlığı demiştim değil mi? Yanlış söylemişim. Yakın arkadaşın ihaneti demeliydim. Jennie başından onunla konuşmaması gerektiğini sezmişti ama hata yapmıştı. Arkadaş edinmenin büyüsüne kapılmış ve kendine destek olacak biri yerine köstek olacak birini seçmişti. Aynı şey Bella için de geçerliydi. Yanlış yapmışlardı. Her ikisi de."

Seokjin daktilonun başından kalktı ve mutfağa gitti. Bir şeyler içmesi gerekiyordu. Saatlerdir yazmaktan boğazı kurumuştu.

Suyunu doldurdu ve bir dikişte bitirdi. Bardağı evyenin içine koyduğu sırada zil çalmıştı. Seokjin kimin geldiğine baktığında tanımadığı bir kızın kapısında elinde bir kutuyla dikildiğini gördü. Kapıyı açtı.

"Merhabalar efendim. Ben Joy. Bu kutuyu size bizzat teslim etmemi ve adımı söylememi istediler. Sizi rahatsız ettiyse özür dilerim."

Seokjin kanının vücudundan çekildiğini hissetti. Kutuyu aldı ve kapıyı hızlıca kapattı. Odasına çıktı ve kutuyu parçalarcasına açtı. Gelen şeyi tahmin edebiliyordu.

Kutudan çıkanı eline aldı. Pembe, tam Jennie'ye göre bir anı defteriydi. Üzerinde hiçbir süs yoktu. Sadece güzel bir pembeden yapılmış sert kapaklı bir defterdi. İçini açtı ve anılarını gördü Seokjin. Jennie ve Bella'nın anılarını. Seokjin tüm resimlere ve yazılara baktı. Jennie'nin şirin bir el yazısı vardı. Mutlu bir kızdı diye düşündü Seokjin. Defteri kapattı ve üzerindeki yazıyı okudu.

"Jennie ve Bella'nın Mükemmellikleri..."

Pink typewriter| jennie × seokjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin