Evett, yılbaşı hediyesi olarak bir oneshot yazayım dedim :)
Bu oneshot'ı benim için özel biri haline gelmiş olan kişiye adıyorum, 💜
Umarım hepiniz beğenirsiniz.
***
***
''Prenses ya da bir prens olmak o kadar da güzel bir şey değildir.''
Jungkook, kelimeleri ağzından çıkarırken oldukça açıklayıcı olmaya özen göstererek karşısındaki kişinin konuya kendini vermesini amaçlıyordu. Bir zaman sonra onun hafifçe kaşlarını çatışından ve düşünceli görünüşünden, dediğini aklında tartmaya başladığını anlayabilmişti.
''Ama onlar dünyadaki en güzel hayatları yaşıyorlar.''
Jungkook bununla birlikte başını iki yana salladı. ''İnan bana. Hepsinin değil belki ama çoğunun hayatı gösterildiği kadar mükemmel, şaşalı veya sorunsuz değil.''
''Sen nereden biliyorsun?'' sorusuyla dudaklarına minik bir gülüş oturttu Jungkook. Soruya birkaç dakika geç cevap verebilmişti.
''Biliyorum işte.''
Sohbet ettiği yeni arkadaşı bu cevabından memnun olmamış gibi dudaklarını büzerken ikisi de önünde bulundukları camdan dışarıyı seyretmeye başladılar.
''Bence sen prens olmaktan hoşlanmayan ve bunu gizleyen bir prenssin.'' Arkadaşı, gizli bir sırrı bulmuş gibi heyecanla ona dönüp konuştuğunda kendini tutamayarak güldü Jungkook.
''Hayır, gerçekten prens değilim. Ama sana bir sır vereyim,'' Cam kenarında oturan arkadaşına doğru eğilirken onun gözlerinin heyecandan parladığına şahit oldu. ''Daha önce gerçek sayılacak bir prensle tanıştım.'' dedi fısıldayarak.
Arkadaşı az öncekine oranla daha da heyecanlanırken elini ağzına götürüp şaşkınlığını gizlemeye çalıştı. Jungkook bu görüntüyü sevimli bulmuştu.
''Yakışıklı mıydı bari?'' Heyecanını biraz olsun yenen arkadaşı aynı onun gibi fısıldayarak sorusunu sorduğunda Jungkook, kendisine hakim olamadan bir iç çekmişti. Başını salladı.
''Oldukça yakışıklı biriydi.''
''Peki yanında prensesi de var mıydı?''
Bu sefer ona biraz imalı bir bakış atmakla yetindi. ''Hayır, yoktu.'' dedi, bacak bacak üstüne attı ve ellerini de dizlerinde birleştirdi.
''Peki o prensi ben de görebilir miyim?''
''Elbette görebilirsin. Televizyonu açtığında, gazeteye baktığında ya da internette bile onu görebilirsin.''
''Hayır ya ondan bahsetmiyorum.'' derken Jungkook'un bacağına vurmuştu onu anlamadığını düşündüğünden arkadaşı. ''Gerçekte görebilir miyim?''
''Yani, eğer şanslıysan görebilirsin tabii.''
''Ama ben hiç şanslı biri değilim ki.''
''Üzülme. Şans sana nadir anlarda ve hiç ummadığın vakitlerde uğrayabilir.''
''Onu mu bekleyeceğim yani ben?''
''İstersen bekleme ama bu gibi işlerin bazen şansla gerçekleştiği doğrudur.''
''Of,'' Çöken omuzları eşliğinde elbisesinin eteğiyle oynamaya başlayan arkadaşını böyle görmek vicdanını rahatsız ettiğinden, onu biraz neşelendirmek isteyerek dudaklarını araladı Jungkook.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Snow in the Ocean | yoonkook oneshot
FanfictionI saw in your eyes snow in the ocean You and me - we will never become this snow