Gözlerini aralayıp saate baktı.Gece 3'ü gösteriyordu.Yine uykusuz bir gece başlamıştı.En son ne zaman deliksiz bir uyku çekmişti?Hatırlayamayacağı kadar önceydi.Uykusuzluktan yanan gözlerini ovuşturdu.Ayağına terliğini geçirip banyoya doğru yürüdü.Musluğu açıp isteksizce yüzünü yıkamaya başladı.Yüzüne çarpan her damla su vücudunu ürpertiyordu.Havluyu eline alıp çenesinden boynuna doğru akan suları kuruladı.Havluyu asmak için elini kaldırdığında başı döndü.Banyonun rutubetli duvarına yaslandı.Bu ay kaçıncıydı bu.Havluyu yerine astı ve balkona doğru ilerledi.
Gözlerinin önünde koskoca bir şehir duruyordu.Yorgun ve yaşlanmıs bir şehir: İstanbul... Kim bilir kaç kişinin dertlerine ortak olmuştu, kaç kişinin sırlarını saklamıştı boğazın derinliklerinde...
Pınar 21 yaşına yeni girmiş genç ve güzel bir kızdı.Bukleleri omuzlarına düşen karamel rengi saçları ve masmavi gözleriyle muazzam bir güzelliğe sahipti.Ailesini genç yaşta kaybetmiş olması onu hayata karşı güçlü kılmış, olumsuzluklara rağmen her zaman umut dolu olmasını sağlamıştı.Ailesi ölmeden önce 3 kişilik mutlu aile tablosunu oluşturuyorlardı.Ailesinin Pınar'dan baska çocukları olmamıştı.Pınar için de çok beklemiş 4 yıl hastane hastane dolaşmışlardı.Ailesini kaybedince 4 odalı evde yalnız kalmıştı.Ailesi ölünce bağlanan az miktarda maaşla geçinmeye çalışıyor, aynı zamanda çocukluğundan beri hayalini kurduğu Türkçe öğretmenliği için İstanbul Üniversitesi'nde okuyordu.Kim bilir ne kadar mutlu olurdu ailesi onu mezun olurken görebilseydi...
Pınar derin düşüncelerin içinde kaybolurken vücudunun ürpermesiyle kendine geldi.Üşümüştü.İstanbul'un sert kışı başlamıştı ama daha hala ilk kar yağmamıştı.Her kış başlangıcında ilk karı heyecanla beklerdi.Ailesiyle bahçede kar topu savaşı yaparak çılgınca eğlenirlerdi.
İçeriden üzerine bir ceket alıp kahvaltı etmek için mutfağa geçti.Günün ilk öğününü hiçbir zaman sevememişti.Bardağına koyduğu hazır kahvenin uzerine sıcak su ekledi.Dolaptan çıkardığı peynir ve domatesle sandviç yapmaya başladı.Beyaz kaptaki peyniri ince ince dilimlerken başı döndü ve bıçak elinden düstü.Ağzını tutarak banyoya koştu.Boş midesinden daha fazla çıkaramayınca midesi kasılmaya başladı.Kendini salondaki koltuğa zor attı.Evet artık kesinlikle hastaneye gitmeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umudunu Kaybetme
RomanceHayattaki her şeyinizi kaybetmiş olsaydınız hala umut duyar mıydınız yarına? Pınar 21 yaşına yeni girmiş genç ve güzel bir kızdı. Bukleleri omuzlarına düşen, karamel rengi saçları ve masmavi gözleriyle muazzam bir güzelliğe sahipti. Ailesini genç y...