Önizleme

23 6 28
                                    

.෴.

Hayallerimi çizgilerin içine sığdırmak çocukluğumdan beri en sevdiğim şeydi. Çizdiğim şeylerin gerçek olmasını dilerdim hep. Bir anne, bir baba, küçük bir kız ve içine giren herkesin mutlu olduğu güzel bir ev... Çocukken en çok çizdiğim resim buydu. Ortalığı karıştırıp yaptığı her şeyin suçunu bana atan abimi çizmezdim. Hayatımın her anını mahvetmeyi kendine görev edinmiş birini neden hayallerime alayım ki?

Her yaptığıma karışan, karışmakla kalmayıp anne ve babamı kışkırtarak her defasında hayallerimi yıkan bir abim vardı benim. Şimdi ailemden farklı bir şehirde yaşamamın sebebi de O'ydu zaten. Onun yüzünden ne annem ne de babam seviyordu beni.

Dalıp gittiğimi fark edince başımı iki yana sallayarak hayatımı mahveden o şahsı zihnimden attım. Yüreğimde yeri olmadığı gibi zihnimde de yeri yoktu. Ama her seferinde kaçak yollarla giriyordu zihnime.

Ben Efsun Tansu. Ailesi tarafından başka bir şehre sürgün edilmiş Efsun. Hayallerini çizdiği resimlere hapseden o kız.

Çizdiğim resimlere baktım ve gülümsedim. Yıllardır resim çize çize geliştirmiştim kendimi. Resim kursuna gidememiştim -abim sağ olsun- ama yine de hayallerimi resmedecek kadar çizebiliyordum. Yaptığım resimleri inceledim. Bugün hayallerim fantastik dünyalardan kopup gelmişti zihnime.

Ranee AMEYA; siyah saçlarının sol tarafı küttü, sağa doğru uzuyordu ve omuzuna ulaşıyordu. Kahveye dönük bordo gözleri ile baktığı herkesi ikna edebilirdi. Kırmızı dudaklıydı. Yanakları daima pembe pembeydi ve sağ yanağında bir adet gamze vardı. Saçları uzun, gözleri kahve olsa tam olarak kendimi çizmiş olacaktım. Ranee benim bu seferki hayalimdeki halimdi.

Zila MAİNA; uçuk mor saçları omuzuna kadardı. Gözleri saçları ile aynı renkteydi. Pembe dudaklıydı. Fantastik kitaplardan fırlamış gibi bir görüntüsü vardı. Ki zaten öyle olmasını istemiştim. Sonuçta fantastik bir hayal dünyasından kopup gelmişti.

Abhiraj AHOBAL; siyah saçları sola yatıktı. Gözleri griydi ve siyah hareler barındırıyordu. Kirpikleri uzun ve kıvrımlıydı. Fazla göze batmayan kaslı bir vücudu vardı.

Ganesha SAMEER; kökten yarıya kadar mavi, yarıdan uçlara kadar mor olan saçları dalgalı ve dikti. Göz bebekleri belli olmayacak kadar siyah olan gözlerindeki yuvarlak gözlükleri ile tam bir bilgin gibi gözüküyordu.

Hepsinin altına küçük notlar aldım. Nasıl biri oldukları, güçleri ve isimlerinin anlamları gibi şeyleri yazdım.Başımı kaldırıp camdan karanlık gökyüzüne baktım. Bir yıldız kaydığını görünce gülümsedim. Keşke çizdiklerim gerçek olsa diye geçirdim içimden. Sonra başımı tekrar masama çevirdim. Masayı toparlayıp masa lambamı söndürdüm ve sandalyeden kalkıp yatağıma yattım.

Bir günü daha hayallerimi resmederek tamamladığım için gülümseyerek uykuya daldım.

⪻⪼

"Onu uyandırmalı mıyız?"

"Uyandırınca ne olacak peki? Ya bizi terslerse?"

"Bize açıklama yapması gereken kişi o değil mi ne diye tersleyecekmiş?!"

"Sessiz olun uyanacak şimdi!"

Duyduğum seslere en başta anlam veremesem bile sonradan birilerinin konuştuklarını anladım. Ağzımı açıp 'sessiz olun' diyecektim ki fark ettiğim şeyle gözlerimi hızla açtım. Odamda biri kız üç kişi vardı. Kız sandalyeye oturmuştu onun yanında ayakta siyah saçlı birisi vardı. Diğeri yatağımın ucuna oturmuştu. Hemen doğruldum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 01, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Adhiraishaan Krallığı (Önizleme)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin