YAZ ÖKÜZÜ
Hikayeyi güncellemeyi unutmayın
"Adın ne?" diye sordu "Alex" dedim. "Hayır tam adın ne?" diye sordu ve dudağının bir kısmı alaycı bir şekilde kalktı. Elindeki kitaba baktım ve donakaldım. Hayatım boyunca aradığım kişiyle, bir fanboyla yalnız kalmıştım.
Lisedeki ilk yılımdan sonra her zamanki Bodrum tatilinin düşüncesi, benim için fazlasıyla sıradandı. Ama sıradan olmayan bir şey vardı ki o da yan evdeki çocuktu. (Tüm hakları yastığımın altında saklıdır)
"Sen annemin istediği gelinin tam zıttısın. Boyama tahtası bir yüzün, sarı olan boyalı saçların, beyaz bir tenin, çılgın ve kıpır kıpır bir kişiliğin var...Ha birde bakire değilsen tam da annemin istemediği gelin tipine uyacaksın. Bakire değilsin değil mi?"
Asla kimseye güvenme sözleriyle büyümüş genç bir kız ve ne olursa olsun pes etmeyen genç bir adam... İliklerine kadar hissettiği tanıdıklık hissiyle kavrulan genç bir çocuk. Aşk ve nefret birbirine karıştırılırsa ne olur ya da masum duygular tutkuyla eş tutulursa? Peki ya ölüm? Bir ağabey giderken, geride bıraktığı kü...
Güclü , hırçın , asi Selin...Tek istedigi kendi dünyasinda ferah ve lüks icinde özgürce yasamak..Onu korumak,değiştirmek isteyen ve bu uğurda bir oyun oynayan büyükbaba...Oyun ise yakisikli korumamiz.. Ozgur kizimiz korumaya alisabilecek mi? Yoksa aşik mi olacak? Yoksa nefret mi edecek? Her ikisi de olmasin :)...
Bir başka komedi hikayesi, fakat söz konusu olan Irmak, Deniz ve Ege'yse kesinlikle sıradan değil!
İstanbul... bir genç kızın hayatını değiştiren şehir. Her şey o metrobüs ile başladı... Bazen seçim yapmak gerçekten her şeyden daha zor olabilir. Ve istemediğin halde hayatını değiştirirsin...
Bir erkek... Hayatın sadece eğlenceden ibaret olduğunu sanan.. Ve bir deniz perisi... Bir sebeple dünyaya gelen.. Ve bir aşk... İmkansıza çare bulmaya çalışan..
Gözlerimi aralayarak yavaşça ayağa kalktım salondan alkış sesleri yükseliyordu cesaretimi toplayıp seyircilere döndüm . Ayakta alkışlıyorlardı. Şapkamı kafamdan çıkarıp reverans yaptım .Şaşırma nidalarını duyabiliyordum. Kafamı yavaşça kaldırarak gülümsemeye başladım. Ben bir savaşçıyım Ve artık asla olmadığım kadar...
Almanya'ya gitmemle hayatımın degismesi, neredeyse ayni anda oldu. Yeni okuluma alısmak bir yana bir de evde beni bekleyen bir cocuk vardi. KUZENİM!
Aşk hiç bu kadar karanlık olmamıştı... Bir tarafta zenginlik ve lüks içinde yaşayan Buket, bir tarafta herkesin korktuğu, tehlikeli ve insafsız Kağan! Buket'in hayatı babasının iflasıyla değişir ve eski kusursuz günlerini İzmir'de bırakarak zorlu bir yaşam süreceği Ankara'ya taşınmak zorunda kalır. ...
-"Zaten beni kaçırmak istemezsin" dedim yine zorlama bir kahkaha ile.. Bir yandan da gözümü yoldan ayırmıyordum.. Ormanlık bir yola girdiğimizde hava da yavaş yavaş kararıyordu.. İçimin ürpermesine engel olamamıştım.. -"İşimiz çok uzun sürecek mi?" Yan gözle Xander'a bakmayı ihmal etmiyordum ama birden gözlerindeki yu...