PERSPEKTİF
Biri kadın dört silahşör. Nehir ise sıradışı bakış açısıyla alışılmadık bir dedektif. -?- Ve beşinciye, Dartanyan'a aşık.
Biri kadın dört silahşör. Nehir ise sıradışı bakış açısıyla alışılmadık bir dedektif. -?- Ve beşinciye, Dartanyan'a aşık.
Gelecekten geçmişe, edebiyattan savaşa, nikotin arzusundan kan arzusuna uzanan bir yolculuk. Ve aşk... Onun yolculuğu ise hiçlikten sadakate doğru.
Askeri kurgu▪︎Yetişkin İçerik, Argo, Küfür, +16 "Arif Sağ - Güzel Seni Çok Özledim. Dinle 22, senin için." Alparslan Turgut, 30 yaşında tanıştığı bu kıza vurulmuştu. Ama AK-47 silahıyla değil, keşke öyle olsaydı diye umuyordu. Kalbini Kandil Dağından sonra böylesine hızlı attıran kıza yirmi iki kere vuruldu. Aralarınd...
O yıl, bahar fırtınaları çok uzun ve şiddetli geçti. Birçok ceset bulundu. Ve hepsinde K.B. işareti vardı. O, bir katil... Kahverengi gözlerinin ardında karanlık düşünceler besliyor. Karanlık zihnini aydınlatan tek şey kan. Polisle, kedinin fareyle oynadığı gibi oynayan bir avcı. Bazen de usta...
Soğukkanlı bir seri katille yolu kesişen bir kız... Üstelik kaderleri ortaktır ve sır perdesi aralanana kadar birlikte olmak zorundadırlar. ❄️ Yeni taşınılan her yerin tuhaf bir sırrı vardır. Fakat Merve ne belaları üzerine çeken, ne de kimsenin gözünü üzerinden alamadığı o kızdı. Masum sayıldığı da söylenemezdi. A...
O gece yağan yağmur, yer ve göğün yerini değiştirmişti. O geceden sonra bir daha şafak sökmemeli, güneş doğmamalı, sabah olmamalıydı. O gece şafak söktü, güneş doğdu, sabah oldu. Olmamalıydı.
'Wattys 2019 Fantastik kategorisi kazananı' (Baş Şeytan Serisi'nin ilk hikayesidir.) Şeytanlar, doğumlarından önce belki diğer tarafı seçerler diye içlerine erişmiş küçük iyilikle bazı zamanlar merhamet ederlerdi ama bu eylemleri ateşle sırtlarına kazınırdı. Onlar için merhamet en büyük günahtı; yine de her şeytanın t...
- Kumaştan bir kitap. Uçları tüm o hüznü çekmiş, sararmış bir kanser. Ruhu vücudunun hissetmeyeceği en ağrısız boşluğuna çekilmiş gibiydi. Yaralar onu hapsetmiş miydi? Yoksa bu onun kendisine ördüğü hapsi miydi? Çekilen son nefesten sonra dudaktan kopup soğuk kül tablasında boğulan duman, gri gözlerinde kurak bir ül...
"Gitmek mi istiyorsun?" diye sordu. "Evet," dedim. "Gözlerime bak," dedi. Baktım. Ve saatler sonra bakışlarında ilk kez, ufacık bir ihtimalle cebelleşen şüpheyi gördüm. "Ben sana her şeyimsin dedim. Ama sen hiçbir şeyimmişsin." Artık yapabilecek hiçbir şey kalmamıştı. Yolun sonu burasıydı ve o ne yaparsa yapsın, gidi...