Büyük konuşmamak lazım. Bugünün doğrularının yarın da doğru olup olmayacağını ölçmek, biçmek lazım. Karakterlerimiz biraz fazla ukalalar böyle önemli konularda. Aşk-meşk pek onlara göre değil. Öğrenirler... Hayat herkese her şeyi öğretir...
Keşke herkes herkesin işine burnunu sokmasa... Ya da soksa mı? Sonuç her zaman iyi olmayabilir. O nedenle iyi niyetle bile olsa başkalarının işine çok karışmamak lazım. Herkes kendi işini halledebilir. Alçin de öyle yapacak.
Biraz da müzik...Aşkın içinde müzik hep vardır. Ya müziğin içinde aşk? Olmazsa olmaz!
Yeni yıl hikayesiz olmaz, demişler! Kim demiş diye sormayın. Okuyun geçin... Başımızı dertten kurtarmak için söylenen yalanların daha büyük dertler açmak gibi bir huyu var. Yonca için de durum böyle mi? Yeni yıl herkese güzellikleri ile gelsin. Huzurlu, sağlıklı, mutlu ve paralı bir yıl olsun.
Aklımda hikayesinde tanıştık aslında bu çiftle. Hikayeleri orada başlamamıştı. Bir düğünde tanıştılar... Sonra... İşte sonra hayatları inişli çıkışlı devam etti. Biz de onlara biraz yol gösterelim dedik... 14 Şubat için söz verdiğim kısa hikaye. Trans Sibirya Ekspresi ile biraz gezelim. Rusya, bizi bekle, Sınır Ötesi...
2020 yılının tüm kötülükleri geride kalsın. Yeni yıl yeni umutlar, yeni hayatlar getirsin. Aşkın, sevginin, artıp eksilmemenin tadına herkes varsın. Yeni yılımız kutlu olsun.
Hepimiz geçmişte bir şeylere takılıyoruz. Küçük ya da büyük travmalarımız oluyor. Aşamazsak geleceğimizi yok ediyoruz. Ahu geçmişini geride bırakacak mı? Bırakmasına el birliği ile yardım edelim. Gelecek bir gün gelecek............. Keyifli okumalar herkese.
Uzun bir aradan sonra yeni bir hikaye. Çevremizdeki kişileri doğru yorumluyor, onları iyi analiz edebiliyor muyuz? Yoksa gösterilen kadarıyla mı yetiniyoruz? Büyük kararlar verip yeniden başlayabiliyor muyuz? Eski hataları tekrarlama ihtimalimiz ne? Aşka kapılar kapatıldığında hayat gülümsüyor mu bize? Açtığın kapı...
Güzel manzaralı evleri severim. Terasları varsa daha da çok severim. Bir de yan tarafta ilgi çekici birileri varsa............. Biri parti adamı, diğeri sakinliği seven bir kadın... Zıtlıklar çekiyor mu ne? Çıtır çerezlere bir yenisi ekleniyor. Keyifli okumalar herkese... 30 Ağustos Zafer Bayramımız ve Kurba...
Kim kimdir? Kim kimliğini saklıyor? O evde neler oluyor? Yok yok macera falan değil tamamen romantik aslında... ;) +13 olmadığı için +18 diyeceğim... sadece bazı kelimeler yüzünden...
Hikayenin konusunu değil de bu hikayenin neden ve nasıl yazıldığını anlatacağım. Hikayelerimi okuyanlar bilir, ben MUTLU SON yazarım... Dram izlemem, okumam, yazmayı da sevmem. Hayatın içinde olduğu için hikayelerde biraz işlerim, sonra yine tatlıya bağlarım. Bu kez..........MUTSUZ SON isteyenlere yazdım. Fakat...
Üniversitede geçen bir hikaye... Hem yılbaşı, hem de aralık ayı için kabul ediniz...
Pek alışılagelmiş bir 'emanet bebek' hikayesi değil....... bencesini yazdım... keyifli okumalar
Sizler kahve sever misiniz bilmem ama ben çok severim. Hiç çay içmeyen biri olarak, bir kahve hikayesi daha yazdım... Hem 2000 takipçi için, hem de ekim ayı hikayesi bir arada... Bu kez ilk aşklar yerine ikinci bahar tadında... Yalın bir hikaye... elbette kısa... hatta tek bölüm... İkinci aşkı yakalayacak şansı bul...
Oyun evi, sır odası, akıl oyunları...adına ne derseniz deyin, hayatın içinde bir sürü oyun var. Bir de eğlenmek için isteyerek katıldığımız oyunlar... Şevval ile Cüneyt işte böyle bir oyun evinde tanıştı. İpuçlarını iyi değerlendirdiler. Odalardan kurtuldular da aşktan kurtulabildiler mi? Hem bu ayın, hem de bay...
Her yılbaşı olduğu gibi bu yılbaşında da bir çıtır çerez yazıldı. Aşkın ilk evreleri, karmaşık düşüncelerle doludur. Onu niye dedi, bunu neden yaptı, dediğimiz, kendimizi yediğimiz zamanlar... Biraz eğlenerek o zamanları yaşayan çiftimize mutlu yıllar dileyelim mi?
Hayatın sürprizleri bitmez. Bir karşılaşma, bir yanlış anlama, bir doğrulama... Hepsi hayatın gerçekleri Bir de bunların ardından gelen aşk var... Fotoğraf çekmeye meraklı bir genç kızın kurs macerasına biraz aşk kattık... Pazar günün çıtır çerezi..... Tek bölümle gelsin, hoşluğunu bırakıp gitsin...
Kısa hikayelerim genelde kısa olur. 15-20 sayfa gibi. Bu 40 sayfa ile kısa hikaye rekorumu kırdı. Kısa hikayelerim aslında bir kelimeden, bir olaydan ortaya çıkar. Mesela bir şarkı içinde geçer tek kelimeden hikaye yazmışlığım var. Taşınırken aklıma gelen bir hikayem var. Uçağa binmem gerekirken oluşan bir başka hika...
Futbolu sever misiniz? Ben severim. Hiç futbol ile ilgili hikaye yazmamışım diye düşünüp, biraz da Norveç'in güzelliklerini katmalıyım dedim... Çıtırlardan yine... Hikayenin sonunda bir blog adresi var. Hikaye içinde geçen Norveç ile ilgili tüm bilgiler o blogdan... Görmeden yazmak için bence mükemmel bir kaynaktı...
Herkes bir şekilde para kazanmalı, geleceğini garanti altına almak için çabalamalı İyi ama bunun için üç kez evlenilir mi? Bir pazar klasiği, çıtır bir hikaye... yine tek bölüm... keyifli okumalar
Oyuncuların ilişkilerine bakarken hiç düşündünüz mü, gerçekten seviyor mu, yoksa seviyor gibi rol mü yapıyor, diye? Ben düşündüm ve hala düşünürüm... Bu hikaye de o düşünceden doğdu......... Keyifli bir pazar hikayesi daha diyelim... çıtır çerezinizi taze taze tüketiniz...
Bir polisiye yazarı... Kışın en sert günlerinde kapısı çalındı............ Keyifli okumalar
Aşk kime nerede nasıl denk gelecek bilinmez... Rastlantılar en büyük destekçisidir aşkın... Kuru temizleme için kapıyı açan, kalbini de açar mı?
Bir pazar hikayesi daha. Çıtır çıtır yemeli diyeceklerimizden :) Keyifli okumalar, iyi eğlenceler herkese
Hayatımız kararlarımızla, tercihlerimizle yönlenir. Çok sevdiğim bir söz vardır, HER TERCİH BİR VAZGEÇİŞTİR... Bu hikayede kararlar alan, tercihleri yüzünden vazgeçtikleri ile hesaplaşma yaşayan Işıl'ın doğum gününü okuyacağız. Tek bölümlük MAYIS hikayesi haftaya gelecek... günün anlam ve önemine uygun olmasa da bu...
Bu hikayenin kahramanları gerçek. Büyük bir aşk yaşadılar. İmrenerek izledik aşklarını. Anlatım biraz değişik gelebilir. Bir şeyleri yetersiz bulabilirsiniz. Şaşırmayın... Hatta bir okuyucumun zamanında dediği gibi "'bunu Asuman mı yazmış gerçekten?' diyerek okudum" demeyin... Ben yazdım... Denemeler yapmayı seviyor...
Aşkı yaşamak için o kişiye yakın olmak mı lazım? Yüzünü hiç görmediğiniz birine aşık olabilir misin? Sesini duymadığınız, hatta kim olduğunu bile bilmediğiniz birine? Aşk, imkansız kelimesini sevmez...
