Boya
Parmaklarımın doğuştan yetenekli olduğunu çok duydum. Yeter ki bir kalem ya da bir boya verin bana. Başka bir şeye ihtiyacım yok. Ama kalbim sevmeye yetecek mi bilmiyorum. Onun müziğini işiten parmaklarım titremeye başlıyor. Korkuyorum.
Parmaklarımın doğuştan yetenekli olduğunu çok duydum. Yeter ki bir kalem ya da bir boya verin bana. Başka bir şeye ihtiyacım yok. Ama kalbim sevmeye yetecek mi bilmiyorum. Onun müziğini işiten parmaklarım titremeye başlıyor. Korkuyorum.
VURGUN I, Kelebek Çiçekler çok yakında Lapis Yayınları ile raflarda!.. Geçmiş; yazılmayı bekleyen bir romanın ilk cümlelerini kulağıma fısıldadığında kurtarıcım olan adamın rahesinde ağzımdan akan kan vardı. ''Seni bulduğum gün kollarıma almasaydım, bunca kan durmazdı,'' dedi, sesi çığ düşüren dağların aşınmaz karla...
''Ahu Dila Tanin.'' Sesi şehrime düşen yıldırım gibiydi, sesi şehrime düşmekle kalmayıp evimi viran ederdi. Dehşetle kapattığım gözlerim, adım yabancı sesin dudaklarından döküldüğünde aynı dehşeti yaşarcasına tekrar açıldı. ''Lezâ Çukuru... Cehennemin yedinci kapısının önüne gelmekle kalmayıp, alevli ateşe dokunan ell...
Bir gecenin sabahında soldu gençliğim. Bir gecenin sabahında, açık yaramdan değil yaralarıma merhem diye bildiğim nefesinden vuruldum. Bir gecenin sabahında, on üç yaşındaydın; on yedi yılın ağırlığını küçük ellerinle gözlerinin kuyusuna gömdün. Ellerinde kanlı bir yazma, annenin kokusu kalbinin yara...
O insanın tenini ürpertecek kadar güzel. Tenine işleyen karanlığa rağmen. O ölümcül derecede soğukkanlı. Çimen yeşili gözlerinin derinliklerinde, karanlık bir kuyuya attığı acı dolu bir geçmişi var. Onun bir kalbi yok. O bir kimsesiz. O bir yabancı. O bir katil. O... Ediz Çağıran. Ve pençesine aldığı kurbanına a...
Şakadan zerre anlamayan birine okkalı bir şaka yaparsanız elde edeceğiniz şey yüklü bir para ve birkaç bin fazla tıklanma olmaz. En azından benim öyle olmadı. Yayınlanma tarihi: 14.06.2019
-Wattys 2020 Romantizm Kazananı- Adamın üzerimdeki baskısıyla köşeye sıkışmıştım. Ona dokunup üzerimden atmak istiyordum ama bunu yapamıyordum. Sanki felç geçirmiş gibi kalakalmıştım. Ne konuşabiliyordum ne de hareket edebiliyordum. Fakat artık bundan oldukça rahatsızdım. Sağ elimi belli etmeden arkama atıp belimdeki...
Teresa Ballantyne, adım buydu. Ben küçükken annemle babam ölmüştü. Onların ölümünden sonra amcam tarafından New York'a götürülmüştüm. O zamanlar 8 yaşındaydım, zamanla ev işi yapmayı öğrendim. 13 yaşımdan sonra amcam gizemli bir şekilde ortadan kayboldu. Yan komşumuz her gün benimle ilgilenmeye başladı. 13 yaşımda en...