KİLİT
Ve sonra... Kadın hiçbir şey yapmadı. Yazmaktan başka.
Hani peri masalları vardır, prens gelir pammıktan olma kraldan doğma kızımızı öper ve peri tozu kokan hikaye kitaplarının gücüyle prenses gözlerini açar. Ne hikmettir ki yıllarca uyuyan güzelimizin gözlerinde çapak yoktur ve boğazına elma kaçan pammık prensesimiz onca saat oksijensiz kalmasına rağmen hacı yatmaz gibi...
Göz göze geldiğin o minicik anda bu denli hızlı nasıl çarpabilir bir kalp... Bir koku bir insana nasıl bu kadar hayat verebilir. Kalbinin tüm hücrelerini nasıl bir kaç saniyede kaplayabilir? Tek cümlesiyle beni göklere çıkartan o dudakları nasıl beni tek bir cümleyle yerle bir edebilir?! Yaşamak için bir kalbe, savaşm...
Annem ve babam, bana karşı hiçbir zaman, o sevgi dolu ve ilgili anne babalar gibi olmadılar.O yüzden ben de küçüklüğümden beri kendimi, rengârenk hayaller kurarak mutlu etmeyi öğrendim.En sevdiğim hayalin rengi ise beyazdı.Beyaz bir gelinlik... Beyaz, mutluluğun, aşkın ve bir gün kendi yuvamı kurabileceğimin müjdecisi...