SEFİD
Kurgulanış tarihi; 02.02.2022 Yayımlandığı tarih; 11.04.2022
Hepimizin yoğun çabalarla kat etmeye çalıştığı bir yol, şüphesiz her çıkmazda üzerine kapanan bir kapı vardı. Ben Hazan. Bana yuva olan mahallede tatmıştım tüm duygularımı. Aşkı da, nefreti de ve yarı yolda kalışımı da... Küçük bir kızken gönlüme bir adamı sığdırmış, büyüdükçe aşkıyla beraber getirdiği acıyı da yaşar...
"Anlatayım mı sana? Anlayacak mısın anlatırsam?" Dedi bir anda ateş gibi bir sesle. Elleri kollarımı kavradı. "Neyi?" Dedim titrek bir nefesle. "Anlatamadıklarımı." Sesi dümdüzdü, ama gözleri... Söylediklerim onda bir alev çıkarmıştı ve şimdi beni de yakıyordu alevi. Güçlü elleri belime doğru indi, sol gözümden kayıp...
"Ne işin var bu saatte sokakta" dedi. Şaşırmadım bu tepkisine ne zaman geç saatte dışarı da olsam aynı sözleri duyuyordum ama kendisini hiç bu saatte evde olmazdı. "Hava alıyorum Ali abi evde çok bunaldım" dedim tabi ki yalan söylemiştim tamamen onu görmekti amacım, 28 yaşındaydı Ali Ege ben ise 19 ama kendimi bildim...
Kaşları derinden çatılmışken dudakları üst dudağımı kavrayıp ısırdı. Elleri kazağımın altından sırtımı okşadı. Dudaklarım, onun boyundurluğu altındayken konuşmak için ağzımı araladım fakat o sanki tek bir kelimemle vurulup kanlar içinde kalacakmış gibi dilini ağzımın içine itip buna engel oldu. Beni susturdu, belki de...
"Peki ya sen?!" diye sordum çatallaşan sesimle. Anın stresiyle dudaklarımı yaladığımda gözlerini dudaklarıma indirip bir müddet orada tuttu. Alnında beliren mavi damarı soluk ışığa rağmen fark edebiliyordum. "Sen de çıkacak mısın benim hayatımdan Dinçer abi?!" Gözlerimiz tekrar buluştuğunda, alev alev yanan hareleri...
Küçücük bir kıvılcımın beni tutuşturacağını asla bilemezdim. Ateşi yakan oydu, Yangını başlatan oydu, Yangını harlayan oydu, Yangın oydu, Yanansa bendim.. Berrak, içi dışı görünen sığ bir su kadar Saftım, beyazdım. O ise sonu görünmeyen dipsiz bir kuyu kadar Derindi, siyahtı. Yakışsın yada yakışmasın, uysun veya uyma...
İlerleyen bölümlerde YETİŞKİN İÇERİKLİ SAHNELER olacaktır. *** Kurtuluş. Kurtuluş'tu bu. Bu gözleri, benimkilerin aynısı olan bu gözleri nerede görsem tanırdım. Ama öyle değişmişti ki, yüzündeki o haylaz pırıltılardan eser yoktu. Sanki dünyanın dönmesi onun umurunda değilmiş gibi bize bakmadan kalın parmaklarının ara...