Sözlerle Hayat #Watty2015
Sözlerle Hayat #Watty2015
Bir insan kadınının görüp görebileceği en yakışıklı erkekti. Kadim bir güzelliği vardı. Sadece tek bir kez bakmak bile insanı şair yapmaya yeterdi. Bal rengi bakışları insanı dilsize çeviriyordu. Yüzüne bakıldığında yaşını tahmin etmek mümkün değildi. O gerçek bir melekti, kusursuz ve kudretliydi. Peki onu Dünyada tut...
Aşkın imkansızlığı kalplere dokunup, kimseyi bu kadar acıtmayacaktı. İntikamın soğukluğu damarlarınıza sokulup, sizi hiç böyle üşütmeyecekti. Ve olağanüstü yetenekler zaaflara kurban olurken, okurlar yerinde duramayacaktı. Mantığıyla aşk arasında kaldığında, ne yapardı? Sorunun cevabı kitap da.
Anlık görüler giderek kontrol edilemez bir hal aldığında son noktayı, ona destek olan tek kişinin gizemli cinayeti koydu. Artık o işlemediği bir cinayetin aranan suçlusu ve elinde tüm bunların açıklamasını yapmak için kullanabileceği tek şey bir adet kart. Tüm ailesi ona sırt çevirmişken o her şeyi yeni keşfediyordur...
Not! Kitabın ilk bölümleri final olduktan sonra düzenlenecektir. [Kitabın Şarkısı : Lana Del Rey - Dark Paradise.] Kitap yetişkin içerikler bulundurmaktadır! ❄ Sonsuz bir gecenin göğsünde Ay ince bir bıçak gibi asılıyordu. Adımları arkasında kan izleri bırakan kara kürklü bir kurt uçuruma doğru adımlıyor, bilincini k...
Ölüm, kanlı canlı bir bedendi. Ölüm aralarında geziyordu ve adaleti kılıcıyla sağlıyordu. Amcasının evinde hapis hayatı yaşayan Kaya'yı kurtaran, can almak uğruna beden bulmuş Ölüm'ün kendisiydi. Ölüm onu yaşatmıştı. Tekrar görüşmeyi bekliyordu.
Hayat ve insanlar tarafından hoyratça ezilmiş iki ruhun körelmiş bir gecede bıçak gibi kesişen hayatları... Zamanın zamansızlığında bir Leyla, zamana hükmeden bir Agâh. Şiir gibi bir kadın, roman gibi bir adamın dolu dizgin hayatları... 30.06.2019 hikayeye başlama tarihi.
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir...
"Karanlıkta kalınca gözlerini sımsıkı yumardı çünkü kendi yarattığı karanlık, maruz kaldığı karanlıktan daha vicdanlı gelirdi." 21 Ağustos 2005. Saat 02.53 Sadece eğlenmek için beş arkadaş yola çıktılar. Fakat gecenin sonunda eve dört kişi döndüler. 17 Ağustos 2016 Sır perdesi yeterince kapalı kaldı. Birinin onu arala...
"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR! Yayınlanma Tarihi: 21 Mayıs 2017 Maça Kızı 8, üç kısımdan...
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak...
Küçükken bir yılbaşı gecesi İstanbul'un en büyük mafyalarından birisi tarafından ailesi gözlerinin önünde öldürülen Diana'nın kendi çetesini kurarak intikam arayışı içinde olması ve bu amaç uğrunda başına gelenler. Adaleti olmayan bu dünyada kendi kurallarının peşinden koşan bir kızın hikayesi.
"Çocukluğumuz tohumumuzdur," diye fısıldadı Sırtlan'ın kül olan kalbi. "Tohumumuza kim su verdiyse o şekilde büyür ve yetişiriz." EMARE serisinin, birinci kitabı Sarmaşık, ikinci kitabı Pusula ve son kitabı Maske bu başlık altında toplanacaktır.
24 Krallıktan gelen genç prens ve prensesler için kurulmuş bir Kraliyet Okulu. Ancak acımasız bir suikastçı kendini soyluları teker teker öldürmeye adamıştır. Kaçış yok. Teslim olmak yok. Oyuna hazır mısınız?
"Pençelerini çıkarmış bir Tilki. Aslanın karşısında ne kadar şansı olduğunu düşünüyor?" "Bir yerlerde birisi tam da senin verebileceklerini arıyor." ** "Çektiğim korkunç acı, yaşamdan geliyor. Benim erişebileceğim hiçbir durum yok. Kesin olan şu ki ben, uzun zamandır ölüyüm, çoktan intihar etmişim. İntihar ettirildi...
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi...