Bu hikaye dizinin 19. bölümünden sonrası içindir. gerçek Yalı çapkını izleyicileri bilir ki 16-19 arası hepimiz için bir yaradır. bende bu hikayeyi 19'dan sonrası için yazmak istedim. SeyFer'in ve Seyran'ın olması gereken hikâyesini ilmek ilmek yazacağım. Bu hikayede aşk da, entirikada, karakterlerin psikolojileri ve...
66. Bölümden itibaren başlıyor seyranın çektiği acılar neye sebep çıkıyor... bölümlerden beklediğimiz ama göremediğimiz her şey burda !
Zorlu engelleri aşmayı bekleyen bir SeyFer hikayesi... ~Kesit~ Yalıya doğru ilerlerken biraz ileride yere oturmuş, duvara yaslanarak, ağladığını tahmin ettiğim birisini gördüm. Ona doğru ilerledim. Saçları... O saçlardı... Bu nasıl olabilirdi? Onun olması şaşkınlığımı üzerimden atmaya çalıştım. Çünkü Seyran benim ev...
Yalı Çapkını dizisinde 51. bölüm (röportaj) sonrasını farklı bir şekilde ele aldım. Ferit'in Seyran'ın güvenini geri kazanma çabası üzerine bir kurgu.
♡︎𝕊𝕖𝕪𝕣𝕒𝕟 𝕤𝕖𝕟𝕚 𝕟𝕖𝕕𝕖𝕟 𝕤𝕖𝕧𝕚𝕪𝕠𝕣𝕦𝕞 𝕓𝕚𝕝𝕚𝕪𝕠𝕣 𝕞𝕦𝕤𝕦𝕟? Çü𝕟𝕜ü 𝕓𝕖𝕟𝕚 𝕒𝕟𝕝𝕒𝕪𝕒𝕟 𝕥𝕖𝕜 𝕜𝕚ş𝕚 𝕤𝕖𝕟𝕤𝕚𝕟...♡︎
büyük bir mücevher markasının sahibi olan korhanlar,uslanmaz bir çapkın ve yalan üzerine kurulmuş bir evlilik
'Sen bu yaptığının nasıl sonuçları olacağının farkında mısın?' Gözlerimi gözlerinden ayırmadan konuştum, nefesi sıklaştı. 'Evet farkındayım.' 'O zaman buna katlanacaksın, Seyran Korhan.' ________________________________ Ya Seyran başından beri Feritin yaptıklarına göz yummasaydı? O zaman her şey düzelir miydi? Bir ad...
Bu hikaye Yalı Çapkını 52 bölüm sonrasında yaşanacak olayları konu ediliyor. Ferit ve Suna Seyrana oyun oynayıp onu herkese rezil ettikten sonra olaylar başlıyor. Güçlü ve küllerinden doğan bir Seyran göreceksiniz.
Yali Çapkını sezon finalinde ya Seyran vurulsaydi ne olurdu? Hadi gelin beraber bakalım..❤
Yalı Çapkını 19. Bölüm sonrasına başka bir bakış açısı. Son pişmanlığın fayda etmediği bir evren.
Evlendiği gece kocasını kazada kaybeden Seyran Şanlı, töre gereği evin büyük oğluyla evlenmek zorunda kalmış 19 yaşında genç bir kızdır. Babasının düşünmeden cehennemin ortasına attığı genç kız bu cehennemden kurtula bilecek mi? Yoksa kayınbiraderine gönlünü mü kaptıracak? Amerikada kendi şirketleriyle ilgilenen, aile...
Bu hikaye, yaşadığı hiçbir şeyi hak etmeyen Seyran'a ve onun gibi şu dünyaya acı çekmeye gelmemiş olmak isteyen bütün insanlara gelsin, keyifli okumalar... (46. bölüm fragmanından itibaren...)
"Dildâr" Diye fısıldamıştı Ferit. Anlamadığım bir dildi, galiba Farsçaydı. "Ne demek o?" "Farsçada birinin gönlünü almış, çalmış sevgili anlamına geliyor." Mutluluktan gülümsedim. "He yani çaldım gönülünü, yaptım kuşatmamı." "Hayatımda gördüğüm en güzel kuşatmaydı, kuru gönlümün tüm parselleri seni, yeşert beni, yaşa...
Ateş ve su, bir araya geldiğinde neler olabilir ki? Su ateşi söndürür mü? Yoksa ateş suya aldırmadan yanmaya devam mı eder? Seyran Feritin suyu mu olacaktı yoksa ateşi mi...
"Soğuk parmaklarının sıcak tenimde ettiği dansa diyorum, bir son vermeli miyiz?" Nefesi fazla sıktı. Olabildiğince derin bir nefes alıp cevap verdi. "Sen altımda tir tir tireyerek inlerken bunları düşünmek pek mümkün değil, antep fıstığı."
Başka bir evrende Ferit ve Seyran nasıl olurdu? Seyran okumak için İstanbula gidecektir ama halası onu Korhan ailesine emanet etmiştir. Ailenin küçük oğluyla Seyranın yolları kesişmiştir
"Seyran uzunca bir süre yandığı ve yaktığı o yangından kurtarabilmiş miydi kendini?Küçük verandalı o evinde geride bıraktıklarıyla yeni bir hayat kurmuştu.Ta ki davetsiz bir misafir kapasını çalana dek."
