Tercih Meselesi
Tam da aşık olacak adamı buldum yani! Üstelik onun bırak beni hemcinslerimden hoşlanıp hoşlanmadığı bile belli değilken...
Tam da aşık olacak adamı buldum yani! Üstelik onun bırak beni hemcinslerimden hoşlanıp hoşlanmadığı bile belli değilken...
* Oğlanın evlenmek için zorlandığı hikayeleri bilirsiniz. Hani şu evlenmezsen para yok tarzı olanlar... İşte yine o tarz bi hikaye ama bu sefer küçük bir fark var. Bu hikayede kızını zorlayan, evlendirmeye çalışan bir baba ya da anne yok. Peki o zaman bu kız neden formalite evliliği kabul ediyor? Cevabı üç harfli...
O minik, sarışın bir kız çocuğu. O, saf, masum ve güzel. O, kurtarıcısına aşık. O, mübtelası oldugu mavi gözlere asık.
Lisedeki ilk yılımdan sonra her zamanki Bodrum tatilinin düşüncesi, benim için fazlasıyla sıradandı. Ama sıradan olmayan bir şey vardı ki o da yan evdeki çocuktu. (Tüm hakları yastığımın altında saklıdır)
OZAN EŞİNİ KIZININ DOĞUMUNDA KAYBETTİKTEN SONRA KENDİSİNİ TAMAMEN KIZINA ADAR FAKAT KIZI İLİK KANSERİNE YANİ LÖSEMİYE YAKALANIR.YAPILAN TESTLER SONUCUNDA DONÖRLERİN İLİĞİ TUTMAZ. BUNUN ÜZERİNE DOKTOR ONA İKİ SEÇENEK SUNAR YA KIZINA UYGUN DONÖRİ GÜNLER,HAFTALAR,AYLAR HATTA YILLARCA BEKLEYECEK VE KIZININ GÖZÜNÜN ÖNÜNDE...
Yirmi yıl sonra babasını bulmak için Türkiye'ye dönüyor. Fakat babamı bulayım derken Ege adında birine aşık oluyor! Babası kardeşini istemezse! İşler çıkmaza sürüklenirse! Ne olur? Ama o Rüzgar Can SOYKAN'ın kızı o vazgeçmez! Size asla önceki kitabı okumadan bunu okuyun demiyorum. Belki de bunu kavrayabilirsiniz...
Arkadaşlıklar, aşk, aile, okul... Hayatınızda her şey mükemmelken, elinizdekilerin farkına tam olarak varamazsınız... On yedi yaşındaki Güneş, anne babasını ve küçük kardeşini kaybettikten sonra, yaşadığı acıların ardından hayatına devam etmek istiyordu. Güçlü olmak zorundaydı. Eski okulundan işlemediği bir suç yü...
[Diğer adı : Öğretmenimle evlenmek mi?] Yanlış doğruya dönüşemezdi değil mi? Tüm hayallerime küsmüşken, ufacık bir hatamdan dolayı kötü bir şekilde hayatıma yeniden sızdılar. Onları yaşamak güzel olsa da bir de gerçekler vardı. Tüm kafamı sorularla dolduran can yakıcı gerçekler...
"Kapımın önünden başka bayılacak yer bulamadın mı?" "Sen ne kadar kaba bir adamsın ya? Sanki ben seçtim bayılacağım yeri! Hatta inanır mısın? Kapının önünden geçerken dedim ki burası bayılmak için çok uygun bir yer. Burada bayılırsam dağdan inen bir takım elbiseli ayı gelir ve beni kurtarır! O ayı da sen oldun!" "Sen...
"Ben uzun zamandır hiçbir şeyden emin olamıyorum. Bir sabah kalkıyorum, yaşamak istemediğimi düşünüyorum. Hayatta kaybettiklerin kazandıklarından fazlaysa yaşamanın ne anlamı var ki? En son ne zaman bir şeyi kazandığımı, en son ne zaman mutlu olduğumu hatırlamaya çalıştığım anda da..." derken gözlerim yine dolmuştu. "...