the little kindness inside of hate // 憎む。
Ağlıyordum. Ağlamaktan başka bir şey yapamıyordum veya çözümü bilmiyordum. Anlatmıyordu da kimse. Sadece bağırıyorlardı. Bağırış ve çağırışların arasında hıçkırıklarımın hiçbiri duyulmuyordu. Bana doğru yaklaşıyordu siyah bir gölge. Beni kurtarmaya veya daha da mahvetmeye geliyordu. Olacak her şeye hazırdım. Daha fazl...