MUÂŞAKA
Hâlâ kolları boynundayken kendini geri çekti. Deniz kokusunu uzun uzadıya ciğerlerine hapsettikten sonra gülümseyerek Kutay'a baktı. Kahveleri adeta parlıyordu, ışığa bile gerek yoktu. Onun gözlerindeki ışık yeterdi. Kutay, sağ avucunu Müjgan'ın kalbinin üstüne koydu. "Benim için bu denli hızlı atan kalbe inanmayıp n...