PAMUK PRENS | Texting
Herkesin karanlık bir geçmişi olabilirdi, hem de herkesin. Ama onunki pembe bir geçmişti. Düştün elime PAMUK PRENS! Alya: Elimde çok güzel fotoğrafların var Anıl. Alya: Ve sen onları kimseye atmamam için bana yalvaracaksın.
Herkesin karanlık bir geçmişi olabilirdi, hem de herkesin. Ama onunki pembe bir geçmişti. Düştün elime PAMUK PRENS! Alya: Elimde çok güzel fotoğrafların var Anıl. Alya: Ve sen onları kimseye atmamam için bana yalvaracaksın.
"Kaburgam acıyor," diye fısıldadı, gül kuyusu. "Kaburgamı çaldın benden." Adam kızın yüzünü tam kaburgalarının üstüne bastı. "Burada, gül kuyusu," dedi ifadesiz bir sesle. "Burası senin sürgünün. Buradayken ne ölüme kavuşabilirsin, ne de kendini geri alabilirsin artık." Kız, adamın kazağını kavradı, yüzünü kaburgaları...
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm, nefreti takip etti. Nefret, intikamı körükledi. Ve aşk hepsini alaşağı etti. Yüksek kayalarda uçan kartal, kayanın en dibinde yaşayan küçük kıza âşık oldu. Onların aşkı, çığlık. Onların aşkı, feryat. Onların aşkı, acı. Onların aşkı, ölüm. Onların aşkı, VAVEYL...