piskopat kız
2. bölüm
Almanya'ya gitmemle hayatımın degismesi, neredeyse ayni anda oldu. Yeni okuluma alısmak bir yana bir de evde beni bekleyen bir cocuk vardi. KUZENİM!
"Sen seni kıskanacak,fakat cıfkını çıkarmayacak birini istiyorsun.Çok sevmek ama çok sıkılmamak,çok seven fakat sıkmayan birini istiyorsun.Aranıza birinin girmesini istiyorsun fakat onu ezip 'o benim erkeğim..' demek istiyorsun..Çok değişik bir kızsın ve bu değişikliğin seni istememe sebep oluyor..Dikkatimi çekiyorsun...
Lisedeki ilk yılımdan sonra her zamanki Bodrum tatilinin düşüncesi, benim için fazlasıyla sıradandı. Ama sıradan olmayan bir şey vardı ki o da yan evdeki çocuktu. (Tüm hakları yastığımın altında saklıdır)
"-Mış..." gibi yaptım ben hep; Güçlüy-müş gibi Canı hiç yanmaz-mış gibi, Ve hep Yaşıyor-muş gibi!"
"Ben uzun zamandır hiçbir şeyden emin olamıyorum. Bir sabah kalkıyorum, yaşamak istemediğimi düşünüyorum. Hayatta kaybettiklerin kazandıklarından fazlaysa yaşamanın ne anlamı var ki? En son ne zaman bir şeyi kazandığımı, en son ne zaman mutlu olduğumu hatırlamaya çalıştığım anda da..." derken gözlerim yine dolmuştu. "...
Arkadaşlıklar, aşk, aile, okul... Hayatınızda her şey mükemmelken, elinizdekilerin farkına tam olarak varamazsınız... On yedi yaşındaki Güneş, anne babasını ve küçük kardeşini kaybettikten sonra, yaşadığı acıların ardından hayatına devam etmek istiyordu. Güçlü olmak zorundaydı. Eski okulundan işlemediği bir suç yü...
Başka bir yere taşındıkları için üzülen Eylül taşındığı sitede kendine yeni arkadaşlar bulur. Hiç yaşamadığı eğlenceyi ve ilk defa aşık olduğunda mutluluğu tadacaktık. Sanırım tamamen mutlu olabilesi uzun sürecek çünkü Eylül şansız olduğunu sanıyor.