Yıkımın İzleri (Ölü Doğanlar Serisi #2)
Yıkıma uğrayan her ruhun bir kurtarıcısı vardır. (Acının İzleri kitabının ikincisidir. Bu hikâyeye başlamak için ilk önce profilimdeki Acının İzleri adlı ilk kitabı bitirmelisiniz.)
Yıkıma uğrayan her ruhun bir kurtarıcısı vardır. (Acının İzleri kitabının ikincisidir. Bu hikâyeye başlamak için ilk önce profilimdeki Acının İzleri adlı ilk kitabı bitirmelisiniz.)
Güneş batıyordu. Deniz çekiyordu içerisine büyük ışıltıyı, alizarin rengini alıyordu gök. O rengin içerisindeydi adam; zihni denizin tuzuna hapsolmuş, gölgesi dalgalara iltica ediyordu. Gün oldu, bir rüzgâr doğdu kısır topraklarında. Mucizesi o kadındı, biliyordu. Rüzgâr, yatağına koşan bir nehirmişçesine aktı kadına...
"Benden uzak dur... lütfen!" dedim ağlamaklı sesimle. Dudaklarındaki acı gülümsemem içimi burktu. Ama ondan korktuğum fikrini değiştirmiyordu. "Senden uzak durmak mı? Denemedim mi zannediyorsun?" dedi sert bir sesle. Gözlerinde acı vardı, bunu görebiliyordum. İlk defa duygu duvarlarını indirmişti. "Aşığım sana! Sana...
Bir karanlık vuslata daha geldik Ay nasılda parlıyor Ne tuhaf ki sevgilim o aya her baktığımda Ansızın sen geliyorsun aklıma Ve ellerimi semâya kaldırıp Konuşuyorum öyle Yaradanla Hiç şikayetci olmadan Ona yaşattıkları için isyan etmeden Tam tersi şükredip Seni istiyorum gene Tabi konu sen olunca sürdükçe sürüyor bu...
Büyüdükçe değişen arkadaşlıklar, değişen olaylar ve gelişen duygular... Defne, her zamanki gibi güzel bir yazın ardından okul açılacağı için heyecanlıdır. Arkadaş grubunu çok özlemiştir. Tabi tek özleyen Defne değildir. Okulun yakışıklı ikizleri her zamanki gibi iş başındadır. Defne ikizlerin dikkatini çekebilecek mi...
Lisenin inek ve ezik olarak bilinen kızı, nasıl olurda bir anda popüler bir kıza dönüşebilir? Bizde bunu merak ediyoruz işte. En iyisi okuyup öğrenelim.