yazıyorum gidişine
Kar taneleri ne güzel anlatıyor, birbirlerine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu.
Kar taneleri ne güzel anlatıyor, birbirlerine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu.
Her şeyden habersiz bir genç kız. Ona deliler gibi aşık, onu uzaktan izleyen, onu koruyup kollayan psikopat bir aşık. Her şey artık Azra'nın yeni okula gitmesiyle başlar. Dengeler kurulur, düzen bozulur. ••• "İçme şunu." Dediğimde...
Onun gri kaldırımda oturup sigara içmesini bekleyen küçük kızdım ben. Bakışları bana döndüğünde 'Acaba ne için kızacak?' diye kendini korkutan Ufaklıktım ben. Gülümsediğinde ona hayran olan, onun güzelliğinden canı yanan biriydim ben. Bana sarıldığında bulutların üzerinde uçan onun Küçüğüydüm ben. Ben Su Yıldırım...
Aslında ben hayatımda en çok sevilmek değil sevmek istemiştim. Çok sevmek istemiştim. Böyle dolu dolu kocaman. Her sabah işkence gibi gelen okul sabahlarımın bir gün çekilebilir hatta halatla çekilir hale gelebileceği uçsuz bucaksız hayalimin uçurumundan bile geçmezdi. Allah'ın sevdiği kuluymuşum ki hem çok sevmiştim...
Umut etmek; hepimizin yaptığı bu değil miydi? Önümüzdeki engelleri aşmak için destek aldığımız, düştüğümüzde tekrar kalkmamızı ve yürümeye devam etmemizi sağlayan o kutsal histi umut. Karanlıkta yolumuzu aydınlatan bir araç, pes etmek üzereyken yavaşça kulağımıza bir daha denememizi fısıldayan inanç dolu bir ses. Bir...