görücü usulü aşk
görücü usulü sevda işte...
Aslında ben hayatımda en çok sevilmek değil sevmek istemiştim. Çok sevmek istemiştim. Böyle dolu dolu kocaman. Her sabah işkence gibi gelen okul sabahlarımın bir gün çekilebilir hatta halatla çekilir hale gelebileceği uçsuz bucaksız hayalimin uçurumundan bile geçmezdi. Allah'ın sevdiği kuluymuşum ki hem çok sevmiştim...
Çalan bir zil ve vakitsiz gelen. Ne vakitsizi vaktinden çoooook erken gelen misafirler. Çok az aralık olan mutfak kapısından bakarken anneannemin çekiştirerek - Kızım sen çok daha görürsün dediği için pek fazla göremediğim Babamın - Oglum elindekileri ver tutayım da sen buyur geç dediğinde Babama - Efendim bunlar...
"Bu söylediklerine inanmıyorum, hepsi deli saçması! Hafızamı kaybettim diye benden faydalanmaya çalışıyorsun! Ben asla seninle birlikte olmadım!" "Ne derler bilirsin; 'Asla, asla dememek lazım.'" Karşımda durmuş yüzünde o nefret ettiğim ukala gülümsemesiyle bakarken bütün vücudum öfkeyle cayır cayır yanıyor. O ise...