Sert Rüzgarlar
Yalnızdı o... Ağabeyi tarafından bile terk edilmiş bir melekti. Her zaman yalnızlığa mahkum kalacağını düşünüyordu ama bilmiyordu ki yanındaki adam onun sonsuzluğu olacaktı.
Yalnızdı o... Ağabeyi tarafından bile terk edilmiş bir melekti. Her zaman yalnızlığa mahkum kalacağını düşünüyordu ama bilmiyordu ki yanındaki adam onun sonsuzluğu olacaktı.
Nefretin iliklere kadar ulaştığı yere, itiraz etmeden yürüyordu. "Ölmemi neden bu kadar çok istiyorsun? Ben sana hiçbir şey yapmamışken?" dedi. Gözleri buğulanmış korkudan titriyordu. "Basit." diye yanıtladı. Acımasızca bakan gözleri ona takılı kalmıştı. Genç kızın üzerine yürümeye başladığında kapattığı sandığ...
"Annem... Annem defalarca yalvarmıştı." dediği sırada sanki o güne gitmişcesine gözleri dalmıştı. Anımsadığı hatıralar canını öylesine yakıyordu ki. Öfke ve nefret dolu bakışlarını tekrar ayakta duran genç adama yönelterek konuştu. "KONUŞ DEDİM SANA! KONUŞ! NEDEN YAPTIN! NEDEN AÇTIN O KAPIYI! NEDEN ÖLDÜRDÜN TÜM AİLEMİ...
Havuzun dibine değen ayaklarımla yere oturdum. Bir anda beliren iki hayali gölgeye baktım. Burak ve Doğa'ya. Burak simsiyah bir şekilde sarmıştı mavi bedenimi. Yansımamın gözlerinde izlediğim korkuyla ürperdim. Siyah gölge hayali bedenimi tamamen sardı ve maviyi adeta yutup kendine kattı. Ne mavi ne de siyahtı oluşan...