ŞİİRLERLE YAĞAN YAĞMURLARIM
Gök gürültüleri vardı beynimde, Çözdüm onları kelimelerimle. Döküldüler teker teker. Bazıları yeryüzüne, Bazıları ise gözlerimden çehreme.
Gök gürültüleri vardı beynimde, Çözdüm onları kelimelerimle. Döküldüler teker teker. Bazıları yeryüzüne, Bazıları ise gözlerimden çehreme.
Güneş batıyordu. Deniz çekiyordu içerisine büyük ışıltıyı, alizarin rengini alıyordu gök. O rengin içerisindeydi adam; zihni denizin tuzuna hapsolmuş, gölgesi dalgalara iltica ediyordu. Gün oldu, bir rüzgâr doğdu kısır topraklarında. Mucizesi o kadındı, biliyordu. Rüzgâr, yatağına koşan bir nehirmişçesine aktı kadına...
Epilepsi hastası olduğu için defalarca kendini öldürmek istemişti. Artık krizin belirtileri olan gül kokusunu, gözünün önünden geçen renkleri, şiddetli sarsıntıları istemiyordu. Evrenin en önemli kadınıydı, Gece'ydi. Ve onu tamamlayan bir Gölge ve gerçekleşmesi gereken bir kehanet vardı. Bunun yanı sıra aşık olması ya...
Duygu durum değişikliği içerisinde gidip gelen bir kız ve bunları yazarak atlatmaya çalışan gencin hikayesi.
Anksiyete hastası olan bir kızın tedavi sürecini, hissettikleri, kalbinin derinliklerini anlatan bir kitap yazıyorum size biraz benden biraz sizden. Fazla uzatmıyorum. Çünkü konuşmak bana göre değil...