TENİMDEKİ İMZA (İMZA SERİSİ #1)
O, Ateş'ti. Bense, ortalığı Ateş'e veren kızdım. Canlı canlı yanmamız kaçınılmaz, sakınılamaz ve men edilemezdi. NOT: TENİMDEKİ İMZA'YI OKUMAK İÇİN RUHUMDAKİ İMZA'YI OKUMANIZ GEREKMEZ.
O, Ateş'ti. Bense, ortalığı Ateş'e veren kızdım. Canlı canlı yanmamız kaçınılmaz, sakınılamaz ve men edilemezdi. NOT: TENİMDEKİ İMZA'YI OKUMAK İÇİN RUHUMDAKİ İMZA'YI OKUMANIZ GEREKMEZ.
"Hiçbir yenilgi böylesine görkemli, hiçbir zafer böylesine acınası olmamıştır!"
Biri için Seni Seviyorum, yaşamak için bir sebepken diğeri için lanetli iki kelimeydi. Biri Seni Seviyorum kelimelerini kullanmaktan çekinmezken diğeri o iki kelimeyi söylememek için ölmeye razıydı. İki farklı insan bir araya gelirse ve her ikisi de inatçıysa, yaşanacaklar kaçınılmazdı. Eva, hayatının aşkını aramak...
Kelebek ömürlü bir genç kadın, asırlarca sevse doyamayacağı bir adama tutuldu.
Sinan Tümer; başarılı, insanın içini eriten ses tonu ve kusursuz diksiyonu olan bir spor spikeridir. Yurt dışında çalıştığı kanalda Beşiktaş'ına laf ettiği için canlı yayına gelen konuğuna kafa atıp, istifa eder ve Türkiye'ye dönmeye karar verir. Bütün spor camiası şerefli davranışıyla onu bu dünyaya kabul etmeye hazı...
"Biz her zaman farklıydık. Normal diye bir kavram bizim hayatımızda hiç var olmamıştı. Zıttık, birbirimizle uyuşmuyorduk. O siyahsa ben beyazdım. O karanlıksa ben aydınlıktım. O soğuk bir kış rüzgârıysa ben ılık bir yaz esintisiydim. Biz Ateş ve Su'yduk. Evrende bilinen en büyük zıtlıktık. Belki birlikte olmamız bile...
"Elimden gelse hâli hazırda kenetlenmiş ellerimizden güç alıp onu bu evden kaçırırdım. Denizi görebileceğimiz bir yere giderdik belki... Hiç konuşmazdık. Dudaklarımız değil, dokunuşlarımız konuşurdu bizim yerimize... Başımı onun geniş omzuna yaslayıp burnumu boynuna gömerdim. Onun o tatlı kokusunu doya doya içime çeki...
"Ben uzun zamandır hiçbir şeyden emin olamıyorum. Bir sabah kalkıyorum, yaşamak istemediğimi düşünüyorum. Hayatta kaybettiklerin kazandıklarından fazlaysa yaşamanın ne anlamı var ki? En son ne zaman bir şeyi kazandığımı, en son ne zaman mutlu olduğumu hatırlamaya çalıştığım anda da..." derken gözlerim yine dolmuştu. "...
Arkadaşlıklar, aşk, aile, okul... Hayatınızda her şey mükemmelken, elinizdekilerin farkına tam olarak varamazsınız... On yedi yaşındaki Güneş, anne babasını ve küçük kardeşini kaybettikten sonra, yaşadığı acıların ardından hayatına devam etmek istiyordu. Güçlü olmak zorundaydı. Eski okulundan işlemediği bir suç yü...
* Oğlanın evlenmek için zorlandığı hikayeleri bilirsiniz. Hani şu evlenmezsen para yok tarzı olanlar... İşte yine o tarz bi hikaye ama bu sefer küçük bir fark var. Bu hikayede kızını zorlayan, evlendirmeye çalışan bir baba ya da anne yok. Peki o zaman bu kız neden formalite evliliği kabul ediyor? Cevabı üç harfli...