Bozburun
" Oyuncağıyız artık alışkanlıkların,en küçük ses bile sanki ses gürültüsü. İçim kıpır kıpır deniz kıpırtısız. Korkuların şarkısı başlar. Ne çocuk sesi ne kent uğultusu gelir. Mişli geçmişte sorunlar saklanır. "
" Oyuncağıyız artık alışkanlıkların,en küçük ses bile sanki ses gürültüsü. İçim kıpır kıpır deniz kıpırtısız. Korkuların şarkısı başlar. Ne çocuk sesi ne kent uğultusu gelir. Mişli geçmişte sorunlar saklanır. "
❝Size veda etmediğim için kızmayın bana. şayet kalbinizde biraz da olsa kırgınlık varsa affedin beni zira ben, hiçbirinizi tanımıyordum.❞
Ben Piraye. Sıcacık esen meltemi kalbiyle soğutan, soğuk rüzgarları beyaz telli saçlarıyla ısıtan kadın. Ömürlü kelimelerin serzenişlerine rağmen bir an bile tereddüt etmeden onların cinayetine şahit olup, ortada kalan cesede 'Acı' diyen kadın. Bileklerindeki acının göğsündeki acının yanında hiç olduğu, Üsküp'ün gündü...
Gün geçtikçe akli dengesini kaybeden, bu yüzden akıl hastanesine kapatılan bir genç kız. Gerçeği sakladı ama ondan asla kurtulamadı. Onun için her şey yeniden başlayacak ya da bu başlangıç sonun başlangıcı olacak. '' Korkularınla yüzleşmekten daha kötü ne var ki? '' '' Korkularınla yaşamaya mecbur o...
Ah, benim hissiyat ile istila edilmiş bilincim. Kısılıp kapandığım bir mağara gibisin. Ne kadar şikayet edersem edeyim, ne kadar kükrersem kükreyeyim; hepsini bana armağan ediyorsun.
çünkü seni seviyorum Maria ve adın dönmeyen sevgilisi için son nefesini verirken gülümseyen bir prensesin adı kadar kutsal.
beyaz tenli çocuk bir gün penceremde belirdi ve gitmemiz gerektiğini hatırlattı.
vaftizine geç kalmış bir bebek gibi; hiç beklenmedin, hiç özlenmeyeceksin. uç dilediğince, gönlünce ta ki ufuktan silinene dek.
Haykırılamayan çığlıkların, dillere dökülemeyen kelimelerin, yanaklardan süzülemeyen biçare gözyaşlarının kadınıydı, Maria. Onun için yeni yıl, yalnızca geçmişindeki izlerin tekrar gün yüzüne çıkmasından ibaretken, o gece her şey, sanki kaderin yeni baştan yazıldığını işaret ediyormuş gibi tam tersine çevrilmişti. Nef...
1995ci yılda bulunmuş 1973 senesine ait olan bilinmeyen bir kadın tarafından yazılmış bir defter. Defter ıssız bir çölde, bazı sayfaları yırtık halde bulunmuş. Defterin etrafındaki arazilerdeyse ne kadın, ne de kadının cesedi bulunabilinmiştir. ••• Tamamen hayal ürünüdür.
Bir ses duyuyorum, yeşil yeşil yaklaşıyor kulaklarıma. Bıraktığı izler, başka seslere yol oluyor. Yeşil rengini sevmem, tehlike taşıyor. Ses yaklaşıyor, pembe rüzgarlar doluyor her yanıma. Nefesimi tutuyorum, burnumdan kırmızılar akıyor. Sanırım ölüyorum, ölümün rengi ne hiç bilmiyorum.