BİR SEPET BAHARAT
Bir gün, Seversem seni Vazgeçme benden Çünkü muhtemeldir ki, Seni bulduğum zaman Gitmiş olacaksın kalbimden.
Bir gün, Seversem seni Vazgeçme benden Çünkü muhtemeldir ki, Seni bulduğum zaman Gitmiş olacaksın kalbimden.
Geçmişindeki acıların külünden doğmuş zeki bir dolandırıcı; siyah kelebek. Yaşamadığı için ölmeyi bile beceremeyen hayata küskün bir kız; sudan korkan balık. Tanrının birbirlerinde çare bulmaları için bir araya getirdiği iki kişi. Peki ya bir gün ömrü olan bir kelebek yarına aşık olursa ne olacak? "Yürüyemiyorsan uça...
Yaprak; küçükken, markette annesinden sürpriz yumurta istediği için bulgur reyonuna sıkıştırılıp çimdiklenenler, ilkokul önlüğünün altına eşofman giyip okula gidenler, yeşil silgisini diş izi yapanlar ve kırmızı kapaklı tüm dersler kitabının saman sayfalarını silerken yırtanlar kadar sıradan bir kız çocuğuyken; birlik...
-TAMAMLANDI- " Beni telefonuna kelebek diye kaydetmişsin.. O kadar özel olduğumu bilmiyordum.." " Hissettirseydim bilirdin. Ama özel olduğun için falan değil. Kelebek tam anlamıyla seni temsil ediyor.. Bilirsin, kelebeklerin ömrü 2 gündür.." "Sen bana yangın ol efendim, ben sana Rüzgar..."
Sen hiç bir kitap karakterine âşık oldun mu? O, oldu. Asıl tuhaf olan ise... Kitap karakteri de ona âşık olmuştu. "O gece bir kitapla tanıştım. Kaderime giden yolda bana rehber olacak bir kitapla." (DÜZENLENİYOR.) © Tüm Hakları Saklıdır! ©
(Tamamlandı) "Kendine iyi bak ölü adam. Ben öldürdüğün kız. " Acı bir sis misali sararken etrafımı Çekip al istedim beni oradan Bekledim, beklemenin anlamsızlığını fark edene kadar Gelmedin, acılar nam saldı yüreğimde Gelmedin, küçük bir kız öldü o sisin içinde. Wattys2018 kazananı. -24 Temmuz 2016 -14 Ağustos 2018...
Bu kitap, "Hiçbir üzüntü, mutsuzluk ve acı olmadan bir hayat sürülemez ve böyle bir kitap bile yazılamaz." diyen edebiyat hocama tepki olarak yazılmıştır. Trabzon Kurgusu olup, herkesin okuyabileceği ful mutlu, mutsuzluğa dair tek cümle bile barındırmayan bir kitaptır... Bu kitapta ne üzüntü ne mutsuzluk ne acı...
İki sene boyunca, insancıl yanını uzaktan keşfettiği Tarık'a umutsuzca aşık olan Ela, bir gün kendisini ona fark ettirmeye kararlıdır. Ancak bu farkındalık, beraberinde bazı gerçekleri de ortaya dökecektir. Tarık'ın ve Ela'nın kaderi, inanması güç bir şekilde aynıdır. Bu, onların arasında garip bir bağ meydana getirec...
"Aslında bakarsan etrafındaki çoğu insan kimsesiz ve terk edilmiş. Sen her ilkbaharda çiçeklerle bezenen ağaçların, her sonbaharda acımasızca terk edilmediğini mi sanıyorsun? İnsanoğlu bile o çok sevdiği fani dünyayı terk edecek, bu dünyaya alışman için her şeyi öğrendiğin, zamanında onun rahminde can bulduğun anneni...
Şarkılar yalan söylüyormuş Baran, kimse kimseyi öldürmüyormuş sevdadan... Şayet öyle olsaydı, girmez miydim benim için kazdığın mezara? Düşmez miydim o dipsiz çukurlara, karanlık kör kuyulara... Şiirler de yalan söylüyormuş Baran, düşülmüyormuş öyle ha deyince... Yürekte yanan yangın, kül etmiyormuş hiçbir bedeni. ...
Hiçbir günah kefaretini unutmaz. Hiçbir kirli sır gecenin nezaretinde tutuklanamaz. Geleceği ellerinden tek gecede koparılan bir adam, öleceğini bilse dahi sessizliğin kanatlarına sığınmaz. İki karanlık gecenin iki büyük suça gebe kaldığı ve iki yabancı ruhun birbirine körkütük düğümlendiği acı bir hikâyenin içindeyim...
Her şey bir kurşunun değil de, bir çift kara gözün kurbanı olmakla başladı. Bedenimde ki değil, ruhumdaki ölü tohumların yeşermesiyle attı nabzım. Ve o günden sonra üzerimdeki çiğ toprağı atıp yaşamaya başladım. "Çünkü burası Veda Caddesi," dedi kara gözlerini, gözlerimin içine mıhlayarak. "Çünkü burada her veda bir...