Yüzü Olmayan Adam
Sen... Sen ve sen değil... Hele sen hiç değil... Sen kumral olan, seni de bekliyorum. Biraz sonra bu sayfaya gireceğinizi biliyorum. Orada sizi bekliyor olacağım. Hey... Seni unutmuş muyum, peki sen de gel... Görüşürüz...
Sen... Sen ve sen değil... Hele sen hiç değil... Sen kumral olan, seni de bekliyorum. Biraz sonra bu sayfaya gireceğinizi biliyorum. Orada sizi bekliyor olacağım. Hey... Seni unutmuş muyum, peki sen de gel... Görüşürüz...
Yapmaya çalıştığım şeyin normal olmadığını ben bilmiyor muyum sanki... Her şeyin farkındayım. Sende gördün denedim Irmak... Sevdiğim adamla normal, sağlıklı, mutlu bir yuva kurmaya çalıştım. Her şey yolundaydı, ta ki... Özel durumundan dolayı çocuk sahibi olmak için yanıp tutuşan Pınar, en yakın arkadaşı Irmak ile pla...
Bu çalışma sadece Kitapyurdu'nda online satıştadır. Her sevenin hayalidir sevdiği ile bir ömür mutlu yaşamak ancak her sevene nasip olmaz sevdiği ile yaşlanmak. Bazen ne kadar çabalasan da yetmez. Aşkta isimler değişir, hikâyeler değişmez. Ya giden olursun ya kalan. Kader birleştirir yolları ve yine kader ayırır onlar...
(Sana Anne Diyebilir miyim ve Bana Anne Diyebilirsin adlı romanlar tek çalışmada toplanmıştır.) DİKKAT! Bağımlılık yapabilir. Deneyimli/Deneyimsiz Anne Aranıyor. *25-30 Yaşları arasında bayan *Babamızın karısı olacak *Çok çocuk seven *Masal bilen *İletişim becerisi yüksek *Ev ekonomisi kon...
Tahir'in gözünde, anlam veremediği bir şekilde ilgisini çeken, öte yandan sinir olmakla birlikte takip etmekten de kendisini alamadığı bir mahlukat, Zeynep!.. Namı diğer Minyatür Zeyna... İki keçi, ikisi de inatçı ve hazır cevap, bir komiserle, en az onun kadar benzer huylara sahip sevimli polis memuru beraber çalışır...
Duygularını rafa kaldırmayı hayat biçimi olarak seçen genç adam, sevmenin ne demek olduğunu bilse de sorumluluğunu almak istemez. Kendisi için biçtiği gelecek yalnızlık üzerine kuruluyken, hele kendi şeytanlarıyla savaş verirken hiç istemez. Tabi mecbur kalmazsa!.. Yaşantısının içine kötü bir tesadüf eseri giren Güli...
Onun gri kaldırımda oturup sigara içmesini bekleyen küçük kızdım ben. Bakışları bana döndüğünde 'Acaba ne için kızacak?' diye kendini korkutan Ufaklıktım ben. Gülümsediğinde ona hayran olan, onun güzelliğinden canı yanan biriydim ben. Bana sarıldığında bulutların üzerinde uçan onun Küçüğüydüm ben. Ben Su Yıldırım...
Kanı bitene kadar içti dudaklarımı. Kanım bitene kadar içtim dudaklarını. Omuzlarından göğsüne doğru inen avuç içlerim tenindeki yaraların kabarıklıklarına çarpıyor, parmak uçlarımdan bir zehir gibi akarak zihnimin içine sızıp canımı yakıyordu. Güney dudaklarımızı ayırdığı an belimdeki elini gevşetti fakat beni bırak...
''Birlikte belanın içine batabileceğimiz kadar battık. Ve şimdi, seni bırakmayacağım... Benimle misin?'' --- Zeynep, kendini yeni okuluna başladığı ilk gün bir felaketin ortasında buldu. Okulu, salgın bir hastalık nedeniyle karantina altına alındı. Karantinanın akşamında ise kendini okulun karanlık koridorlarında bir...
EPSİLON YAYINLARI ARACILIĞIYLA KİTAP OLDU. KİTAPLIĞINIZDA BULUNMASI DİLEĞİYLE <3 "Bizim bir hikayemiz yok" diye geçistirdim. "Sen, seni yakıp kül edecek bir aşk istiyorsun Masal. Normal tanışmalarda gözün yok. 'Seni seviyorum'ları önemsemiyorsun aslında. Herkesin bil...
"Işıklar sana evinin yolunu gösterecek..." 3391 Kilometre ile başlayan seri Sıfır Kilometre ile devam ediyor! Kilometrelerce öteden birbirini tanımak, sevmek hatta aşık olmak kolaydı... Peki tüm bunlar yan yanayken de kolay olacak mıydı?
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geç...
Şu an tam olarak neredesiniz? Yirmi numaralı otobüsün üçüncü koltuğunda mı? Evde, okulda ya da iş yerindesiniz. Kısa bir mola verdiniz ve pencere kenarında bir fincan kahve içiyorsunuz. Belki de bir arkadaşınızla buluşmak için yola çıktınız. Ne kadar da sıradan bir gün, değil mi? Her şey son derece normal! Hiç düşündü...
"Ruhumu cezalandır güzel adam. Bedenimin hisleri tatmasını sağla. Bir Anka kuşu misali, Önce usulca yakmaya başla beni, Daha sonra küllerimin içinde boğ bedenimi. Ruhumu cezalandır hisli adam. Hak ettiğim tüm günahların bedeli, Bedenimin üzerine usul usul bırakılsın. "Kanatlarındaki o katran karası tüyler ile, Ruhumun...
Her şey bir kurşunun değil de, bir çift kara gözün kurbanı olmakla başladı. Bedenimde ki değil, ruhumdaki ölü tohumların yeşermesiyle attı nabzım. Ve o günden sonra üzerimdeki çiğ toprağı atıp yaşamaya başladım. "Çünkü burası Veda Caddesi," dedi kara gözlerini, gözlerimin içine mıhlayarak. "Çünkü burada her veda bir...
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geçirmişti. Yavaş yavaş yanına yaklaştım ve tam önünde durup ona baktım. O kadar güzeldi ki... Bir papatya gibi kırılgan ve narindi. Bu eski evde bile ışıl ışıl parlıyordu...
Her insanın hayalleri,umutları vardır.Ve bu hayalleri gerçekleştirecek bir şehir... Peki ya bu hayallerin yanına psikopat bir aşk da eklenirse ne yapardınız?
Tek bir gece, iki gencin hayatını ansızın birleştirirse ne olur? Sessiz, ürkek bir kız; deli dolu, hayatını yaşayan, çapkın bir adam... Sevinçler, üzüntüler, pişmanlıklar ve tek bir hata. Geçmişinden gelen yükleri, genç bir kıza yüklemek istemeyen bir adam ne yapar? Geçmiş mi kazanır, yoksa gelecek mi? (Önemli not: İl...
Seni sevdiğimi herkes anladı, bir sen anlamadın bilmem ki niye.. Kaç kere söylemek istedim sana korktum hayallerim yıkılır diye...
Sade ve normal giden bir hayat sürerken tehlike unsuru olarak gördüğün bir adam gelip kızının babası olduğunu söylerse ne yaparsın?! Benim hikayem böyle başladı.. İlk tehtitdi sonra kızımın babası oldu şimdide hayatımın en büyük anlamı..
"Şey buralarda deniz var mı?" tabi ki de var gerizekalı, karadeniz burası sonuçta of adamda diyecek ki bu ne gerizekalı bi kız böyle diye. "Var, hatta çok güzel bir yer biliyorum. Pek kimse gitmez oraya, denizin rengi.." dediğinde biraz daha yaklaştı bana doğru. Boyumun fazla uzun olmadığından dolayı burnum anca göğs...
"Ve siyahtan daha karanlık renkle tanıştım o an. Yenilmişlik rengi." Bir bebek doğar, ağlar. Karnı acıkır, ağlar. Altına yapar, ağlar. Annesini özler, babasını özler ağlar. Korkar, canı yanar, ağlar. Ben de çok ağladım. Bu gece ben de çok ağladım. Kimse gözyaşlarımı görmese de ben de çok ağladım. Ağzımdan çıkamayan...
Aşk, komedi, heyecan. Musmutlu, sıcacık bir yuva. Eğlenceli bölümler... İyi okumalar... Kapak tasarımı bana aittir.