Bileklik Hırsızı
İçim kan ağlarken, Beni seyretmen, Seni mutlu mu ediyor ? Unuttum sen bir sadistsin.
İçim kan ağlarken, Beni seyretmen, Seni mutlu mu ediyor ? Unuttum sen bir sadistsin.
Yaşadıklarından çok yorulmuş ve acılarını sigara, içki yoluyla dindirmeye çalışan bir kız...Üvey kardeşini çözmeye çalışan meraklı bir delikanlı.. Bakalım bu merak onların hayatlarını nasıl değiştirecek...
Hayatının tamamını yetimhanede geçirmiş bir kızın, Türkiye'nın sayılı zengini arasında olan bir aile tarafından evlatlık edildiğini düşünün. Yeni ailesiyle her şeye sahip olan bu kız, aşka kiminle sahip olacak? Yakışıklı bir üvey ağabeyle? Yok yok, okulun en popüler çocuğuyla? Hepsini geçtim de, peki ya bir tamirciy...
"Bırak beni!!" Kolumu birkez daha çekip gecenin karanlığında hızlı hızlı ilerlemeye başladım. Boş sokakta yankılanan topuklularımın sesi hiç olmadığı kadar sinir bozucu geliyordu. "Beni dinliyceksin!" Kolumu tekrar kurtarmaya çalıştım ama benden kat kat daha güçlü olduğunu hesaba katmamıştım. Beni kendine çevirdi. "...
********** "O kim?Neden herkes ondan korkuyor?" Benim bu sözlerim üzerine herkes bana bakmaya başladı.Sanırım yine ve yine sesimin tonunu en olmadık zamanda yükselttim.Yeni tanıştığım arkadaşım bana üzüntü,korku ve endişe ile bakarken ben 'O' na bakıyordum. Üstündeki yiyiştiği kızı kenara itip bana doğru gelmeye başla...
"Ve ateş kül oluncaya dek yanmaya devam etti. Su ise buhar olacağını bilmesine rağmen savaşından vazgeçmedi.'' Masal on sekiz yaşını doldurduğunda kaldığı yetimhaneden ayrılmak zorunda kalmıştı. Bu arada eski yurt müdürü tarafından ona İstanbul'da bir kolejde burs ayarlanmıştı. Kendine kalacak bir yer bulması gerekiyo...
Aşıktım ? Aşk ne tuhaf şeydi. Tüm duyguları barındıran ve hepsine ihtiyaç duyandı aşk. Sanki bir tanesi olmazsa aşkta olmazdı. Öfkeydi aşk, nefretti, yeri geldiğinde kaybetme korkusuydu, yeri geldiğindeyse sahiplenmeydi. Sanki kelimelere sığardı? Aşk ; olmazı olduran, yapılmazı yaptırandı. Derince soluduğumda burnuma...
Seni geçen gün beyaz gelinliğin içinde gördüm ya hani, dedim ki kendi kendime; '' Oğlum işte evleneceğin kadın karşında. Tut elinden kırma kalbini, yürü onunla aynı yolda...'' '' Buse benim şehrim İstanbul'du. Şehrimin içinde sen vardın, benim içinde sen. Şimdi İstanbul'umu bir kez daha terk etmeden soruyorum sana...
18 yaşında bir kız. Üvey bir baba ve karanlık , sırlarla dolu bir geçmiş. Kızlar her zaman kendine zarar veren erkekleri sever sözünün bir kanıtıydı Jessica. Üvey babası yüzünden korku ve aşk dolu bir yolculuğa sürüklenmişti Jessica. Joseph'i kendine aşık edebilecek miydi ? Yoksa platonik ve acı verici bir aşkın peş...